İmambakır Üküş; Eğer CHP daha bugünden ''yarın CHP’de kim genel başkan olacak'' oltasına takılırsa, hiçbir başarı sağlayamaz…
CHP’yi “dizayn” etme hevesi bir türlü bitmiyor…
Hayatı boyunca CHP’ye oy vermemiş ve verme olasılığı olmayan yazar-çizerler CHP’ye “
akıl” vermeye devam ediyor…
“
Yandaş”lığı her yerinden akanlar bile CHP’nin “
ne yapması” gerektiğini söylüyor…
Ama daha önemlisi yerli-yabancı finans kapital merkezleri de bu “
çaba”larından bir türlü vazgeçmiyor…
***
CIA ve MOSSAD’ın “
siyaset mühendisliği” ürünü ve “
başarı”sı olan AKP ile “
merkez sağ” da ki tüm partiler siyaset sahnesinden silindi…
ANAP ve DYP’nin varlığına son verildi, ana kadroları AKP sürecinde yer aldı…
Bir “
koalisyon” olarak tasarlanan AKP projesine ABD, AB ve yerel Finans-kapital’in neredeyse tamamına yakını AKP oluşumuna destek verdi…
ABD ve AB’nin bölgedeki emperyalist çıkarlarına tam sahip çıkan AKP, onlar için uygun çözüm oldu…
***
CHP, köklü ve tarihsel bir parti…
Türkiye’nin kuruluş ve kurtuluş hareketinin temsilcisi…
İçinden ve dışından yaşadığı bin bir soruna rağmen ayakta kalabilmiş bir parti…
Ancak CHP’ye karşı en büyük saldırı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a karşı “
kaset operasyon”u ile başlatıldı…
Tam da CHP’nin “
Referandum”a hazırlandığı ve kurultaya hazırlanacağı bir anda yapıldı “
kaset operasyon”u…
Amaç, CHP’yi kendi iç çatışmalarında “
boğmak”tı…
CHP’yi “
dizayn” etme sürecinde doruk nokta budur…
***
CHP “
kaset operasyon”unu kısa sürede bertaraf etti…
Hatta Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığıyla hem CHP’de hem de kamuoyunda yeni bir heyecan ve coşku dalgası oldu…
Ama süreç bitmedi…
“
Dizayn” etme çabaları da…
***
Türkiye geleceğini “
oy”layacağı bir seçime giriyor…
Bu seçimler kimin belediye başkanı kimin meclis üyesi olacağının belirlendiği bir seçimden öte bir seçimdir…
Hele Gezi direnişiyle AKP’nin diktatörlük hevesi iyice açığa çıkmıştır…
Bu seçimler AKP ve “tek adam” diktatörlüğünün “
oy”lanacağı bir seçime dönüşmüştür…
Ya AKP ve Tayyip Erdoğan’ın “
tek adam” diktatörlüğüne “
evet” diyeceğiz…
Ya da daha çok demokrasi daha çok özgürlük için AKP’ye ve Tayyip Erdoğan’ın “
tek adam” diktatörlüğüne “
hayır” diyeceğiz…
***
Bu seçimlerde CHP’ye büyük görev ve sorumluluk düşüyor…
CHP, tüm demokrasi ve Cumhuriyet güçlerini birleştirmek ve ortaklaştırmak sorumluluğuyla karşı karşıyaydı…
Yerel seçimlere hem Halkçı-demokratik ve yeşil bir programla hem de buna uygun kadrolarla hazırlanabilmelidir…
***
CHP, “
konjonktürel” olarak “
şanslı” parti konumunda…
AKP, hem Türkiye’de hem de Dünya’da kaybetme sürecinde girmiştir…
Gezi direnişiyle birlikte AKP’nin “
demokrat”lık cilası da dökülmüştür…
AKP, koalisyonu çatlamaya başlamıştır…
Ve daha önemlisi AKP’nin kaybetmeye başlamasıyla birlikte dün AKP’ye Can siperane destek olanlar bile tavır almaya başladı…
***
İşte tam bu nokta da CHP’ye yönelik bir “
medya operasyonu” başlatıldı…
Önce hiç bir siyasi kimliği ve vizyonu olmayan bütün dağarcığı beş-on kelimeden oluşan Sarıgül “
çare” olarak sunuldu…
Sarıgül’ün CHP’ye “
adım” atmasıyla birlikte bu kez Kılıçdaroğlu’nun “
siyaseti bırakacak” veya “
Cumhurbaşkanı olacak” yalanı devreye sokuldu…
Amaç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelecekte de var olacak bir siyasi kişi olmaktan çıkarmak…
Hedeflenen CHP’nin geleceğinde Kemal Kılıçdaroğlu “
yok” olduğu algısı yaratmak…
***
Yine tam ortalığa bu “
sis bombaları” atılırken başka bir iddia da ortaya atıldı…
CHP’de başını Deniz Baykal’ın çektiği çeşitli çevrelerden oluşan bir “
ekip” yerel seçimlerden önce “
CHP’de kurultay için düğmeye basacak” dendi…
Bunun hem teorik hem de pratik olarak mümkün olmamasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de durumunun kötü olduğu “
algı”sını güçlendirmek için bilinçli olarak ortaya atılıyor…
Amaçlanan Kemal Kılıçdaroğlu bu yerel seçimlere kadar bile partinin başında kalamayabilir…
Kalsa bile seçimlerden sonra “
gidici” algısı yaratmak….
***
CHP’yi “
dizayn” etmek isteyen veya “
güçsüz” düşürmek isteyenler boş durmuyor…
Bu seçimlerde CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “
güvensizlik” algısı yaratmak için her yola başvuruyorlar…
Hoş, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’da buna imkan verecek her “
iş”i gönüllü yapmaktan geri durmuyor…
***
Medya da CHP’ye yönelik “
son” operasyon bu kez “
Cumhuriyet” gazetesi eliyle yapıldı…
CHP’nin HDP ile İstanbul için “
ittifak” görüşmeleri yaptığı iddiası ortaya atıldı…
Daha önce de Sarıgül çevresinden bu yönden iddialar ortaya atılmıştır…
Böylece CHP’nin BDP-HDP ile ittifak yaptığı veya yapacağına dair bir “
algı” yaratılarak CHP yıpratılmak istenmiştir…
***
CHP, bu seçimlerde başarılı olmak zorundadır…
Bunun yolu ise önce kendi içinde netleşmek ve hedefe kitlenmekten geçer…
Eğer CHP daha bugünden “
yarın CHP’de kim genel başkan olacak” oltasına takılırsa, hiçbir başarı sağlayamaz…
Yarın, partinin başında olmayacak birisinin bugün etkin olması mümkün değildir…
Kemal Kılıçdaroğlu, önce CHP’deki bu “
algı”ya son vermelidir…
İşe bu algıyı yaratan “
kişi”lerle yollarını ayırarak başlamalıdır…
Ya CHP’de bugün ve yarın Genel Başkan olduğunu ortaya koyacak…
Ya da bu “
gemi” su almaya devam edecek…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni