CHP Kimin ''Dükkan''ı

İmambakır Üküş; Ve Sezgin Tanrıkulu açıklama yaptı ''Dükkan sizin'' gençler diye…

CHP, yerel seçimlerden istediği ve beklediği başarıyı sağlayarak çıkamadı…

Hem CHP’de hem de toplumda AKP’nin daha çok oy ve yer kaybedeceği beklentisi yükseltti…

Özellikle bazı CHP yöneticileri ve medya temsilcileri CHP için daha yüksek “çıta” öngördü…

Cemaat yürüttüğü propaganda ile sanki AKP yıkıldı-yıkılacak ‘’algı’’sı yaratıldı…

Ama beklenen olmadı…

Ne CHP istenilen başarıyı sağladı…

Ne de AKP beklendiği kadar yer ve oy kaybetti…

***

CHP’nin başarısızlıklarına veya AKP’nin yeterince oy kaybetmemesine ilişkin bir çok neden söylenebilir…

Söyleniyor da….

Ama CHP’nin birçok yerdeki başarısızlığının nedeni yanlızca “politika” değil…

Adayların tespitinde “isabetsizlik”…

Yanlış adaylar…

Yanlış meclis üyeleri yazılımı…

Birçok il ve ilçede başarısızlıkta önemli bir etken…

Özellikle çok az bir oyla kaybedilen yerler hep ‘’iç’’ çekişme etkili olmuş…

CHP’nin iki genel başkan yardımcısının “bulaştığı” her yerde CHP başarısız oldu…

Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu’nun elinin değdiği yerde “ot” bitmedi…

İzmir, İstanbul ve Adana’da birçok “yanlış”ın altında bu ikilinin imzası var…

Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu, adaylık tespiti öncesi İzmir ve Adana’yı “mesken” tutmuşlardı…

Özellikle İzmir’i…

İzmir milletvekillerinden daha çok Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu İzmir’de oldular…

Herkes mavi boncuk dağıttılar….

Belediyelerden istediklerini elde ettiler…

Ama herkesi yarı yolda bıraktılar…

Aday belirlemede Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ekibiyle birlikte hareket ettiler…

Sonuç ortada…

CHP, İzmir’de 8 ilçe kaybederek seçimlerden çıktı…

***

Daha kimse CHP’den seçim sürecini değerlendirmeden…

Daha MYK ve parti meclisi bir “durum değerlendirmesi” yapmadan…

Birden bire bir “occopy CHP” diye bir şey ortaya çıktı…

Tam da Ankara’da binlerce gençler Mansur Yavaş’a ve oylara sahip çıkmak için ortaya atılmışken…

Tam da Ankara’da gençler “gönüllü” olarak CHP’ye gelip “ben yapabilirim” diye sorarken…

Gezi direnişinin izinde denerek….

***

Birden bire sosyal medya üzerinden bir “hareket” patlatıldı…

Birçok iyi niyetli ve gönüllü genci de katarak…

“CHP işgal” edilecek…

“CHP’ye format atılacak”…

“ideolojisiz ve siyaset üstü bir CHP” için yola çıkacak…

Tam bu noktada “kuşku” uyandıran bir durum vardı…

Gürsel Tekin…

Sezgin Tanrıkulu…

Ve ikisinin “çevresi” birden işin içinden çıktı…

Gençlik örgütlenmesini Gürsel Tekin’in etrafında dolanmak ve fotoğraf vermek zanneden Gençlik kolu başkanı olaya “dahil” oldu…

Ve Sezgin Tanrıkulu açıklama yaptı “Dükkan sizin” gençler diye…

CHP’yi “dükkan” zanneden Sezgin Tanrıkulu, babasının malını da gençlere “bağışlıyor”…

***

Bu işte bir “şike” bir “danışıklı dövüş” olduğu kısa sürede ortaya çıktı…

Binlerce, on binlerce gencin geleceği söylenen “işgal”e CHP gençlik kollarından gelenler dahil 100-150 kişi geldi…

“işgal” yerini “muhabbete” bıraktı…

Militan bir mücadele ve eylem biçimi olan “işgal” yerini “poğaça-çay”lı “forum”a bıraktı…

Bir kavramın içi yine bilinçli bir şekilde boşaltıldı…

***

CHP’yi “ideolojisiz” ve kendi “geçmişi”nden koparmak isteyenlerin “oyun”u kendi ellerinde patladı…

İdeolojisiz, kimliksiz, neo liberal bir CHP yaratmak isteyenlerin “foyası” çabuk ortaya çıktı…

“İşgal” ortaoyunu tutmadı…

***

Gezi direnişinden esinlenen ve onun devamını CHP’ye taşımak iddiasında olanların pratiği tam aksi yöndeydi….
İstanbul’da Beyoğlu’nda Gezi direnişi bileşenleri ve Gezi direnişinde yer alan belediye başkan adayı çıkarma girişimi de ne “tesadüf” yine Gürsel tekin ve Sezgin Tanrıkulu tarafından önlenmişti…

Binlerce, on binlerce gencin sokaklarda demokrasi ve özgürlük için mücadele ettiği Beyoğlu’nda CHP sırtını gezi direnişine döndü…

Gezi direnişiyle ve Beyoğlu’nun yoksul halkıyla bütünleşecek adaylar yerine Mustafa Sarıgül’ün eski eşini adaylaştırmak için Sezgin Tanrıkulu ve Gürsel Tekin mücadele etti..

Gençleri CHP’ye davet eden Sezgin Tanrıkulu ve Gürsel Tekin Beyoğlu’nda gençlere ve Sol’a karşı tavır aldı…

Gezi direnişinden ve devrimci demokrat mücadelenin yüz aklarından Hilmi Yarayıcı’nın adaylaşmasına karşı tepkileri, onların saflarının neresi olduğunu “net” olarak ortaya koyuyordu…

***

İstanbul’da Sarıgül’ün projesine takılacaksın…

İzmir’de Aziz Kocaoğlu’nun peşine takılacaksın…

Adana’da CHP kazanmasın diye mücadele edeceksin…

Sonra kalkıp “occupy CHP” diyeceksin…

Burada bir “occupy” durumu var da…

Ama gençlerin “occupy”si değil…

Sizin “occupy”niz…

Ve CHP bu “işgal”e son vermeden, iktidara alternatif olamaz…

***

CHP’nin gençlerle buluşması istiyorsunuz…

Kapatın Gençlik Kol”larını…

CHP’nin kadınlarla buluşmasını istiyorsunuz…

Kapatın Kadın “kol”larını…

Sokakta mücadele eden ve mücadele etmeye hazır binlerce genç var…

Yeter ki aralarında ki “kol” bariyerini kaldırın…

Sokakta mücadele eden ve mücadele etmeye hazır binlerce kadın var…

Yeter ki arada ki “kol” bariyerini kaldırın…

İmambakır Üküş
İstanbul gerçeği Genel Yayın Yönetmeni