İmambakır Üküş; CHP’nin geleceği de İstanbul il kongresine bağlıdır. Özgür iradeli, ideolojik ve politik duruşu net bir CHP İstanbul il örgütü, CHP’nin geleceğine de katkı sunacaktır.
CHP İstanbul il başkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldı…
Hala adaylar netleşmiş değil…
Ortalıkta çok sayıda isim olmasına rağmen adaylık konusu hala belirsiz…
Birçok kişi ise çeşitli “pazarlıklar” için ismini ortaya atmış durumda…
***
İstanbul’da bir yanda “aday enflasyonu’’ yaşanırken bir yandan ise büyük bir “belirsizlik” var…
Büyük ölçüde yenilenen İstanbul örgütleri açık ve net bir “irade” ortaya koymak yerine işin kolayını bulmuş…
Herkes genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan gelecek “işarete” bakıyor…
Herkes delegenin özgür iradesini “Ankara”dan gelecek “işarete” ipotek ediyor…
***
CHP ilçe kongrelerine kendi özgür iradesiyle aday olup seçilen ilçe başkanları şimdi il başkanı seçiminde aynı iradeyi kullanamıyor…
İstanbul örgütlerinin Kılıçdaroğlu’na desteği için mücadele, döndü geldi İstanbul örgütlerinin iradesini engelleyen bir hale dönüştü…
Bu durum “bulanık suda balık avlama” meraklılarının önünü açtı…
Birçok aday “beni Kılıçdaroğlu destekliyor” diye ortalıkta dolaşıyor…
***
Yalnızca Ankara’ya gidip gelen adaylar değil, şimdi bazı “isimler” de sözde “Kılıçdaroğlu adına” İstanbul’u “dizayn” etmeye çalışıyor…
Her Ankara’ya gidip gelen aday adayının “Kılıçdaroğlu ile görüştüm; desteği benimle” söylemine şimdi de “Kılıçdaroğlu adına görevliyim” söylemleri eklendi…
Kimi milletvekilleri, kimi belediye başkanları, kimi genel başkan danışmanları bu amaçla ortalıkta “görüntü” veriyor…
Amaç; hedefledikleri ismi örgüte “empoze” etmek; amaç kirli ilişkilerle İstanbul’u “dizayn” etmek…
***
“Dizayn” denince akla gelen; daha önce de bu amaçla çeşitli işleri yapan ama “gömülen” ve her yerde kaybeden isimler yeniden ortalığa çıkmış durumda…
Yine otellerde lobi oluşturup; Kılıçdaroğlu’nun adını kullanarak örgütün iradesine ipotek konulmak isteniyor…
Yine isimleri İstanbul kenet Rantıyla anılan isimler öne çıkmış durumda…
Amaç; İstanbul’da örgütün iradesini yok edip kendilerine boyun eğecek bir İstanbul il başkanı ve il örgütü oluşturmak…
***
İstanbul’da CHP’yi ayağa kaldıracak ve İstanbul’da CHP’yi birinci parti yapacak bir il başkanına ve il örgütüne ihtiyaç var…
Camiye “imam”, Cem Evi’ne “dede” seçmiyoruz…
Kimse İstanbul’da CHP’yi “inanç” ve “kimlik” üzerinden yapılandırmaya kalkmasın…
Kimse; CHP’yi bir “inanç”a ve ‘’kimliğe’’kurban etmesin…
Kimse; kendi kişisel çıkarları için CHP’de “inanç” ve “kimlik” üzerinden siyaset yapmasın…
***
Burası Cumhuriyet Halk Partisi…
Burası kuruluşun ve kurtuluşun partisi…
“İnanç” temelli bir şey yapmak istiyorsanız gidersiniz “inanç örgütlerinde” istediğinizi yaparsınız…
CHP’de bu “gericilere” geçit verilmemelidir…
***
CHP il başkanlığına her CHP üyesi aday olabilir…
CHP’yi büyütebileceğine inanan; CHP’yi başarıya ulaştırabileceğine inan her CHP’li il başkanlığına aday olabilir…
Ama bazı isimler; bazı kişiler aday olamaz…
Peki; kimler aday olamaz…
***
Siyaset; zenginleşme aracı değil halka hizmet yeridir…
Siyasi zenginleşme aracı olarak görenler CHP il başkanlığına aday olamaz…
Siyaseti kent yağmasından “pay almak” olarak görenler ve “pay”ın peşinden gidenler CHP il başkanlığına aday olamazlar…
Partiyi büyütmeye değil; İstanbul’un Rantına talip olanlar CHP İstanbul il başkanlığına aday olamazlar…
***
Hemşericilik, bölgecilik, kimlik ve inanç üzerinden siyaset yapanlar CHP İstanbul il başkanlığına aday olamaz…
Siyasette, ideoloji ve projelerini değil de “nereli” olduğunu ve “inancını” öne çıkaranlar CHP il başkalığına aday olamazlar…
Önümüzde 1989-1994 SHP deneyimi ve büyük yenilgisi var…
Koca SHP’yi çürüten şey hemşericilik, bölgecilik ve mezhepçilik olmuştur…
***
CHP’nin çürütülmesine geçit verilmemelidir…
SHP deneyiminden ders almak gerekiyor…
1994’teki büyük yenilginin bir nedeni “kötü belediyecilik yönetimi” ise diğeri “hemşericilik, bölgecilik ve inanç üzerinden siyasetti…
Aynı sürecin İstanbul’da yeniden yaşatılmasına izin verilmemelidir…
Tartışmalı belediye başkanlarının “inanç” üzerinden İstanbul delegelerinin ve örgütünün özgür iradesine ipotek konulmasına geçit verilmemelidir…
***
Kurultay delegeliği, il yönetimi veya parti meclisi pazarlığı için isimleri ortada dolaştırılanlar ortalıktan çekilmelidir…
Gerçekten İstanbul il başkanlığına projeleri ve iddialarıyla aday olanlar öne çıkmalıdır…
Kimlerdir; İstanbul’a nasıl örgütleyecek nasıl ayağa kaldıracak programları/projeleriyle anlatarak ortaya çıkacak olanlar…
Bunlara bakmalı ve mümkün olan en büyük “uzlaşmayı” bunlar üzerinde sağlayarak kongreye gidilmelidir…
***
İstanbul il başkanlığı en az genel başkanlık kadar önemli bir makamdır…
Ve CHP’nin geleceği İstanbul’daki başarıya bağlıdır…
Hedef; CHP’yi İstanbul’da birinci parti yapacak bir il örgütlenmesini oluşturmak olmalıdır…
Belediye başkanlarının elinde bir oyuncağa dönüşecek bir il başkanlığının kimseye bir hayrı dokunmayacaktır…
***
Kişisel çıkarlar ve beklentiler üzerinden siyaset yapma alışkanlıklarına son vermek gerekiyor…
CHP’nin geleceği de İstanbul il kongresine bağlıdır…
Özgür iradeli, ideolojik ve politik duruşu net bir CHP İstanbul il örgütü, CHP’nin geleceğine de katkı sunacaktır…
Ama daha seçilirken “kirli ittifaklar” ve “güç odaklarının” emrinde bir CHP İstanbul il örgütünün ne İstanbul’a ne de CHP’ye hiçbir yararı olmayacaktır…
***
CHP İstanbul örgütleri ve delegeleri İstanbul’un ve CHP’nin geleceğine sahip çıkacaktır…
İstanbul’da “kirli ilişkilere” geçit vermeyecektir…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni