Her şeye rağmen süreç içinde AKP karşıtı toplumsal muhalefetin yerel seçimlerde adresi CHP olmalıdır...
Gezi Direnişiyle birlikte, yeni bir Türkiye'nin mümkün olduğu bir kez daha ortaya koyuldu.
Ama daha önemlisi, AKP ve Tayyip Erdoğan'ın baskıcı ve otoriter tavrını çok açık bir şekilde ortaya çıkardı...
Gezi Direnişi, AKP'nin ve Tayyip Erdoğan'ın tüm özgürlük'çü ve demokrat cilasını söktü attı...
Artık ''Firavun'' çırılçıplak ortada...
***
AKP, 11 yıllık merkezi iktidarı ve 1994'te yerelde iktidarıyla kamuoyununda ''yıkılmaz'' algısı yarattı...
Arka arkaya kazandığı ''seçim başarısı toplumda bu ''algı''yı yarattığı gibi, ''yıkılmaz'' duygusunu yaygınlaştırdı...
Ama Gezi Direnişi, AKP'nin ve Tayyip Erdoğan'ın ''yıkılmaz'' imajını yerle bir etti.
AKP ve Tayyip Erdoğan, ilk defa ''duvara'' çarptı...
***
Önümüzde ''yerel seçim''ler var...
Arkasından Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler var.
Zinciri sürekleyecek ''ana halka'' yerel seçimler,.
Bu yerel seçimlerde AKP mutlaka yenilgiye uğratılmalı...
Aslında, mevcut politik koşullar AKP'nin yenilgisini de mümkün kılıyor....
***
AKP'de ''iş''inin çok zor olduğunu görüyor ve biliyor.
Aslında AKP'nin her geçen gün ''güç'' kaybına uğradığı çok açık...
AKP'nin bu durumdan çıkışının tek yolu ''CHP''nin yapacağı ''hata''lar...
***
AKP ''güç'' kaybetmesine rağmen CHP hala olması gereken ''güç''te değil...
AKP'den kopan veya bu seçimlerde AKP'ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlerin çok büyük bir bölümünün tercihi hala CHP değil.
Bu neden şimdi yapılan bütün anketlerde ''kararsızların'' ve ''fikri yok'' ların sayısı oldukça yüksek.
***
Her şeye rağmen süreç içinde AKP karşıtı toplumsal muhalefetin yerel seçimlerde adresi CHP olmalıdır.
Zaten mevcut siyasal koşulda CHP dışında bir ''seçenek''te yoktur...
Tüm demokrasi güçlerinin bu seçimlerde tüm güçlerini CHP'de birleştirmesi gerekiyor...
Her ne kadar bu konuda somut bir ''girişim'' ve ''çalışma'' olmasa da, olması gereken budur....
***
Şimdi bu durumun farkında olan AKP ve yandaşları CHP'ye karşı yoğun bir saldırı kampanyası başlattılar...
Seçimler yaklaştıkça bu saldırılar daha da artacaktır...
Bunun belirtileri de ortaya çıkmaya başladı...
***
Son günlerde CHP ve olası ''ittifak''larla ilgili bol miktar haber ve yorum yayınlanıyor...
İki ayrı ''senaryo'' üzerinden ''yol'' gösteriyor...
Birincisi; yerel seçimlerde BDP ile ittifak yapmak
İkincisi; yerel seçimlerde MHP ile ittifak yapmak...
***
Bu ''iki'' yol da, CHP için aynı sonuçlara yol açacaktır...
Bu iki ''yol''' da da, CHP kaybedecektir....
Daha da önemlisi bu ve benzeri haberler/ yorumların yol açacağı ''algı'' bile CHP'ye ''zarar'' verecektir...
CHP'ye ''oy'' kaybettirecektir...
İşin daha kötüsü şimdi bile bu ve benzeri haberler dolayısıyla CHP'ye yönelik ''karalama'' kampanyaları başlatılmış durumda...
***
Geçmişte SHP'nin HADEP'le yaptığı o koşullarda doğru ve çok haklı olan ''ittifak''ın etkileri yııllar boyunca CHP'nin aleyhine kullanılan bir kampanya malzemesi oldu...
Daha sonra CHP ve SHP ayrışmasından sonra, yeniden kurulan SHP'nin 2004 seçimlerde yaptığı ''ittifak'' bile 2009 yerel seçimlerinde CHP aleyhine kullanılan bir ''argüman''a dönüştü...
Bugün içinde CHP ve BDP ittifakının ne nesnel koşulları var nede öznel olarak ''Kürt Hareketi'' ve BDP'nin bugün ki''politik'' tercihleri açısından bir olabilirliği var.
Olması mümkün olmayan bir durumu öne çıkarmanın ne anlamı var...
BDP ve ''Kürt Hareketi'' AKP ile yeni bir ''süreç'' yaşıyor...
BDP uzun bir süredir ''AKP karşıtı'' hareketlerin içinde olmaktan ''özenle'' kaçınıyor...
Hatta Gezi Direnişinin başlangıcında AKP ile başlayan ''süreç'' e zarar verir kaygısı ile BDP Gezi Direnişine karşı ''tavırlı'' bir siyaset izledi...
***
BDP ile CHP'nin olası bir ''ittifak'ının koşulları olmadığı gibi, böylesi bir ittifak CHP'ye ''oy'' kazandırmaz...
Tam tersine CHP'ye daha çok ''oy'' kaybettirir...
Haziran Genel Seçimlerinde Hakkari'de yapılan miting ve orada açıklanan ''yerel yönetim şartında çekinceleri kaldıracağız'' açıklaması bile CHP'nin ''oy'' kaybetmesine yol açmıştı...
***
CHP'nin başta ''Kürt Sorunu'' olmak üzere her konuda daha özgürlükçü ve demokrasi odaklı olması ayrı şey, ''ittifak'' sorunu ayrı şey...
***
CHP ve MHP isimlerinin seçimlerde yan yana geçirilmesi hep CHP'nin aleyhine olmuştur...
Geçmişte hiç bir şekilde isimleri yan yana anılmayan CHP ve MHP ne yazık ki son 10 yılda sıkça birlikte anılmaya başlandı...
Bunda Türkiye'nin politik koşullarının değişmesinin yanı sıra CHP'nin ve MHP'nin çizgilerinde ki ''aşınma''nın da payı var...
Özellikle 2007 seçimlerinde yaratılan CHP ile MHP oy ver kampanyası CHP'nin ''algısı''nın olumsuzlanmasına yol açmıştır...
İlerici-demokrat güçlerin CHP'ye karşı olumsuz tavırlarının güçlenmesine hizmet etti...
Bu ve benzeri kampanyaların yalnızca CHP'nin sağcılaştığı ''algısı''nı güçlendirmekle kalmadı, CHP'de ''küsen'' bir çok kesimin MHP'ye ''oy'' vermesini sağladı...
CHP'den ''oy kaçısı''nı sağlayan MHP ile yan yana tavrını birileri yeniden gündeme taşıyor...
Daha yakın zamanda yapılan Haziran Genel Seçimlerinde ''aman MHP baraj altında kalmasın'' propagandası bile CHP'ye bir kaç puan kaybettirmişti..
Bütün bu gerçeklere rağmen neden bu ve benzeri haberler durmadan yenileniyor?
***
Referandum Kampanyasında MHP tabanın AKP ve cemaatlerinin etkisine nasıl kolayca girdiğini gördük...
MHP Genel Merkezine rağmen, MHP'ye oy verenlerin çok önemli bir kısmı referandumda ''evet'' oyu verdi...
MHP'nin birinci parti olduğu yerlerde bile, referandumda ''evet'' oyları rekor düzeyde çıkmıştı...
Olası bu ''ittifak'' veya ''ittifak'' söylentisi bile AKP'yi güçlendireceği çok açıktır...
CHP ve MHP ''ittifak''ı olabilecek bir şey olmadığı gibi, özellikle AKP'nin yürüttüğü ''MHP, CHP'nin yörüngesine girdi'' propagandasını güçlendirecektir.
***
Önemli olan CHP'nin bu seçimlerde AKP'yi yıkabilirim'' algısı yaratmasıdır...
Eğer CHP bu seçimlerde başarılı olacağına dair güçlü ''algı'' yaratırsa, hiç merak etmesin. Tüm AK'den kurtulmak isteyenlerin ''adresi'' olacaktır...
Seçmen, sandıkta doğruyu yapacaktır...
Yeter ki, CHP seçim stratejisini doğru yapsın...
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni