CHP neden kendi #Hayır kampanyasını yürütmeli; Herkesin Hayır’ı kendine

İmambakır Üküş; CHP; bu süreçte görünmez orkestra şefi olabilmeyi başarmalıdır. CHP kendi ''Hayır''ını örgütlerken hiçbir şekilde diğer '#Hayır' çalışmalarını gölgelememeli…

Türkiye 16 Nisan’da referanduma gidiyor…

16 Nisan’da Türkiye rejimini oylayacak…

Parlamenter Cumhuriyet konusunda kararını verecek…

Bütün yetkileri “tek kişi” ve “tek parti”de toplamak isteyen başkanlık konusunda tercihini yapacak…

***

Şu anda Türkiye çok büyük oranda Hayır’da birleşmiş durumda…

Her partiden seçmen ilk defa ortak bir noktada buluşmuş durumda…

#AKP’ye, #CHP’ye, #MHP’ye, #HDP’ye veya başka sağ ve sol partilere geçmiş dönemlerde oy vermiş çok büyük bir çoğunluk şu anda Hayır’da buluşmuş durumda…

Bugüne kadar yapılmış hiçbir ankette “Evet”ler %42’yi geçmiş durumda değil…

***

Bu gerçeği yalnızca biz görmüyor ve biz söylemiyoruz…

“Evet” için “tarafsızlığı”nı bir yana bırakarak meydanlara çıkan #Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “görüyor” ve “söylüyor”…

Cumhurbaşkanına anketlerle ilgili sorulan soruya verdiği cevapta bunu “gördüğünü” kendisi de ifade etti…

“Halkın daha durumu kavramadığını” ve “şu anda doğru anketlerin olamayacağını” ifade ederek durumu izah etti…

Zaten toplumu bu rejim değişikliğine ikna etmek ve “Evet” dedirtmenin zorluğunu bütün “Evet”çiler de görüyor…

***

Zaten toplumda “Hayır” eğiliminin çok güçlü olduğunu gördükleri için “Hayır”cılara karşı her alanda ve her düzeyde bir “linç” kampanyası başlatıldı…

“Hayır” demekle “teröristlik” eşdeğer hale getirilmek isteniyor…

Yetmedi; Evet ve Hayır tartışmaları 15 Temmuz darbe girişimiyle izah edilmek istendi…

“Hayır” demek “darbenin devamı” bile dendi…

***

Herkesin bu “rejim” değişikliğine itirazı ve tepkisi farklı gerekçelere dayanıyor…

Zaten “Hayır” eğiliminin gücü de burada yatıyor…

“Hayır” diyenlerin “çoğulcu” yapısı bir zaaf değil büyük bir zenginlik ve büyük bir güç…

Dolayısıyla; “Hayır” diyenlerin “itiraz”larını darlaştırmak yerine çoğulcu ve zengin yapısını korumak çok önemli…

***

“Hayır” meselesi parti meselesi değil memleket meselesi…

Her partiye oy veren seçmenden “Hayır” diyen çok büyük bir kitle var…

Dolayısıyla bu kampanyanın klasik parti kutuplaşmasına dönüşmesine asla izin verilmemelidir…

Herkesin; ister parti, ister STK, ister sendika, isterse kişi olsun kendi ‘’gerekçeleriyle’’ #HAYIR’ı örgütlemesine imkan yaratılması gerekiyor…

***

“Hayır”ın başarısı birbiriyle asla bir arada olamayacak birçok çevrenin bir arada olmasa bile birlikte “Hayır” demesiyle başarılı olabilir…

“Hayır”ın başarısını sağlayacak olan esas kitle, olağan bir seçimde AKP’ye veya MHP’ye oy veren kitledir…

Bugün seçim olsa oyunu AKP’ye verecek olan en az %20’lik bir seçmen kitlesi bugün “Hayır”a yakın veya “Hayır” diyor…

Bugün seçim olsa oyunu MHP’ye verecek en az %85’lik bir seçmen kitlesi “Hayır”a yakın veya “Hayır” diyor…

***

İşte önemli olan bu durumu ve eğilimi koruyarak bu haliyle sandığa taşımaktır…

Bunun farkında olan “Evet”çilerin en çok bastıracağı ve provokatif işler yapacağı alanda burası olacaktır…

Zaten Başbakan’da, Cumhurbaşkanı da neden “Evet” dediğini açıklayamıyor…

Tam tersine “Hayır”cıları kötüleyerek kendi seçmenini “ikna” etmeye çalışıyor…

***

CHP’ye büyük görevler düşüyor…

Ama aynı zamanda büyük sorumluluklar da…

Bugün “Hayır” diyen bloğun en güçlü ve örgütlü partisi CHP…

Ama CHP’nin gücü ve örgütlülüğü tek başına başarıyı getiremiyor…

***

AKP de MHP de kendi içlerindeki “Hayır”cıları CHP üzerinden veya diğer “Hayır” diyen güçler üzerinden vurmak isteyecektir…

Bu nedenle “Hayır” diyenlerin birbirine “ayak bağı” olmaması kadar, birbirini gölgelememesi de önemli…

O nedenle herkesin “Hayır”ı kendine…

Herkes kendi “Hayır” kampanyasını örgütlemeli…

***

MHP’de “Hayır” yönünde büyük bir örgütlenme ve hareket var…

Ayrıca, kurdukları “platform”la “merkez sağ”daki partilerle de ilişki-diyalog kurarak çok doğru bir iş yapıyorlar…

AKP dışındaki milliyetçi-muhafazakar kesimin güçlü bir biçimde “Hayır” kampanyasında en önde olması çok önemli…

Bu “girişimi” gölgeleyecek her türlü düşünce ve davranıştan uzak durulmalı…

***

“Hayır” kampanyasının başarısı için AKP’li seçmendeki “Hayır” eğilimi çok önemli…

AKP’ye oy veren ama bu referandumda “Hayır” diyecek seçmenle ilişkileri zora sokacak düşünce ve davranıştan uzak durulmalı…

Bu nedenle de kampanya kesinlikle AKP ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden kurulmamalı…

Tam tersine, bu meseleyi parti meselesi olmaktan çıkarıp “rejim tartışmasına” ve memleketin geleceğine çevirebilmeliyiz…