İmambakır Üküş CHP'nin 35. İstanbul İl Kongresini yazdı; Cemal Canpolat; Battal İlgezdi ve Sarıgül’ün tam desteğiyle mücadele ediyor. Görünen seçim, iki isim; Cemal Canpolat ve Gökan Zeybek arasında geçecek…
İstanbul, birçok devletten büyük bir kent…
Dünyanın en önemli kentlerinden birisi…
İstanbul, Türkiyenin kalbi…
İktidar için mücadele eden CHP’nin de kalbi olması gerekmez mi?
***
Nüfusu 20 milyonu aşmış İstanbul’da, CHP’nin üye sayısı 250 binin üzerinde…
İl kongresinin toplandığı Bostancı Gösteri Merkezinin koltuk sayısı 2188…
İçerideki dışarıdakilerle birlikte toplam 3 bini bulmayan bir kalabalık…
Ne içeride ne de dışarıda heyecan yok; umut yok…
***
Parti içi demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanların…
Solculuğa bir “etiket” gibi kullananların foyası çabuk çıktı…
Delegelerin özgür iradesine ipotek koyan “blok liste” önerisi hepsinin gerçek yüzünü ortaya koydu…
İşin garibi ilçe kongrelerinde “çarşaf liste”ye karşı çıkanlar il kongresinde “çarşaf liste” istemeleriydi…
***
CHP, bir tüzük değişikliğiyle bu anti-demokratik duruma son vermelidir…
Delege seçiminden itibaren çarşaf liste zorunlu hale getirilmelidir…
Hiç kimse istemediği listelerde, istemediği isimlerle yan yana olmak zorunda değil…
Hiç kimse istemediği kişilere, istemediği halde “liste” mecburiyetinden oy vermek zorunda değil…
***
Murat Karayalçın heyecanlı ve duygulu bir veda konuşması yaptı…
Ama bazı şeyleri eleştirdi; çeşitli eksiklikleri dile getirdi…
Ama bunları söyleyecek en son kişi Murat Karayalçın’dır…
Bu kongrede ortaya çıkan tablo, büyük oranda Murat Karayalçın’ın eseri değil mi?
***
Murat Karayalçın, İstanbul için olabilecek en kötü il yönetimini seçti…
Bireysel olarak il yönetiminde mücadele eden il yöneticilerinin önünü kesti…
Belediye başkanlarının emrinde bir il başkanlığı görüntüsü verdi…
Tartışmalı belediye başkanları Murat Hazinedar’a ve Battal İlgezdi’ye sahip çıktı…
***
Karayalçın; Mustafa Sarıgül konusunda da yanlış yaptı…
Sarıgüllerin mafyavari siyaset tarzına boyun eğdi…
Onları ihraç edeceğine, onları korumanın yollarını aradı…
Sarıgül’cü Murat Hazinedar’ın Beşiktaş’ta yaptıklarına göz yumdu…
***
Murat Karayalçın; İstanbul’da adil ve şeffaf bir ön seçim süreci yaşatamadı…
İstanbul’da ki güç odaklarına teslim oldu…
Ön seçimin hileli ve şaibeli hale getirilmesine itiraz etmedi…
Bir günde yapılan binlerce üyeliğe kayıtsız kaldı; belediye başkanlarının “kamu gücü” ve “kamu olanaklarını” kullanmalarına itiraz etmedi/edemedi…
***
CHP’nin örgüt emekçilerinin, üyelerinin CHP yönetimine tepkisini Tolga Yarman hocanın konuşmasıyla ortaya çıktı…
Oldukça heyecanlı ve coşkulu bir konuşma yapan Tolga Yarman tüm salonu coşturmayı bildi…
Bir tek Tolga Yarman hocanın konuşmasında salon doluydu; diğer konuşmacılar sırasında salon boştu herkes kuliste olmayı tercih ediyordu…
***
Tolga Yarman hocanın CHP Genel sekreterinden, CHP grup başkan vekiline kadar Ön seçime girmeyip kontenjan adayı olanlara yönelik sözleri salondan büyük destek gördü…
CHP’nin çizgisini sağa-sola kaydırmak isteyenlere, Sağ’dan veya cemaatlerden medet umanlara yönelik eleştirileri de salonda büyük destek gördü…
Bir kez daha gördük ki CHP’nin emekçileriyle yöneticileri aynı yöne bakmıyor; aynı düşünce de değil…
***
Kongre olurda kulis ve pazarlık olmaz mı?
Herkesin merek ettiği şey “kim, kiminle ittifak” yapacak…
Cemal Canpolat; salona bir yanında Ataşehir İlçe başkanını bir yanına Şişli ilçe başkanını alarak geldi…
Cemal Canpolat; Battal İlgezdi ve Sarıgül’ün tam desteğiyle mücadele ediyor…
***
Herkesin merek ettiği Kadir Gökmen Öğüt adaylık için imza toplayacak mı?
Yoksa çekilip, birisinin listesine mi destek verecek…
Adaylık için yeterli imza için çalışan 12 Eylül öncesi Gençlik kolları adayı Eşref Sami Bayar’da görüşlerini bir bildiriyle CHP’lilere duyurmayı seçti…
Diğer adaylardan Seyfi Erbaş ve İrfan Karacan ise Gökan Zeybek lehine çekildi…
***
Necdet Saraç aday olacak mı?
En çok sorulan sorulardan birisi…
Çekildi-birleşti dedikodularına rağmen Necdet Saraç bu yazıyı yazdığım zamana kadar adaylık iddiası devam ediyordu…
Görünen seçim, iki isim; Cemal Canpolat ve Gökan Zeybek arasında geçecek…
***
Siyasetin, ideolojinin ve yapılması gerekenlerin konuşulmadığı bir il kongresini daha geride bırakıyoruz…
Hemşericilik, bölgecilik, kimlik ve inanç üzerinden taraf olmak CHP’nin geldiği açıklı durumu gösteriyor…
Sanki CHP il kongresinde il başkanı değil de, köy derneğine başkan veya Camiye hoca-Cemevine dede seçiliyoruz…
***
Yine de CHP’nin ve Türkiye’nin geleceğinden umudu kesmeyelim…
CHP’nin emekçilerinde ve örgütlerinde büyük bir umut var…
Yeter ki halkçı-devrimci bir CHP için çıktığımız yolda ısrar edelim…
Her yeri yıkan büyük sellerde bir damla yağmurla başlar…
Yeter ki o damla olmakta ısrar edelim…
İmambakır Üküş
İstanbul gerçeği genel yayın Yönetmeni