loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Kurultayı: Kim Kazandı-Kim Kaybetti?

İmambakır Üküş
Tarih: 10.09.2014
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; Sayımlar sürerken, Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu ile birlikte 7 kişinin kaybettiği iddia edildi…

CHP Kurultayı bitti, ama tartışmaları biteceğe benzemiyor…

CHP’nin hiçbir temel sorununu tartışma ve çözme iradesi ortaya koymayan bir kurultay oldu…

İşin ilginci, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı ve aldığı oy nedeniyle patlak veren tartışmalarla Kurultaya giden CHP, ne Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ne de alınan sonuçları tartışabildi…

***

Bu kurultayın ilk kaybedeni CHP’dir…

CHP’nin iktidar olmasını isteyen CHP’li seçmendir…

Kurultay ve Sonuçları CHP’de umut ve heyecan yaratmadı…

Ne kurultaya katılanlar ne de kurultayı dışarıdan izleyen milyonlarda bir umut ve heyecan dalgası yaratmadı…

***

AKP’nin tek lider, tek isimli kurultayının yanında CHP kurultayı hem daha ”demokrat” hem de daha renkliydi…

İki genel başkan adayı yarıştı…

Yüzlerce insan parti meclisi için yarıştı…

Parti meclisinin “çarşaf liste”yle olmasını sağlayan “örgüt iradesi” kazandı…

“Blok liste” dayatması kaybetti…

***

Kurultay iradesi, Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’ye ders verdi…

Kılıçdaroğlu’na “uyarı”da bulundu…

Kılıçdaroğlu’na “bir şans” daha verirken, bunun “sonsuz” bir “kredi” olmadığı uyarısını da yaptı…

Muharrem İnce’ye verilen oylar “tepki” oyları olmasının yanı sıra “değişim” ve “yenilenme” arayışına verilen destektir de…

130 milletvekili ve doğal delegelerin oylarını çıkarırsanız Kılıçdaroğlu ve muharrem İnce oyları nerdeyse baş başadır…

Kurultay delegeleri ve Örgüt iradesi, “değişim” ve “yenilenme” adresi olarak Muharrem İnce’de kararsızdı…

Bu kararsızlık ve güvensizlik sonuçlara da yansıdı…

***

Kılıçdaroğlu, 944 imza verdi divana…

Aldığı oy 740’ta kaldı…

İmza verip oy vermeyen 204 delege var…

Baskılar sonucu veya “mahalle baskısı”yla imza verdiler, ama sandıkta oy vermediler…

204 sayısı çok ciddi bir rakamdır…

Bu da CHP’deki “korku imparatorluğu”nu gösteriyor…

***

Muharrem İnce kazanabileceği bir seçimi kaybetti…

CHP’nin “kötü yönetildiği”ni düşünen herkesi birleştiremedi…

Kendisi dışında, yanına CHP’de “değişim” ve “yenilenmeyi” temsil edebilecek kadroları almadı…

Tam tersine CHP’deki “dar ekipçi” kadrolara kendini teslim etti…

Geçmişe dönmek istemeyen ve CHP örgütlerine 20 yıl egemen olmuş o “dar kadro”ya partiyi yeniden teslim etmek istemeyen delegeler, Kılıçdaroğlu’nu “uyarmak”la yetindiler…

***

Muharrem İnce’nin çalışmalarına Önder Sav damgası vurulması olumsuz etki yaptı…

“Dar ekipçilik” yüzde yüz seçim kaybedecek olan Kılıçdaroğlu’na seçim kazandırdı…

Kılıçdaroğlu’nun “siyaset anlayışı”na ve “siyaset tarzına” karşı olan bir çok kesim, çalışmalara katılma “imkan”ı bulamadı…

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Muharrem İnce’nin aldığı 415 oy çok önemlidir…

Hele, Kılıçdaroğlu’nun aldığı oydan milletvekillerini ve doğal delegeleri düşerseniz bunun anlamını daha iyi görürsünüz…

***

Herkes ikinci gün parti meclisinde Kılıçdaroğlu’nun listesinin param parça olmasını bekliyordu…

Muharrem İnce aldığı oyların ortalanmasını parti meclisinde verdirebilse, en az 20-25 kişi listeyi delmiş olacaktı…

Ancak, Muharrem İnce’nin listesi Muharrem İnce ve Kılıçdaroğlu’na tepki duyanlar listesi olarak değil, Önder Sav listesi olarak ortaya çıktı…

İstanbul, Ankara ve İzmir’de Önder Sav etrafında yer alan tüm tartışmalı isimler listedeydi…

Önder Sav listesi olarak “algılanan” listede Fikri Sağlar, Ali Özcan ve Hakkı Süha Okay yüksek oy aldı…

Fikri Sağlar’ın listede olması hem Fikri Sağlar açısından hem de Önder Sav açısından oldukça tartışmalıydı…

“Seçim”le aşkı, ilkeleri çöpe atmış görünüyordu…

Ali Özcan ise hem örgüt emekçisi hem de örgütte parti içi demokrasi talebiyle ismi özdeşleşmiş bir kişiliktir…

Hakkı Süha Okay’ın parti meclisine girmesini yalnızca kendi listesi istemedi, Kılıçdaroğlu listesine oy verenlerde –çok az da olsa– bir kısmı oylarını Hakkı Süha Okay’a verdi…

Ama diğer Önder Sav’la özdeşleşmiş İstanbul, Ankara ve İzmir’den adaylarsa 100’lü rakamlarda kaldı…

***

Bu kurultayın kaybeden veya kaybettiren isimlerden birisi de Önder Sav oldu…

Hazırladığı listede 415 oyu koruyamadı…

Hazırladığı listeden hiç kimse listeyi delemedi…

Fikri Sağlar’sa doğu ve güneydoğu delegelerinden de aldığı “şahsi oy”larla listeyi deldi…

***

Bu kurultayın bir kaybedeni de Erdoğan Toprak oldu…

Erdoğan Toprak’ın Kılıçdaroğlu’na yakınlığı hatta Kılıçdaroğlu’nun “kara kutu”su” olduğu iddiaları kaybettirdi…

Ayrıca, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylaşmasına katkısı olduğu iddiaları ve Cemaatin CHP’deki temsilcisi olduğu söylemleri de Erdoğan Toprak’a kaybettirdi…

Ama esas neden Kılıçdaroğlu’na yakınlığıydı…

Kılıçdaroğlu’nun MYK’sında yer alan birçok isimde Erdoğan Toprak’ın kaybetmesi için çalıştı…

Kılıçdaroğlu’nu “yalnızlaştırmak” isteyen herkesin hedefi Erdoğan Toprak oldu…
***

Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu ikilisi sonuçlar açıklayıncaya kadar, durumları “belirsizdi”…

Sayımlar sürerken, Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu ile birlikte 7 kişinin kaybettiği iddia edildi…

Partinin “en güçlü adamı” veya “ikinci adamı” iddiasındaki Gürsel Tekin yine “sınırda” bir oyla parti meclisine seçildi…

***

Listede çok sayıda “yeni’’ isim var…

Bazıları kurultaydan bir-iki gün önce partiye üye yapılmış…

Hiç kimse tanımıyor…

Bazılarını ise herkes çok “farklı” tanıyor…

Bazı isimler CHP için “canlı bomba” özelliği taşıyor…

Hep beraber göreceğiz…

***

Bu kurultayın bir kaybedeni de Gürsel Erol…

Ankara İl kongresinde “kaybeden” tarafta olan Gürsel Erol, kurultayda da “kaybeden” tarafta oldu…

Kurultay sürecine “dahil” edilmeyen Gürsel Erol”un aday olan isimleri de kaybetti…

Bazı yazılan isimleri görünce Gürsel Erol’un “dahil” olmaması kötümü oldu acaba sorusuna neden oluyor…

***

Yerel yönetimlerde 5’li komisyonda olanlar bu kurultay’ın “günah keçileri”ydi…

Yerel seçimlerde Belediye başkanlıklarına ve meclis üyeliklerine aday olup yazılamayan herkes “5’li komisyon”u suçladı…

Kılıçdaroğlu, çok “akıllı” bir yol seçti yerel seçim öncesi…

Kılıçdaroğlu, “Kestaneleri ateşten çıkarmak için 5’li komisyonu maşa olarak kullandı”…

5’li komisyonda kendi içinde “çatışmalı” ve “tartışmalı” olunca bütün yük ve sorumluluk onların üstüne kaldı…

İşin en ilginç yanıysa en çok “tartışmalı” isimlerden birisi olan Bülent Tezcan’ın hem MYK’da hem de kurultay listesinde olmasıydı…

Adnan Keskin, Umut Oran ve Bihlün Tamaylıgil yoğun tepkilerden dolayı aday olmadı…

***

30 Mart seçimleri öncesi yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı ve 5’li komisyon üyesi Gökhan Günaydın’sa son dakikaya kadar “kararsız” kaldı…
MYK’dan alınınca sahaya inip örgütlerle yüzleşmesi gerekirken bazı “etki”lerle beklemeyi seçti…

Halbuki, tavrını örgütlere en kolay anlatabilecek ve süreçten güçlü çıkacak bir isim olan Gökhan Günaydın kendisine beklemesini öneren arkadaşlarının kurbanı oldu…

“Bekle birlikte yapacağız” diyenler Gökhan Günaydın’ı bekletirken, kendileri listelerde yer alma pazarlığı yapıyordu…

Gökhan Günaydın’ın birlikte karar alacağı arkadaşlarının tavrını ve adaylıklarını Gökhan Günaydın delegelere gönderilen mesajlardan öğreniyordu…

Kararsızlık, Gökhan Günaydın’ın kaybının nedeni oldu…

Son 5 dakika içinde adaylık dilekçesini divana verdi…

Tüm delegeler ve il başkanlarıyla konuşması gerekirken o sessiz kalarak, seçim sonucuna kadar gidip salonda oturdu…

Adaysan ve bir iddiayı ortaya koyuyorsan gereğini yapacaksın…

Gökhan Günaydın’ın tavrıyla ön eğilim yoklamaları ve merkez atamalarıyla belediye başkanı olanlarda Gökhan Günaydın’ın yanında değildi salonda…

30 Mart öncesi sabah-akşam onu herkesten “yalıtan-ekip”te…

O isimlerin hiç biri Gökhan Günaydın’la birlikte salonda olmadılar…

Bütün seçim boyunca Nihat Matkap’la birlikte oturdular…

Gökhan Günaydın önce “yük”lerinden kurtulmalıdır…

Aldığı oy her şeye rağmen çok önemlidir…

***

Nihat Matkap deyince onun ismini Kılıçdaroğlu listesinde görünce doğrusu çok şaşırdım…

Yerel seçimlerde çok tartışmalı bir isim Hatay’da CHP adayı olmuştu…

AKP içinse Hatay “Onur Savaşı”na dönmüş durumdaydı…

Hatay’da AKP Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i aday göstermişti…

AKP’nin devletin tüm baskısına rağmen CHP Hatay’da Büyükşehir seçimlerini kazandı…

Nihat Matkap, bütün CHP örgütleri ve Milletvekilleriyle birlikte başarıya imza atan CHP MYK üyesiydi…

Kılıçdaroğlu bu seçim başarısından dolayı Nihat Matkap’ı ödüllendirdi(!) MYK üyeliğinden aldı…

Hatay, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de CHP’nin başarılı olduğu illerden birisiydi…

Hatay’da Ekmeleddinn İhsanoğlu %53 oy aldı…

Hatay’daki bu başarıdan dolayı Kılıçdaroğlu’nun Nihat Matkap’ı listelere almaz diye beklerken, he zaman ki gibi Kılıçdaroğlu yine şaşırttı…

Listesinde Nihat Matkap’a yer verdi…

***

Kazananı az kaybedeni çok bir kurultay oldu…

CHP’de yeni bir yol açmak içinse önemli bir yol temizliği oldu…

Kılıçdaroğlu’da, Parti meclisine seçilenlerde “sınır”da oylar aldılar…

Hele parti meclisinin çoğunluğu delegenin dörtte biri oranında oy aldı…

Güçsüz ve temsiliyeti tartışmalı bir parti yapısı orta çıktı…

Ama önemli kazanımlardan birisi örgütün “çarşaf liste” ve “önseçim”e sahip çıkmasıdır…

Önseçime sahip çıkan örgüt iradesi, aynı zamanda CHP’de “değişim” ve “yenilenme”nin temeli olacaktır.

Kurultayın en önemli kazanımı budur…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları