CHP Kurultayına doğru

İmambakır Üküş; Muharrem İnce CHP genel merkezine ve örgütlerine laf söyleyeceğine en "yakınında" yer alanlara bir çift laf söylesin. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu imza vermedikten sonra diğerleri niye imza versin?

CHP kurultayına sayılı günler kaldı...

Şimdiye kadar CHP genel başkanlığına adaylık iradesi ortaya koyan 3 isim oldu...

Bunlar halen CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, Ümit Kocasakal ve Muharrem İnce...

Ancak CHP tüzüğüne göre "aday oldum" demekle aday olunamıyor; aday olmak için delegelerin en az %10'nundan imza almak gerekiyor...

***

Bakalım CHP'nin 36. Kurultayında kimler delegelerden "yeterli" imzaya ulaşabilecek...

Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığından önce bu oran %20 idi...

Kılıçdaroğlu döneminde yapılan tüzük kurultayında bu oran %10'a düşürüldü...

Ayrıca "divan önünde imza verme" zorunluluğu da kaldırıldı...

***

Ümit Kocasakal da, Muharrem İnce de biraz "son dakika" aday oldular görüntüsü var...

Her ne kadar uzun zamandır adları genel başkanlıkla anılsa da, yakın zamana kadar bir irade ortaya koymamışlardı...

Muharrem İnce'nin bir olağanüstü kurultayda adaylığı olmuşsa da daha sonraki olağan kurultayda aday olmamıştı...

36. Kurultayda da aday olacağına dair her hangi bir çalışması olmamıştı...

***

Görünen o ki Ümit Kocasakal'ın da Muharrem İnce'nin de adaylık açıklamasına Canan Kaftancıoğlu'nun İstanbul il başkanı olmasının yarattığı "iklim" neden olmuş gibi...

Özellikle Canan Kaftancıoğlu üzerinden CHP'ye ve KIlıçdaroğlu'na yönelik eleştiri rüzgarının onların önünü açacağını düşünmüş olmalılar...

Ancak bu tartışmaların onların başarısına ne kadar "katkı" vereceğini hep birlikte göreceğiz...

Bu "fırsattan" faydalanma isteğinin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz..

***

Her CHP üyesinin CHP genel başkanı olmayı istemesinden, bunu "düşlemesinden" daha doğal bir şey olamaz...

Ama CHP gibi kuruluşa ve kurtuluşa önderlik etmiş bir partinin genel başkanı olmak için yola çıkanların bir programa, bir yol-yönteme ve kadroya dayalı çıkışını beklemek gerekmez mi?

CHP gibi kuruluşa ve kurtuluşa önderlik etmiş bir partiye genel başkan olmayı düşünenlerin ilçe ve il kongre sürecinde ortaya çıkmaları ve görüşlerini örgütle paylaşmaları gerekmez mi?

CHP gibi köklü ve tarihi bir partiye aday olacakların "onu seçme beni seç" demenin dışında bir şey söylemesi gerekmez mi?

***

Ümit Kocasakal'ın CHP ile ilişkisi çok tartışmalı...

Sol ile ilişkisi zaten yok...

Daha da önemlisi bugüne kadar CHP'nin hiçbir eyleminde ve mücadelesinde yer almamış bir isim...

Ama daha da önemlisi Türkiye'de, dünyada milyonları etkileyen ve harekete geçiren "Adalet Yürüyüşü" ve "Adalet Mitingi" karşısındaki tavrı ve söyleminin herhangi bir "yandaştan" hiçbir farkı yok...

***

Gerçekten CHP çok ilginç bir parti...

Hiçbir şey olmayanların her şey olabileceği bir parti...

Seçildiği güne kadar CHP'nin hiçbir il veya ilçesine adım atmamış nice insan Parti Meclisi, MYK üyesi veya milletvekili-belediye başkanı olabildi...

Bugüne kadar hiçbir CHP örgütlü mücadelesinde yer almamış ve solla uzak-yakın bir ilişkisi olmayan Ümit Kocasakal CHP'ye adaylık açıklayabiliyor...

***

Muharrem İnce CHP'nin içinde yetişmiş ve CHP içinde her kademede çalışmış, mücadele etmiş bir insan...

Toplumda ve CHP içinde bir yere, etkinliğe, sevgi ve sempatiye sahip...

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığının yarattığı hayal kırıklığı ve tepkinin yarattığı rüzgarı arkasına alarak CHP genel başkanlığına aday oldu...

Olağanüstü kurultayda kendisinin beklentisinden az ama beklenenden fazla bir oy aldı...

***

Muharrem İnce olağanüstü kurultayda birinci gününde genel başkanlık için büyük bir mücadele yürüttü...

Ama genel başkanlığı kaybedince mücadeleden vazgeçti, ikinci günün Parti Meclisi seçimlerinde aynı çalışmayı sergileyemedi...

Genel başkanlık gibi sert ve uç bir mücadelede aldığı 400'ü aşkın oyu Parti Meclisi seçiminde koruyamadı-korumak için bir şey yapmadı...

O gün aslında Muharrem İnce iddiasından epey şey kaybetmiş olarak çıktı...

***

Muharrem İnce adaylık konuşmasında "ön seçim" istedi ve "ön seçim olmazsa milletvekili adayı olmayacağını" açıkladı...

Ancak hayatın akışı hiç de öyle olmadı; Muharrem İnce Yalova'da ön seçimle değil "atamayla" milletvekili oldu...

Bu da onun genel başkanlık iddiasında bir "gedik" açtı...

Ama daha önemlisi Muharrem İnce "olağanüstü kurultay" için imza toplama girişiminde bulundu ancak olağan kurultayda genel başkan adayı olmadı bu da ona olumsuz etki yapan bir faktör oldu...

***

Muharrem İnce adaylık açıklamasında nispeten "sakin" ve "kırıcı" olmayan bir üslup kullandı...

Ama görünen o ki, giderek üslubu sertleşecek gibi...

Bunun nedeni de yaşadığı hayal kırıklıkları...

Muharrem İnce örgütten ve delegeden beklediği desteği bulamadıkça daha "hırçın"laşacağa benziyor...

***

Olağanüstü kurultay dönemiyle bugünkü kurultay koşulları çok farklı...

Muharrem İnce bunu görememişe benziyor...

CHP olağanüstü kurultaya bir yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra gitti...

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığına büyük bir tepki vardı ama daha da önemlisi  yerel seçimlerde istedikleri olmamış bir örgüt ve delege çoğunluğu vardı...

***

Bugünse "Adalet Yürüyüşü" ve "Adalet Mitingi" yapmış, milyonları peşinden sürüklemiş bir Kılıçdaroğlu var...

Bugün de Kılıçdaroğlu'na tepki duyan veya Kılıçdaroğlu "gitsin" diyen bir kitle var...

Ama olağanüstü kurultay döneminden çok ama çok az bir kitle bunu diyor...

Onun içinde Muharrem İnce'nin "en yakını" olan bazı örgütler ve belediyeler de "gönlü" Kılıçdaroğlu'ndan yana olmasa bile kendi örgütlerinin tepkilerinden çekindikleri için Muharrem İnce'ye imza veremiyor...

Bu nedenle Muharrem İnce'nin imza toplaması da, olağanüstü kurultayda aldığı oyu alması da çok zor...

***

Kurultay sürecinin yerel seçimlere 14 ay kala olması da süreci etkileyen bir durum...

CHP içinde çeşitli beklentiler içinde olan birçok kişi ve örgüt aslında öyle düşünmese de farklı davranmak zorunda hissediyor kendisini...

Muharrem İnce'nin veya Ümit Kocasakal'ın kazanamayacağından hareketle kimse boş havuza atlamak istemiyor...

Bu da bir siyaset gerçekliği...

***

Muharrem İnce "örgütlere baskı yapılıyor" diyor...

Bu doğru değil...

Daha da önemlisi ne yazık ki CHP'de örgütlere "baskı" yapabilecek bir babayiğit yok...

CHP genel merkez yöneticilerinin büyük çoğunluğu ancak Kılıçdaroğlu'nun gölgesine sığınarak varlıklarını sürdürüyor...

Öyle örgütlere "aleni" bir tavrı dayatacak hiçbir kimse yok...

***

Ayrıca Muharrem İnce bunu söyleyeceğine en yakınına baksın, CHP gerçekliğini görecektir...

Daha düne kadar yurt içinde yurt dışında Muharrem İnce'yi bir an bile yalnız bırakmayan Edirne ve Kırklareli belediye başkanları Kılıçdaroğlu'na "ilk imzayı" verenlerin başında geliyor...

Edirne ve Kırklareli'nde il kongrelerini belediye başkanlarının listeleri kazandı...

Edirne ve Kırklareli örgütleri firesiz imzalarını Kılıçdaroğlu'na verdi...

***

Muharrem İnce CHP genel merkezine ve örgütlerine laf söyleyeceğine en "yakınında" yer alanlara bir çift laf söylesin...

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu imza vermedikten sonra diğerleri niye imza versin?

Recep Gürkan ve Kesimoğlu da mı baskıdan dolayı imza vermedi, tam tersine ilk imzayı Kılıçdaroğlu'na onlar verdiler...

***

Ne yazık ki CHP kurultayında program tartışılmayacak...

Ne yazık ki CHP kurultayında programın yol ve yöntemi tartışılmayacak...

Ne yazık ki CHP kurultayında kadro tartışılmayacak...

Ne yazık ki CHP kurultayına egemen olan "ben ne olacağım" tartışması olacak...

İmambakır Üküş

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni