CHP İstanbul İl Yönetimi 'Yasal' Değildir

İmambakır Üküş; İlk günden itibaren ''Sarıgül pazarlama A.Ş'' veya ''Kent Yol A.Ş.''nin “iyi bir ''hizmetkâr'', olduğunu ortaya koydu…

CHP’de bütün partiler gibi “yerel seçimlere” hazırlanıyor…

Türkiye içinde, siyasi partiler içinde bu seçimler çok önemli…

Bu nedenle bütün partiler bütün güçleriyle seçimlere “asılıyor”lar…

AKP bile bu seçimleri “istiklal mücadelesi” olarak tanımlıyor…

***

Siyasette başarının en önemli “araç”larından birisi örgüttür…

Hiçbir mücadele “örgüt”süz başarıya ulaşamaz…

İstanbul gibi uçsuz-bucaksız bir ilde ise her şeyin başı da sonu da “örgüt”tür…

Ve örgütün “kaptan”ı ise il örgütü ve il başkanıdır…

***

İstanbul’da ne yazık ki bir “il örgütü” ve “il başkanı” yoktur…

İstanbul il örgütü ve il başkanı örgütün iradesini temsil etmiyor…

Oğuz Kaan Salıcı, il kongresinde genel merkezin bütün baskı ve yönlendirmesine rağmen, ilçe örgütlerinden baskıyla ve hileyle alınmış 450’nin üzerinde imzaya rağmen kongrede delegelerin yarısının bile oyunu alamamıştır…

Baştan sona bir “proje” olarak CHP il başkanlığına “atanan” Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul’da CHP’yi büyütmeye çalışmak yerine Mustafa Sarıgül’e “hizmet”i kendine görev edindi…

İlk günden itibaren “Sarıgül pazarlama A.Ş” veya “Kent Yol A.Ş.”nin “iyi bir “hizmetkâr”, olduğunu ortaya koydu…

***

İstanbul büyükşehir belediye meclisinde AKP ile kurulan “saadet zinciri”nin başı Fahrettin Kayhan’la birlikte oldukça başarılı “iş”ler yapan Oğuz Kaan Salıcı AKP’nin İstanbul’daki yağma ve talanına “göz” yumdu…

Seçimsiz bir şekilde emri vakiyle Fahrettin Kayhan’ı yeniden büyükşehir meclis grup başkan vekili seçtiren Oğuz Kaan Salıcı’yı ve bu “iş”lerin “duayeni” Fahrettin Kayhan’ı ise bir kez daha kutluyorum…

AKP sizlerle ne kadar övünse azdır…

***

Oğuz Kayhan Salıcı belki Fahrettin Kayhan’dan belki de Mustafa Sarıgül’den epeyce hızlı “şey”ler öğrenmiş durumda…

Toplumsal mücadele ve siyasi örgütlenme konusunda bir “varlık” göstermese de “varlık” sahibi olmaya hızlı bir şekilde öğrenmiş görünüyor…

Belki de bu “arkadaş”ların “varlık içinde” olmaları, CHP’nin kampanyasının temel sloganı “varlık içinde” ye esin kaynağı olmuştur…

***

Temiz toplum temiz siyaset talebini her gün dile getiren CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bunun için biraz da CHP’nin içine baksa ne güzel olur değil mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “siyasetçi şeffaf” olmalı ve “mal varlığı”nı düzenli bir şekilde “açıklamalı” diyor…

AKP’ye ve bütün topluma bu çağrıyı yapan CHP genel başkanı Türkiye’ye örnek olmalı…

Bu uygulamayı CHP’den başlatarak “yol acıcı” ve öncü olmalıdır…

Gerçekten hiçbir işi ve gelir getirici “faaliyet”i olmayan il başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve Fahrettin Kayhan’ın mal varlığı açıklansa ne olur?

***

Bütün siyasi faaliyetini Mustafa Sarıgül’e “hizmet”e ayıran CHP il başkanı Oğuz Kaan Salıcı şimdi kendine yeni bir “iş” edinmiş durumda…

Bütün aday adayları karşısında tarafsız ve objektif olması gereken Oğuz Kaan Salıcı, tam tersine bu süreçte “taraf” olmuştur…

Bazı adayların “lehine” bazı adayların “aleyhine” gece gündüz “lobi” yapıyor…

İstanbul il örgütü “başkanı” olan, İl örgütünün iradesini yansıtması gereken Oğuz Kaan Salıcı, il örgütünü hiçe sayarak “aday pazarlama” işine kendini kaptırmıştır…

CHP genel merkezi ve il başkanı “suç” işliyor…

Aylardır CHP il örgütü “resmi” ve “yasal” il yönetimi toplantısı yapmıyor…

Birçok CHP il yöneticisinin aylardır il karar defterinde imzası yok…

Nedeni ise basit…

Oğuz Kaan Salıcı “kanuna” ve partiye karşı “hile” yoluna başvuruyor…

Çeşitli belediye başkanlığına aday olan ama il yönetiminden istifa etmeyenleri “hile” yoluyla korumaya çalışıyor…

***

CHP’de kuralsızlık giderek “kural” haline geliyor…

Açıklanan adaylık başvuru tarihlerine uyulmadı…

CHP kendi koyduğu kuralları kendisi ortadan kaldırdı…

Hiçbir ilçeye milletvekilinin belediye başkan adayı olamayacağını açıklayan CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu “kural”ını Eskişehir’de çiğnedi…

Şimdi de Üsküdar’da bir milletvekilinin aday göstereceği söyleniyor…

Birçok ilçede sandık kurdu…

Seçim yaptı…

İnsanlar aylarca sokaklarda mücadele etti, kendini halka ve örgüte tanıtmaya çalıştı…

Ama bırakın sandık sonuçlarına uymayı hiçbir adaylık başvurusu yapılmayan kişiler “yukardan” atamayla aday yapıldı…

***

Şimdi de İstanbul’da istifa etmeyen il yöneticilerini çeşitli ilçelerde adaylık yarışında Oğuz Kaan Salıcı…

Aslında haksızda sayılmaz…

Mustafa Sarıgül “abisi”ne rağmen CHP’de önümüzdeki dönem hiçbir “varlık”ı, olmayacak Oğuz Kaan Salıcı hem şimdi “varlık” sahibi olmaya çalışıyor hem de birkaç belediye başkanı kendi arkadaş çevresinde oluşturmaya çalışıyor…

Şimdi CHP genel merkezinin çağrısına uyarak istifa eden il ve ilçe yöneticileri/başkanlarını “aptal” yerine koymaya kimsenin hakkı yok…

Bir “kural” koydunuz önce kendiniz uyun…

Partinin açıklığı tarihte “istifa” etmeyen herkes aday olma hakkını kaybetmiştir…

***

CHP İstanbul il örgütü ve il başkanı “yok” hükmündedir…

Aylardır suç işliyorlar…

CHP genel merkezi bu “suç”a ortak olmamalıdır…

Aylardır toplanmayan il örgütünü ve toplantıları bir çok il yöneticisinin çağrısına rağmen yaptırmayan il başkanı görevden alınmalıdır…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel yayın Yönetmeni