CHP ne yapmalı, nasıl yapmalı?
İmambakır Üküş; Bugün bir erken seçim olsa bugün büyük kentlerde AKP ve MHP’ye oy vermeyen seçmenin yine büyük çoğunluğu AKP’ye ve MHP’ye oy verebilir. CHP seçim sonuçları ve oy dağılımları üzerine çok çalışmalı. CHP Büyükşehirleri kazandığı illerde hala kırsaldan en az oy alan parti durumunda…
Türkiye’de seçim sonuçlarıyla yeni bir dönemin kapısı aralandı…
25 yıllık köhnemiş yapılar kaybetti…
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerde AKP-MHP bloğu kaybetti…
AKP’nin “kalesi” gibi olan il ve ilçelerde de AKP kaybetti…
***
AKP-MHP bloğu büyük kentlerde ve çok önemli il ve ilçelerde seçim kaybetse de hala Türkiye’de önemli bir oy gücüne sahip…
Daha önemlisi Türkiye genelinde hala AKP-MHP bloğunun oyu%50’nin üzerinde…
Yaşanan bütün olumsuzluklara ve ekonomik-siyasi krize rağmen AKP-MHP bloğu bu oy gücünü koruyor…
Özellikle kırsalda, Karadeniz ve İç Anadolu’da AKP-MHP bloğu gücünü büyük ölçüde koruyor…
***
Aynı şekilde AKP hala Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da oy gücünü büyük oranda koruyor…
Hatta bazı il ve ilçelerde oyunu arttırdı bile…
AKP yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Kürt seçmenden hala büyük oranda oy alıyor…
Her ne kadar batıda Kürt seçmenden kısmi bir oy kaybı yaşasa da AKP hala Kürt seçmenden büyük oranda oy alan parti durumunda…
***
Hangi gerekçeyle olursa olsun uzun bir aradan sonra CHP’de batıda Kürt seçmenden oy aldı…
Kürt seçmenin bir bölümü demokrasi için dayanışma dolayısıyla CHP’li adaylara oy verdi…
Kürt seçmenin bir kısmıyla AKP’ye bir ders vermek için CHP’ye oy verdi…
Bu çok önemli bir adım; daha önemlisi ise CHP’nin bunu kalıcılaştırmak çabasıdır…
***
AKP Türkiye’yi yönetemiyor…
AKP artık Türkiye’nin hiçbir sorununa çözüm bulamıyor…
Türkiye; AKP yönetiminde savruluyor…
Ne AKP’nin daha uzun süre böyle yönetmesi mümkün ne de Türkiye’nin daha uzun süre bu yönetimi taşıması…
***
Daha yerel seçimlerin üzerinden 5 ay yenilenen İstanbul seçimlerinin üzerinden 1 ay geçmeden “erken seçim” dillendirilmeye başlandı…
Hem de seçimlerden başarılı çıkan CHP’den değil bizzat iktidar çevrelerinden…
Artık bu dillendirmeler başladığına göre er veya geç Türkiye bir erken seçimle karşı karşıya kalacak demektir…
En erken 2019 Kasım’da en geç 2 yıl içinde Türkiye seçime gidecektir…
***
AKP’den 7 Haziran’dan itibaren bir “erime” başlamıştır…
AKP 7 Haziran’dan itibaren oy kaybediyor…
Daha önemlisi 7 Haziran’dan itibaren artık “tek başına” iktidar değildir…
7 Haziran’dan bu yana Türkiye’yi bir “koalisyon” yönetiyor…
***
Seçimlerin eşitsiz koşullarda olmasına ve AKP’nin elindeki “devlet sopasına” rağmen 7 Haziran’dan bu yana yapılan bütün seçimlerde AKP oy kaybetmiştir…
1 Kasım özel koşulları nedeniyle seçmen korkuya yenik düşmüş; korkuya teslim olmuştur…
Onun dışında referandum dahil her oylama da AKP oy kaybetmiştir…
Bu erime ve oy kayıplarını kimse de durduramaz…
***
CHP yerel seçimlerde büyük bir başarı elde etmiştir…
Ancak bu başarı yalnızca CHP’nin başarısı değildir…
CHP’nin ittifak politikalarının da bir başarısıdır…
Başarı tüm demokrasi güçlerinin başarısıdır…
***
Ancak seçim sonuçlarını belirleyen yalnızca ittifaklar ve dayanışma değildir…
AKP’den ve MHP’den kopmayan ama AKP’ye ve MHP’ye “bir ders vermek” gerekir diye düşünen seçmeninde bu başarıda çok önemli bir payı var…
Bu AKP’li ve MHP’li seçmen kendi ilçesinde kendi partisinin adayına oy verirken Büyükşehir’de CHP’li adaylara oy verdi…
Ya da İstanbul’da olduğu gibi ya sandığa gitmedi veya sandığa gitti ama “geçersiz” oy kullandı…
***
Mevcut seçim sonuçlarının siyasi sonucu AKP ve MHP seçmeni kendi partilerine bir “DUR” dediler…
Kentlerdeki yağmacı ve talancı belediyecilik anlayışına itiraz ettiler…
Baskıcı ve otoriter bir rejime dönüşen “tek adam” rejimine itiraz ettiler…
AKP ve MHP’ye bir “uyarı” yaptılar…
***
Ancak bütün “itirazlara” ve “uyarılara” rağmen AKP ve MHP’den bu seçmenler kopmuş değil…
Bugün bir erken seçim olsa bugün büyük kentlerde AKP ve MHP’ye oy vermeyen seçmenin yine büyük çoğunluğu AKP’ye ve MHP’ye oy verebilir…
AKP ve MHP hala bu seçmenler üzerinde etkili…
Hala bu seçmenlerin eli başka partilere oy vermeye gitmiyor…
***
CHP seçim sonuçları ve oy dağılımları üzerine çok çalışmalı…
CHP Büyükşehirleri kazandığı illerde hala kırsaldan en az oy alan parti durumunda…
CHP Büyükşehirleri kazandığı il ve kazandığı metropol ilçelerde kent yoksullarının yaşadığı yerlerde en az oy alan parti durumunda…
***
CHP’nin kırsal bölgelere yönelik özel çalışmaları olmalı…
CHP’nin Karadeniz’e yönelik özel çalışmaları olmalı…
CHP’nin İç Anadolu’ya yönelik özel çalışmaları olmalı…
CHP’nin kent yoksullarını kazanmaya yönelik özel çalışmaları olmalı…
***
CHP başladığı ve başarılı bir şekilde hayata geçirdiği “ittifaklar” politikasını güçlendirerek ve genişleterek sürdürmeli…
16 Nisan referandumu kampanyasıyla başlayan bu süreç devam ettirilmeli…
Ayrıca ittifakları yalnızca partiler veya siyasi güçler arasında değil tüm demokrasi güçleri ve demokratik örgütlerle birlikte yürütmeli…
Daha önemlisi ideolojik-politik farklılıklara bakılmaksızın AKP ve MHP bloğu dışındaki bütün güçlerin birliği için çalışılmalı…
***
Artık seçimleri en çok oyu alan parti değil %50+1 oyu alan kazanıyor…
Onun için bir tek oy bile altın değerinde…
CHP bütün güçleri birleştirmek için özel ve ısrarlı bir çaba sürdürmeli…
CHP’nin elindeki Büyükşehir gücünü bu yönden de olumlu anlamda kullanmalı…
***
Yerel yönetimler iktidara giden yollardır, iktidara giden köprülerdir…
CHP elindeki belediyelerde halka iyi hizmet etmenin dışında, yaptıklarıyla yeni seçmenlerle bağ kurmanın aracı haline getirmeli…
Bürokratik bir “iyi hizmet” veren belediyecilik yerine halkçı ve örgütleyici bir belediyecilik anlayışını hayata geçirmelidir…
Kentin yoksullarına, kırsalın yoksullarına hem ulaşmalı-hizmet etmeli hem de onları örgütlemenin yollarını bulmalıdır…
***
Kadrolaşmada “liyakat” ve “ehil” olmak çok önemli ama yetmez…
Yerel yönetimler bir hizmet alanı olduğu gibi bir siyaset alanı da…
Seçimleri kazanan da kaybeden de partilerdir…
Onun için yetkin-nitelikli kadrolar kadar aynı yetkinlik ve yeterlilikte siyasi kadrolarda önemlidir…
***
25 yıldır iktidar özlemi çeken kadrolar ve seçmen var…
25 yıldır en zor koşullarda en büyük yenilgilerde bile partisini terk etmemiş bir seçmen kitlesi ve parti emekçileri var…
Siz bunları "yok" sayarsanız, gökten inmiş kimselerin bildiği kadrolarla iş yaparsanız yanlış yaparsınız…
Siz bunları “yok” sayarsanız eş-dost, ahbap çavuş ilişkileriyle bir “kadrolaşmaya” yönelirseniz yanlış yaparsınız…
***
Örgütleri ve halkı "yok" sayarsanız günü geldiğinde o örgütler ve halk da sizi ‘’yok’’ sayar…
Sırtınızı örgütlere ve halka dönmeyin…
Ulaşılmayan başkanlar olmayın…
Tam tersine sizlere iktidar yolu açan örgütlerle, kadrolarla, halkla birlikte olun; dün yola birlikte çıktıklarınızı "yok" sayarsanız kendi siyasi sonunuza giden yolu açmış olursunuz..
***
CHP hiç bu kadar iktidara yakın olmamıştı…
Türkiye; CHP’ye bu kadar iktidar için güç vermemişti…
Bırakın doğru ve güzel işler yapmayı CHP yanlış yapmasın yapılacak erken veya zamanın da seçimlerde iktidar olur…
Bu nedenle CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun tarihi sorumluluğu çok büyük…
***
CHP artık parti içi iktidar mücadelesiyle enerjisini tüketmemeli…
CHP bütün enerjisini iktidar olma mücadelesine vermeli…
CHP kır yoksullarına yönelmeli…
CHP kent yoksullarına yönelmeli…
***
CHP’li belediye başkanlarına büyük görev düşüyor…
Ama görev yalnızca onlara bırakılmamalı…
Bu dönem belediye başkanlıkları belediye başkanlarına bırakılmayacak kadar önemli…
Onun için CHP ve Kılıçdaroğlu büyük ve tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
CHP bu seçim başarısını kendi hanesine yazma rehavetine kapılmamalı..
Bu seçim zar zor da olsa ittifakın hdp nin ve ortak aklın başarısı olarak görülmeli.
CHP akıllı davranıp kimseyi ötekileştirmeden ancak kimliğinden kişiliğinden idrolojisinden( bu günkü CHP yapısı bu değil).ödün vermeden sol durup sol davranmalı.Partideki yerel ve genel anlamda tek sesliliğe son vermeli.sağda yeter kadar oluşum var.Sağa öykünmemeli..
bızce cakma chp abd ab ıle anlasmalı soros devreye sokulup kürtlere acılım yapmalı federasyon anayasası hazırlamalı. partyı ılkelerınden koparıp altıoku yenıden tanımlamalı. ataturk mıllıyetcılıgını tuzukten cıkarmalı. hatta dah ılerı gıdıp osmanlı torunları gorusmeler yaparak osmanlı acılımını baslatmalı. kı ıktıdar olsun
Görüşlerinize katılıyor ve destekliyorum.Birde örgüt emekçilerinin ana gövde olarak ele alınıp kırılmaması sahip çıkılmasını özellikle öneriyorum.