loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Kurultayında kimler kaybetti, kimler kazandı?

İmambakır Üküş
Tarih: 21.01.2016
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; Hiç kimse ön seçimden korkan ama ortalıkta 'her şey benden sorulur' havasında ortalıkta dolaşan genel başkan yardımcıları istemiyor. Kurultay iradesi gösterdi ki aslında delegelerin Kemal Kılıçdaroğlu ile bir 'sorunu' yok…

Bütün partiler kurultayını yaptı ama kamuoyunda en çok konuşulan CHP kurultayı oldu…

Diğer partilerde kimin seçildiği kimin “çizildiği” konuşulmazken CHP’de her şey anında “olay” olabiliyor…

AKP başta olmak üzere tüm partiler “lider odaklı” ve “emir-komuta” zinciriyle çalıştığı için CHP’de olan bitenler “ilgi” çekiyor…

Her ne kadar bizler CHP’de parti içi demokrasi konusundaki eksiklikleri eleştirsek de CHP Türkiye’deki tüm partilerden parti içi demokrasi konusunda daha “ileri” bir konumdadır…

***

Aslında kamuoyunun CHP’ye ilgisinin bir nedeni de AKP diktatörlüğü karşısında tek seçenek olarak CHP’nin var olmasıdır…

Toplumun CHP’den daha büyük görevler bekliyor; Türkiye’yi karanlıktan çıkaran bir iradeyi CHP’de görmek istiyor…

Bu nedenle CHP’nin güçlü ve etkin olması isteniyor; CHP’nin etkisiz ve güçsüz olmasına neden olarak gördüğü “kadro”ları CHP yönetiminde görmek istemiyor…

CHP; toplumun ve medyanın bu “ilgisini” kullanmayı ve yönlendirmeyi bilmesi gerekir…

***

35. CHP kurultayı birçok sorun ve eksiklik barındırsa da aslında sonuçları itibarıyla CHP’de yeni bir dönemin kapısını aralamıştır…

Eğer Kılıçdaroğlu kurultay sonuçlarını doğru değerlendirebilir ve doğru okuyabilirse CHP’de yeniden bir yapılanmanın yolunu açılabilir…

CHP örgütlerinde ve toplumda CHP’den köklü bir değişim ve yenilenme istiyor…

Artık hiç kimse ön seçimden korkan ama ortalıkta “her şey benden sorulur” havasında ortalıkta dolaşan genel başkan yardımcıları istemiyor…

***

Kurultay iradesi gösterdi ki aslında delegelerin Kemal Kılıçdaroğlu ile bir “sorunu" yok…

Ama etrafında yer alan MYK ve onların çalışma tarzıyla bir “sorun”u var…

Verilen “boş oyların” bir bölümü iflah olmaz Kılıçdaroğlu karşıtlarınınsa, büyük bir bölümü ise Kılıçdaroğlu’na “uyarı” yapmak isteyen delegelerindi…

“Boş oy” veren hem de oldukça oya sahip olan bir ilin delegesi bir “arkadaş” biz Kılıçdaroğlu’na parti meclisi listesi için bir “uyarı” yapmak istedik dedi; ancak Kılıçdaroğlu bu “uyarı”ları dikkate almadı eski yapıya listesinde yer verdi…

***
Kurultyada delege listelere bağlı kalmadı…

Ayrıca parti içinde varsayılan ‘’güç’’ dengelerine de bağlı kalmadı…

Oyların dağılımına bakın bunu çok rahatlıkla görürsünüz…

CHP’nin geleceği için bu umutlar yaratan bir durum bu;yeter ki bu durumun yarattığı enerjiye sahip çıkalım…
***

Kurultayın en büyük kaybedenlerinden birisi Muharrem İnce’dir…

Son dakikaya kadar adı Kılıçdaroğlu ile pazarlıklarda geçen Muharrem İnce, kurultayda genel başkan adaylığını ortaya koyamadı…

Kendisi aday olma cesareti gösteremeyen Muharrem İnce; bu cesareti gösteren Mustafa Balbay’a da destek olmadı…

Son dakikaya kadar liste bile çıkarmayacak olan Muharrem İnce, “alternatif liste” çalışmalarını bildiğinden, “son dakika” liste çıkardı…

***

Hiçbir ideolojik ve siyasi duruşu olmayan bir “muhalif”liğin temsilciliğini yapan Muharrem İnce, CHP’de doğru bir “muhalefet” örgütlenmenin de önünde bir engel durumuna geldi…

Kılıçdaroğlu karşıtlığı veya alt kimliklere göndermelerle en geri duyguları kışkırtarak CHP’de siyasal bir seçenek oluşturamazsınız…

Muharrem İnce; yaptığı üst üste “yanlış hamle”lerle kendi siyasi sonunu getirmiştir…

Adaylık süreciyle başlayan; Yalova’da merkez yoklamasıyla milletvekili olmasıyla devam eden yanlışlara Muharrem İnce başarısızlıkla sonuçlanan “imza toplama” sürecini eklemiştir…

***

Gürsel Tekin ve “ekibi” bu kurultayın en büyük kaybedenleri arasındadır…

Gürsel Tekin hem 104 kişilik listede hem de 52 kişilik listeye kendi “ekibini” yazdırabilmiştir…

Gürsel Tekin ve Enis Berberoğlu MYK’da yer almalarına özellikle Gürsel Tekin CHP’de çok büyük “güç” iddiasına rağmen kurultayın kaybedenidir…

Gürsel Tekin, Enisberberoğlu ve Deniz Demir bırakın seçilmeyi %20’lik seçilebilirlik barajını bile aşamamış; parti meclisinin yedeklerinde bile yer alamamışlardır…

***

Mehmet Bekaroğlu CHP’ye “geliş” ve “sunuluş” tarzının kurbanı olmuştur…

Kendi alanında ve kendi siyaset zemininde önemli bir kişi olan Mehmet Bekaroğlu “tepeden” ve “zorlama” yöntemlerle CHP yönetimine taşınmanın bedenli ödemiştir…

Bekaroğlu İstanbul yerine Rize’den aday olup CHP’nin başarısı için çalışsaydı ister seçilsin ister kaybetsin bu partide herkesin baş tacı edeceği bir isim olurdu…

Ama zorlama yöntemlerle cinsiyet kotasından parti meclisine seçilmesinin ve İstanbul’da kontenjan adayı olmanın bedelini kurultayda ödedi; kaybetti…

***

Nihat Matkap bu kurultayda parti meclisine seçilemeyen isimlerden birisidir…

Kılıçdaroğlu; 2011 Haziran seçimlerinde Hatay’dan seçilemeyecek bir yerden aday göstermiş; 2015 Haziran ve Kasım seçimlerinde ise hiç aday göstermemiştir…

Örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı olduğu dönemde CHP’de Kılıçdaroğlu adına örgütü “dizayn” etmiş ve bedelini ödemiştir…

Kılıçdaroğlu’na bağlılığının bedelini hem görevden alınarak hem de milletvekili gösterilmeyerek ödemiştir…

Nihat Matkap yalnızca 104 kişilik listede yer almış hiçbir başka “anahtar liste”de yer almamış olmasına rağmen 277 oy almıştır…

Başka listelerde yer alma önerilerini kabul etmeyen Nihat Matkap Kılıçdaroğlu’na “yakın”lığının bedelini ödemiştir…
***

Kılıçdaroğlu’na “en yakın” isimlerden ve baş danışmanı Erdoğan Toprak yarışta hiç yer almadı…

Erdoğan Toprak, Kılıçdaroğlu’nun bütün çalışmalarında en yakınında yer alan isimlerdendi…

Bütün seçim kampanyalarında etkin görev aldı ve başarılı çalışmalar yaptı…

Özellikle Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kampanyasını “tek başına” Kılıçdaroğlu ve CHP adına üstlendi…

Ekmeleddin İhsanoğlu’na yönelik tepkiler karşısında diğer genel başkan yardımcıları Ekmeleddin İhsanoğlu’na sahip çıkmazken Erdoğan Toprak’ın genel başkan adına sahip çıkması, ona yönelik tepkilere neden oldu…

***

Erdoğan Toprak İstanbul il kongresinde açık ve net bir duruş sergiledi…

Herkes onu Kılıçdarooğlu’nun “anahtar listesi”nde beklerken o aday bile olmadı…

Hiçbir genel başkan yardımcısı Kılıçdaroğlu konuşup çıktıktan sonra salonda yer almazken Erdoğan Toprak salonda geç saatlere kadar delegelerle birlikte kaldı…

MYK üyelerinin ve 3 il başkanını 52 kişilik listesi ise paramparça oldu; bir çoğu yedeklerde bile yer alamadı…

***

Yaşar Seyman, Necati Yılmaz, Orhan Sarıbal, Mehmet Tüm, Mehmet Ali Çelebi, İdris Yıldız, Mevlüt Dudu, Hakkı Akalın, Yıldırım Kaya listelerde olmamasına rağmen listeleri delen kişilerdir…

Hakkı Suha Okay parti içinde farklı bir geleneğin ve mücadelenin içinde gelen bir isim olmasına rağmen çizilmesi beklenirken ‘’duruş’’undan dolayı ortalamanın üstünde bir oy alarak seçilme başarısını göstermiştir…

Bu isimlerin dışında listeleri delenler oldu ama onların önemli bölümü hem 104 kişilik listelerde hem de “muhalif” listelerde yer alan isimlerdir…

Birçok isim son dakika adaylık başvurusu yapmış olmasına rağmen örgüt bu isimlere sahip çıkmıştır…

***

Yaşar Seyman; bir parti emekçisi olmanın yanı sıra Emek hareketinden; sendikal mücadeleden gelen bir insan…

Yazar-edebiyatçı kimliğinin yanı sıra bir çok alanda mücadele veren bir kadın…

Yüzü CHP’nin işçi hareketine, sola, kadın mücadelesine dönük bir insan olmasına rağmen “yok” sayılmak istenen bir kişi; mücadelesiyle parti meclisine “kota”lara sığınmadan girmeyi başarabildi…

***

Necati yılmaz, örgütte bulunduğu her yere dişe diş mücadeleyle geldi…

Bütün engellemelere ve baskılara direnerek mücadele etti; elinden zorla alınan Ankara il başkanı oldu…

Bütün engellemelere ve belediye başkanları “operasyon”larına rağmen Ankara 1. Bölgede ön seçimden birinci çıktı…

Bütün engellemelere rağmen parti meclisine ortalamanın üstünde bir oy alarak seçildi…

***

Mehmet Ali Çelebi; AKP ve Cemaatin “kumpas”larıyla genç yaşında büyük bedeller ödedi…

Ordudan istifa ederek CHP’de milletvekili adayı oldu…

Hiçbir listede olmamasına rağmen büyük bir özveriyle çalıştı; parti meclisine seçildi…

CHP örgütlerinin vicdanı Mehmet Ali Çelebi’yi parti meclisine taşıdı…
***

Orhan Sarıbal Bursa’da ön seçimden başarılı bir şekilde çıktı…

Bursa örgütünün sevgisini ve güvenini kazandı…

Hiçbir listede olmamasına rağmen parti meclisine seçilme başarısı gösterdi…

***

Mehmet Tüm Balıkesir’de ön seçimden başarılı bir şekilde çıktı…

Balıkesir’de örgüt başka bir ismi aday göstermesine ve genel başkanını listesinde başka bir Balıkesir milletvekili olmasına rağmen parti meclisine seçildi…

Mehmet Tüm’de hiçbir listede olmamasına rağmen seçildi…

***

Okan gaytancıoğlu, Trakya’dan genel başkan listelerinde yer aldı; seçildi ama “cinsiyet kotasına” takıldı…
Faik Öztrak’ın 104 kişilik listede olup 52’lik listede olmamasının faturası Okan Gaytancıoğlu’na kesildi…

Okan Gaytancıoğlu’na Edirne delegeleri hiç oy vermedi; Tekirdağ delegelerinin büyük çoğunluğu ve bazı Kırklareli delegeleri oy vermedi…

Muharrem İnce “ekibi”nin tamamı Faik Öztrak ve Emre Köprülü ile birlikte Okan Gaytancıoğlu’na oy verilmemesi için çalıştı…

Seçimi Okan Gaytancıoğlu’na “acemiliği” kaybettirdi; salonda biraz daha gayret gösterseydi şimdi Okan Gaytancıoğlu parti meclisinde belki MYK’da bile olabilirdi…

***

Daha yazılacak ve söylenecek çok şey var…

Yazmaya ve söylemeye devam edeceğiz…

Yeni bir parti meclisi seçildi;umutlu olmak için çok neden var…

Önemli olan CHP’nin ve Türkiye’nin geleceğine sahip çıkacak kadroların CHP yönetimine gelmesi…

Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı; CHP’nin ise “Değişim” ve “Yenilenmeye” ihtiyacı var…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları