İmambakır Üküş; CHP, ''eğilim yoklaması'' sonuçlarına tam olarak uyar ve kontenjan hiç kullanmazsa, CHP Mersin’de açık ara birinci parti olur…
CHP’de yargı denetiminde olmayan “ön seçim”ler yapılmaya başlandı.
Yargı denetiminde olmayan “ön seçim”e, CHP’de “eğilim yoklaması” adı veriliyor…
Bu yöntem CHP tüzüğünde ve siyasi partiler yasasında yok…
Özellikle bu yöntemin 30 Mart’ta uygulanmasında ortaya çıkan kimi sorunlar çeşitli “tereddüt”lere yol açıyor…
***
Mersin’de 7 Mart’ta “eğilim yoklaması” yapıldı.
Ortaya çıkan tablo, Mersin’de CHP üyelerinin oylarını bilinçle kullandığını ortaya koydu…
Söylendiğinin aksine yalnızca bir “çevre”nin veya bir “inanç” topluluğunun değil, tüm Mersin’i temsil edebilecek bir yapının ortaya çıktığını görüyoruz…
Mersin’de yargı denetiminde ön seçimi engelleyenlerin uydurduğu gerekçeler, CHP’nin bilinçli üyeleri tarafından çöpe atıldı…
***
Mersin’de CHP üyeleri ilk 12 sırayı belirlemiştir.
Belki bu sıralamanın yerleri konusunda her üyenin ve adayın farklı beklentisi olmuştur.
Sonuçta, üye oy kullanmış, tercihini ortaya koymuştur.
Şimdi görev CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nda; hep “eğer ön seçimlerde sonuçlar dengeli ve doğru çıkarsa kontenjan kullanmayız” diyordu…
Mersin’de CHP üyeleri oldukça dengeli ve isabetli bir tercih ortaya koymuştur.
Mersin’in toplumsal, kültürel ve inançsal temsili bu sonuçlarda vardı…
Mersin’de kontenjan kullanmakta ısrar etmek; emek gaspı ve emek hırsızlığı olacaktır…
***
CHP’nin Mersin’de 4 milletvekili var…
3 milletvekili üyeden ve örgütten korktuğu için kontenjana başvurdu…
1 milletvekili; Aytuğ Atıcı üyeye ve örgüte kendini teslim etti…
Ve “eğilim yoklaması”nda 3. Sırada çıktı…
Şimdi, parti içi eşitlik ve adalet açısından baktığımızda ön seçime girmeyen milletvekillerinin kontenjan adayı olarak atanması doğru olur mu?
Bu emek gaspı ve emek hırsızlığı olmaz mı?
CHP’nin Mersin üyeleri bu dayatmaları kabul eder mi?
***
CHP, Mersin’deki “eğilim yoklaması” sonuçlarına uyarsa…
CHP, Mersin’de kontenjan ataması yapmazsa…
CHP, Mersin’de en az 5 milletvekili çıkarır…
Ama, 30 Mart yerel seçimlerinde olduğu gibi Mersinlilerin iradesini hiçe sayarak atamalar yaparsa CHP 3 milletvekili çıkarırsa bunu başarı saymalıdır…
CHP, örgütün iradesine saygı göstermelidir…
CHP, örgütün iradesine sahip çıkmalıdır…
***
CHP örgütü ve üyeleri bu “eğilim yoklaması”nda 30 Mart’ta Büyükşehir’in kaybedilmesinde ”rol” alanlara “ceza” kesmiştir…
30 Mart’taki yenilgide doğrudan sorumluluğu olduğu düşündüğü “ekip”i cezalandırmıştır…
CHP üyeleri, Sarıgül’cü ve 30 Mart’ta bütün yakınları MHP’ye çalışan İstemihan Talay’a da bir ders vermiştir…
İstemihan Talay, “eğilim yoklaması”nda 21. olmuştur…
Yine de İstemihan Talay’a verilen 2372 oy çok fazladır.
Her ne kadar bu oylar “Tarsuslu”luk üzerinden olsa da yine de hala İstemihan Talay gibi birine 2372 CHP üyesinin oy vermesi çok üzücüdür…
***
CHP, “eğilim yoklaması” sonuçlarına tam olarak uyar ve kontenjan hiç kullanmazsa, CHP Mersin’de açık ara birinci parti olur…
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun yanlış yapma hakkı ve lüksü yoktur.
CHP, bu seçimlerde mutlaka birinci parti olmalıdır…
CHP, bu seçimlerde mutlaka iktidar olmalıdır…
İktidara giden yolu, Mersin’de CHP üyeleri oylarıyla göstermiştir.
Şimdi görev bu yolda yürümektir…
***
Mersin’de yarışan ve oy kullanan tüm CHP’lileri kutluyorum.
Şimdi, kutlama sırası Kılıçdaroğlu’nda…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni