İmambakır Üküş: Peki, ne yapmalı; nasıl yapmalı? CHP, İYİ Parti ve HDP ayrı ayrı seçimlere girmeli ve kendi eksenlerinde ittifaklar kurmalıdır. CHP, seçimlere kendi başına girmeli…
Türkiye’de siyasetin gündeminde “ittifak” var…
Koalisyonlar dönemini bitirmekle övünen AKP, artık koalisyonları seçim öncesi gerçekleşir hale getiriyor…
Artık koalisyon kuracak partiler seçimlere de birlikte girebilecek…
AKP ve MHP siyasi partiler kanununda buna izin veren düzenlemeleri birlikte gerçekleştirdiler…
***
AKP’nin artık Türkiye’yi “tek başına” yönetemeyeceği çok açık…
Bunun için AKP “ittifaklara” mecbur…
Bu “mecburiyet” yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimleri için geçerli değil…
AKP milletvekilleri ve belediye başkanlıkları seçiminde de “ittifaklara” mecbur…
***
Devlet Bahçeli genel başkanlık koltuğunu korumak için MHP’yi feda etti..
Artık Türkiye siyasetinde MHP diye bir parti yok…
Devlet Bahçeli MHP’yi AKP’ye “feda” etti…
Hem de öylesine “feda” etti ki, sanırsınız ki Devlet Bahçeli AKP’nin muhalefete cevap verme sözcüsü…
***
AKP siyaseti “kutuplaştırma” üzerine kurulu bir siyaset…
Türkiye’nin toplumsal, sosyolojik ve kültürel iklimi de bu “kutuplaşma” siyasetine imkan veren bir zemin sunuyor…
Türkiye kolay “kutuplaşacak” toplumsal, sosyolojik ve kültürel “fay” hatları üzerinde…
Yakın zamana kadar AKP bu “kutuplaştırma” siyasetini başarıyla uyguladı ve sonucunu da aldı…
***
Ancak 16 Nisan referandum sürecinde bu “kutuplaştırma” siyaseti başarılı olamadı…
Ne sağ-sol ayrıştırması tuttu…
Ne Türk-Kürt ayrıştırması tuttu…
Ne de Alevi-Sünni ayrıştırması tuttu…
***
Başta CHP ve Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün “HAYIR” güçleri AKP’nin bu tuzağına düşmedi…
Bütün kampanya neden “HAYIR” denmesi gerektiği ve “EVET” çıkarsa Türkiye’nin karşılaşacakları anlatıldı…
Daha da önemlisi bu işin siyaset meselesi değil memleket meselesi olduğu öne çıkarıldı…
AKP’nin bütün “kutuplaştırma” amaçlı saldırıları boşa çıkarıldı…
***
AKP kendi kurduğu “ittifakı” bir koltuğu kurtarma ittifakı değil “Cumhur ittifakı” olarak ilan ediyor…
AKP koltuğu kurtarma ittifakını “yerli” ve “milli” ilan ederken karşında yer alan herkesi “gayri milli” ilan ediyor…
Karşısında yer alanların hepsi “PKK’cı, FETÖ'cü, IŞİD’ci” ve benzeri suçlamalarla hedef haline getirmeye, “krimanilize” etmeye çalışıyor…
***
Peki, AKP ve MHP ittifakı karşısında “HAYIR” güçleri ne yapacak?
AKP’nin iddia ettiği gibi “CHP, İYİ Parti, Saadet ve HDP” ittifak yapacak mı?
Peki böyle bir “ittifak” olursa kime yarıyor?
Peki böyle bir “ittifak” olmayacaksa ne yapılacak ve bu durum kime yarayacak?
***
16 Nisan’da “HAYIR” kampanyasının başarısının “sırrı” kampanyada herkesin olması ama kampanyanın sahibinin “hiç kimse” olmasıydı…
CHP “HAYIR” kampanyasında hiçbir şekilde parti bayrağı ve logosu kullanmadı…
“HAYIR” kampanyasına katılan hiçbir parti ve siyasi grupta “bencillik” ve “bencilik” yapmadı…
Sendikalardan, derneklere, kişilerden siyasi gruplara kampanyaya herkes aktif katıldı ama hiç kimse bir diğerini dışlamadı, küçümsemedi; tam tersine muazzam bir dayanışma içinde kampanya yürütüldü…
***
16 Nisan “HAYIR” kampanyasının “sırrı”; ayrı ayrı ama birlikte olmaktan geçiyordu…
Her siyası grup, sendika, dernek, platform veya kişi kampanyaya “ayrı ayrı” katıldı ama kampanyanın teması aynıydı…
Onun için en radikal laikçi ile Furkan Vakfı bir arada olabildi…
Onun için en “ülkücü milliyetçi” ile HDP’li bir arada olabildi…
***
AKP, CHP ve HDP’nin birlikte olmasını istiyor…
AKP, CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin birlikte olmasını istiyor…
Öylesine istiyor ki daha ortada hiçbir şey yokken bile “birlikte imişler” gibi propaganda yapıyor…
Çünkü AKP için en kolay yol CHP ve HDP’yi yan yana düşürmek, HDP ile İYİ Parti'yi yan yana göstermek…
***
Böylesi veya benzeri bir “ittifak” girişimi AKP’nin işini kolaylaştırır…
AKP’nin istediği “kutuplaştırıcı” siyaset için uygun bir politik iklim yaratır…
AKP kampanyayı CHP ve birlikte olanlarla milliyetçi - muhafazakar olanlar üzerinden kurar…
AKP kampanyayı HDP ile birlikte olanlar üzerinden kurar…
***
AKP’nin ne dediğinden, başkasının ne dediğinden öte böyle bir “ittifak” başarılı olur mu?
CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet “ittifakı” beklenen başarıyı sağlar mı?
AKP’nin veya başkasının ne dediğinden öte böylesi bir “ittifak” başarılı olamaz…
Bırakın yeni güçler edinmeyi böylesi bir “ittifak” kendi güçlerini bile bir arada tutamaz…
***
Başkasının ne dediğinden bağımsız olarak CHP ve HDP ittifakı başarı sağlayamaz hatta mevcut oylarını bile koruyamaz…
Başkasının ne diyeceğinden bağımsız olarak CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ittifakı başarılı olamaz hatta mevcut oylarını bile koruyamaz…
Bugünkü mevcut koşullarda bu partiler arasında olabilen bir “ittifak” AKP’yi tek başına iktidar yapar…
Bugünkü koşullarda böylesi bir “ittifakın” başarı şansı yok…
***
Peki ne yapmalı, nasıl yapmalı?
CHP, İYİ Parti ve HDP ayrı ayrı seçimlere girmeli ve kendi eksenlerinde ittifaklar kurmalıdır…
CHP, seçimlere kendi başına girmeli…
CHP, kendi sağında veya solunda yer alan başka ittifaklara girmemiş güçlerle kendi “duruşunu” bozmayacak ittifaklara girmeli…
***
İYİ Parti'nin mevcut koşullarda barajı geçeceği ortada…
Hele Saadet Partisi ve Demokrat Parti (DP) ile kuracağı ittifaklarla hayli iddialı konuma geçebilir…
İYİ Parti, merkez sağ kadroların ve seçmenlerin birleşme adresi olabilir…
AKP’ye ve MHP’ye oy vermeyecek seçmen içinde İYİ Parti iyi bir seçenek olacaktır…
***
HDP’nin de barajı geçeceği, geçebileceği ortada…
Zaten eğer HDP’nin baraj altında kalabileceğine dair en küçük işaret olsaydı AKP çoktan “erken seçim” kararı almıştı bile…
Bütün koşullara rağmen HDP hala barajı aşabilecek güçte…
HDP’nin Kürt seçmenle ve Kürt partiler-siyasetçilerle hem de diğer sol-sosyalist kimi güçlerle kuracağı ittifakla daha büyük bir seçmene ulaşma şansı olacaktır…
***
CHP, İYİ Parti ve HDP kendi eksenlerinde doğru kurulacak ve yürütülecek “ittifaklarla” oyların en az %60 veya %65’i alınabilir…
AKP’nin oyu 7 Haziran’da aldığı oyun altındadır…
MHP’de ise kayda alınacak bir seçmen kalmamıştır…
MHP’yi terk etmeyen seçmen de seçimlerde AKP-MHP ittifakına oy vermeyecektir…
***
CHP, İYİ Partiye, HDP’ye, Saadet Partisi'ne büyük görev ve sorumluluk düşüyor…
Hiç kimsenin kişisel ve örgütsel bencillik yapmaya hakkı yoktur…
Herkes ayrı ayrı ama birlikte Cumhuriyet ve Demokrasi için mücadele etmek zorunda…
Herkes ayrı ayrı ama birlikte oluşabilecek en geniş birliğe kapılarını açmalı…
Herkes ayrı ayrı ama birlikte tüm Türkiye’ye birlikte başarabiliriz duygusunu ve güvenini vererek tüm seçmenleri harekete geçirebilmelidir…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
Bütün mesele CB seçimidir.
Milletvekilliği seçiminin bu sistemde hiçbir önemi yoktur.
2019 seçim sürecinde CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ve HAYIR bloğunda yer alan tüm parti ve demokratik örgütlerin söylemlerinde ve seçim çalışmalarında dikkatli davranmaları ve birbirlerini irrite etmeyecek dil kullanmaları gerekmektedir.
İttifak vaatlerde olmalıdır.( OHAL'e son, Parlamenter sisteme geri dönüş, Adaletin tesisi, Demokrasi ve insan hakları konusunda teminat vb. konularda ortak dil kullanılmalıdır.)
Her parti CB adayını belirlerken, ilkesel anlamda adayların birbirlerini tamamlar nitelikte olmasına dikkat etmelidir.(Hatta mümkünse HAYIR bloğunun oluşturacağı ilkeler doğrultusunda CB adayları belirlenmelidir ki ikinci tura hangi aday kalırsa tüm HAYIR bloğunun oylarını alabilsin.)
Bu gün çok sevindirici bir haber umutsuz lugu umuta getirdi sn yılmaz büyük erşen adaylık ta yeşilışık yaktı deniyor chp partim tek adayımız, a destek ver meli saygılar
Sayın İmam arkadaş yorumuna yūrekten katılıyorum.Çıkacak seçim Kanunu dan sonrasında bu görūş ve ilkeler çerçevesinde her il ve seçim bölgesi parti genel merkez yöneticileri tarafından yapılan anketlerin ışığında tek tek ele alınmalı.Çūnkū bazı bölgelerde 100 -250 oy bir milletvekilliği getirecektir.Bir bölgede % 2-3 ile milletvekilliği çıkarılamayacağından dolayı çeşitli yöntemler ilr HAYIR BULOĞUNDA olan partiye destek verilmelidir.Seçim sonrasında bir milletvekili fazlası ile Anayas değişiklikleri bile yapılma durumu doğabilir kanısındayım.Yerel Yönetim seçimlerindede bu görūşūn örūlmesi gerektiğine inanıyorum. Selamlar.
CHP nin adayı ortada yok. Bence ittifakı adayla birlikte yapmalı.CHP ne yazıkki AKP nin algı operasyonları sonucu dinsiz,sosyete partisi,hdp ve pkk ile beraber hareket eden bir parti olarak iftira edildiği için, buna inanmayan % 25 lik bir kesimin oyunu alacaktır. Bütün bu yakıştırmaları üstünden atacak bir söylemde geliştirmediler.CHP nin iyi yönetilmediği ortada.Bu da oyların İYİ partiye gideceğini gösteriyor.
Bundan önce bir yazınızı Kılıçdaroğlu yağcılığı koktuğu için eleştirmiştim.Buyazıdaki düşüncelerinizi çok beğendim ve etkilendim.Düşüncelerimindaha sağlam bir zemine oturmasını sağladı.Umarım Say'ın Kılıçdaroğlu da etkilenir.