İmambakır Üküş; Eleştirilerimizi, kırgınlıklarımızı, öfkemizi bir yana bırakarak ana hedefe; iktidar olmaya odaklanmalıyız. El birliği ile omuz omuza mücadele ederek bu baskıcı ve otoriter rejimi sandıkta yenmeliyiz.
Türkiye tarihi bir süreç yaşıyor.
Türkiye tarihi bir yol ayrımında.
Ya Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı rejim bu seçimden güçlenerek çıkacak.
Ya da tüm Cumhuriyet ve demokrasi yanlısı güçler birleşerek bu baskıcı ve otoriter rejime sandıkta son verecek.
***
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu süreçte olmazı başardı.
Türkiye'nin bütün siyasi renklerini ortak bir noktada birleştirdi.
Referandum sürecinde başlayan tüm demokrasi güçlerini ortaklaştırma girişimi yerel seçimlerde başarıyla hayata geçirildi.
Bu birleşme ve ortaklaşma çabası başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel seçimlerde bir çok yerin kazanılmasını sağladı.
***
Her seçimin kendi özel koşulları vardır bu seçim herhangi bir seçim değil.
Bu seçimde kimin aday olduğunun bir önemi yok.
Bu seçimde partilerin bir önemi yok.
Bu seçimde önemli olan kimin kaybedeceği.
***
Önemli olan bu baskıcı ve otoriter rejimin kaybetmesi.
Önemli olan tek adam rejiminin kaybetmesi.
Önemli olan Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı bloğun yenilgiye uğratılması.
Önemli olan bu ucube sisteme sandıkta son verebilmek.
***
CHP listelerine çok yoğun tepkiler var.
CHP listelerinden aday olan DEVA ve GELECEK Partisi adaylarına yönelik çok büyük tepkiler var.
Ne yazık ki bu tepkilerin büyük bir bölümü doğru ve haklı tepkiler.
Ne yazık ki CHP yöneticileri de listeleri oluşturmakta dikkatli ve hakkaniyetli davranamadılar.
Ne yazık ki DEVA ve GELECEK Partileri de seçmenin tepkilerini dikkate alan bir sorumluluk gösteremediler.
***
CHP listelerinde de hiçbir emeği ve toplumsal karşılığı olmayan adaylar var.
Hem de en ön sıralarda.
Bırakın DEVA ve GELECEK Partisinin adaylarını daha beter isimler ne yazık ki CHP listelerinde.
Peki bunun veya bunların bir önemi var mı?
***
Artık yok.
Listeler kesinleşti.
Eleştirilerimizi, kırgınlıklarımızı, öfkemizi bir yana bırakarak ana hedefe; iktidar olmaya odaklanmalıyız.
El birliği ile omuz omuza mücadele ederek bu baskıcı ve otoriter rejimi sandıkta yenmeliyiz.
***
Adayları, partileri, kişileri, isimleri unutalım.
Hiçbir haklı tepkimiz, hiçbir haklı gerekçemiz, tek adam rejimini yenmek hedefimizin önüne geçmemelidir.
Bugün o gün değil.
Bir tek oyu bile ziyan etme lüksümüz yok.
***
Bu ucube rejimin iki ayağı var.
Birisi Cumhurbaşkanlığı.
Diğeri meclis.
Dolayısıyla iki alanda da mücadelemiz zorunlu.
***
Hem Cumhurbaşkanlığını.
Hem de meclis çoğunluğunu kazanmak zorundayız.
Dolayısıyla kırgınlığımızı, kızgınlığımızı bir yana bırakacağız.
Hem Cumhurbaşkanlığını hem de meclis çoğunluğunu birlikte kazanacağız.
***
Bir tek oyun bile büyük bir önemi var.
Bu düzeni değiştirecek olan oy işte O bir tek oydur.
Onun için oyumuzu tepkiye, kızgınlığa, değil kazanmaya kullanalım.
Onun için oyumuzun boşa gitmemesi için sorumluluk bilinci ile hareket edelim.
***
İstanbul değişti.
Ankara değişti.
Şimdi sıra Türkiye'nin değişiminde.
Değişimin de anahtarı işte O bir oyda.
***
Hepimizin önünde tarihsel bir sorumluluk var.
Ya öfkemize ve kırgınlıklarımıza yenik düşeceğiz.
Ya tarihsel sorumluluk ve bilinçle hareket edeceğiz.
Tek yol Cumhuriyet Demokrasi için birleşmek ve her şeyi geride bırakmak.
***
Mesele parti meselesi değil.
Mesele aday meselesi değil.
Mesele kimin seçildiği veya seçilmediği değil.
Mesele memleket meselesi.
***
Ya birleşeceğiz bir tek oyumuzu bile ziyan etmeyeceğiz.
Bir tek oyumuzun bile boşa gitmesine izin vermeyeceğiz.
Ya da bu baskıcı ve otoriter rejimin devamına istemeden bile olsa hizmet etmiş olacağız.
Tarihsel sorumluluğumuz kırgınlığımızın ve kızgınlığımızın önüne geçmemeli.
***
Gün ayrışma günü değil, gün birleşme günüdür.
Ayrışa ayrışa değil; birleşe birleşe kazanacağız.
Birlikte mücadele edeceğiz.
Birlikte kazanacağız.
İmambakır Üküş www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
