CHP PM Üyelerine Açık Mektup
Umudunuzu kaybederseniz, her şeyinizi kaybedersiniz…
Umudunuzu kaybederseniz, her şeyinizi kaybedersiniz…
Türkiye, her şeyini kaybetmeyle karşı karşıya…
Yeniden kazanmak, yeniden kurtuluşu gerçekleştirmek için CHP
umuttu…
11 Haziran’da CHP kaybetti…
11 Haziran’da Türkiye kaybetti…
Türkiye’nin umudu olması gereken CHP her geçen gün
güçleneceğine, güç kaybediyor…
CHP güç kaybettikçe, Türkiye kaybediyor…
***
Sizler, Aralık kurultayında büyük umutlarla seçildiniz…
Birçoğunuz ilk
defa bir siyasi partiye üye oluyordunuz…
Birçoğunuz ilk defa siyasetle “aktif” uğraşmaya başlıyordunuz…
Birçoğunuz ilk defa CHP’li oluyor, CHP’de siyaset yapmaya
başlıyordunuz…
***
Yıllarını CHP’ye
ve siyasete harcamış; adamış
insanlar…
Daha 16-17 yaşlarında CHP gençlik kollarında siyasete başlayan ve ağarmış saçlarına rağmen hala CHP’de aktif siyaset yapanlar…
Sola ve sosyal demokrat güç ve itibar
kazandıran herkes…
Kendilerinin veya destekledikleri insanların dışlanmasına
rağmen, oy birliğiyle yakın oylarla
sizleri Parti Meclisine seçtiler…
Onlar, umuda oy verdiler…
Onlar Kılıçdaroğlu’nun yarattığı umut rüzgarının CHP’yi iktidara taşıyabileceğine inanarak oy
verdiler…
Herkes, umudu büyütmeye ve umudu iktidar yapmaya kararlıydı…
Umut Kılıçdaroğlu, umut yeni parti meclisi sizlerdiniz…
***
Parti Meclisi,
hem yasal olarak hem de CHP tüzüğüne
göre kurultaydan sonra en yetkili
parti organıdır…
Partinin politikalarına yön verir…
Partinin, çizgisi ve doğrultusunu kararlaştırır…
Partinin, en temel ve
hayati her konusu parti meclisinde çözümlenir…
***
Ama ne yazık ki hep hayal kırıklığı yaşandı…
Ama ne yazık ki hep hüsran oldu…
Bırakın, parti siyaseti
ve kararlarını kendi haklarınıza
bile sahip çıkamadınız…
Parti meclisinin onayı
ve kararıyla oluşması gereken seçim bildirgesini sizlerde, bizler
gibi medyadan öğrendiniz…
Parti meclisinin onayı
ve kararıyla olması gereken milletvekili listelerinin nasıl
hazırlandığını sizler bizlerden daha iyi biliyorsunuz…
Hem partinin, hem Türkiye’nin hem de sizlerin önünü açacak önseçim kararı alamadınız…
Hayatları boyunca, CHP içinde olmamış, sol ve sosyal
demokrasiyle hiçbir ilişkisi olmayanlar listeleri doldurdular…
Ne İstanbul’da ne Ankara’da ne de İzmir’de CHP içinde
mücadele ve emek veren hiçbir kadın
ve genç seçilebilecek yerlere
yazılmadılar…
***
Seçim öncesi başlayan görevden alma ve atama
yönetimler, seçimlerden sonra da devam etti…
CHP il ve ilçelerde atama yolu çıkmaz bir yoldur…
CHP kadın ve gençlik atama yolu çıkmaz bir yoldur…
Ama bunlara “dur”
demediniz, diyemediniz…
Parti hukuku ve tüzüğü uygulatmak sizlerin en temel
görevidir…
Her atamadan
sonra en fazla 45 gün kongrelerin yapılmasını sağlamak sizlerin görev ve
sorumluluğundadır…
Parti meclisi,
kurultaydan sonra en yetkili organdır.
Bunun bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmek durumundasınız…
***
Şimdi tarihi bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyasınız…
Bu görev ve sorumluluktan kaçamazsınız…
Başta CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, bu
görev ve sorumluluktan kaçarsanız CHP’ye
en büyük kötülüğü yapmış olursunuz…
Tüzük kurultayı, CHP’nin yeniden umut olmasını sağlayacak yegane yoldur…
Demokratik bir tüzük, CHP içindeki tüm sorunların çözümüne
giden yoldur…
CHP’nin yeniden umut olması, yeniden birleşik bir güç
olmasının yolu tüzük kurultayından
geçer…
Herkesin, üye olma hakkını…
Herkesin, delege olma hakkını…
Herkesin, eleştiri ve tartışma hakkını…
Herkesin, seçme ve seçilme hakkını koruyan demokratik bir tüzük kurultayı kararı alarak CHP’nin
önünü açın…
Tüzük kurultayı kararı, alarak ta, almayarak ta tarihe geçeceksiniz…
Bunun kararını siz verin…
Demokratik bir tüzük kurultayı toplayan bir parti meclisi mi?
Yoksa anti-demokratik tüzüğünün arkasına sığınan bir parti
meclisi mi?
Karar sizin…
Saygılarımla…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları