CHP ve Merkez Sağ

Merkez sağın, “Laikçi” ve “Cumhuriyetçi” kesimiyle esas olarak CHP’ye yönelmiştir…

Merkez sağa ne olduğu veya Merkez sağın oylarının nereye gittiği hep tartışılır…

Ya da Merkez sağda bir boşluk olduğu iddiasıyla, bu “boşluk”u doldurma girişimleri hep olur…

Son Haziran seçimleriyle görüldü ki, ortalıkta bir “boşluk” yok…

***

Merkez sağ’ın geleneksel ve muhafazakâr çizgisinde olanlar, çok kolayca AKP sürecinin içinde yer aldılar…

AKP, geleneksel sağın bütün nüanslarını içinde barındıran bir koalisyon partisidir…

Ama merkez sağ seçmen yalnızca muhafazakâr seçmenden oluşmuyor…

Merkez sağın, “Laikçi” ve “Cumhuriyetçi” kesimiyle esas olarak CHP’ye yönelmiştir…

***

CHP, kendi “doğal” seçmeninden süreç içinde kopmuştur…

İşçiler, emekçiler, kent yoksulları artık CHP’nin “oy depo”ları değildir…

Büyük kentlerin varoşları artık, solun kaleleri değil, AKP’nin “oy depo”larıdır…

CHP’ye önemli oranda destek ve güç veren Doğu ve Güneydoğu’da CHP neredeyse silinmiştir…

CHP, genel anlamda “Kürt” seçmenini kaybetmiştir…

“Kürt seçmen”ler artık AKP ve BDP’nin “oy depo”larıdır…

Kentin yoksullarından ve Kürtlerden kopan CHP; giderek daha çok kentli orta sınıfların ve Alevilerin oy verdiği bir parti haline gelmiştir…

***

CHP, büyük kentlerde ve doğu-güneydoğu seçmeninde kaybettiklerini, Deniz Baykal’ın ulusalcı çizgisi ve tavrıyla merkez sağın “Laikçi-Cumhuriyetçi” seçmeninde kazanmaya başlamıştır…

Ege’de, Trakya ve sahil bandında elde edilen başarı “sol” bir duruş veya tavırdan değil, özellikle Deniz Baykal’la özdeşleşen “ulusalcı” tavırla mümkün olmuştur…

Sanılanın aksine ne İzmir, ne Trakya ne de sahil kıyı-kasaba ve şehirleri geçmişte “sol”a oy vermemiştir…

Başta, İzmir olmak üzere CHP’yi bir “güç” olarak ortaya kayan eğilimin altında geleneksel merkez sağın Laikçi ve Cumhuriyetçi seçmeni vardır…

***

Son seçimlerde CHP’nin politik duruşunda ve tavrında ortaya çıkan belirsizlikler, bu seçmenlerde “kaygı” yaratmıştır…

Bunun farkında olan AKP, hem referandumda hem de genel seçimlerde geleneksel sağın reflekslerini harekete geçirmek için “Alevi ve Kürt düşmanlığı”nı kaşımış, CHP’yi Alevi ve Kürt ilan etmiştir…

***

Bugün CHP yönetiminin “yeni” yöneliminden en büyük rahatsızlık da bu bölgelerde olmaktadır…

Yine CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu bölgelerde yaptığı konuşmalar en “ulusal”cı ve “Kemalist” içerikteki konuşmalardır…

***

CHP, sosyolojik olarak orta sınıflara, Alevilere ve kıyı bandının geleneksel “Laikçi-Cumhuriyetçi” merkez sağ seçmene sıkışmış durumdadır…

Kendini “ulusal”cılık biçiminde “kabaca” ortaya koyan anti-demokratik tutumla, yoksullardan ve ezilenlerden yana sol, laik ve cumhuriyet değerleriyle harmanlanmış bir siyasal programla CHP kendini yenileyebilmelidir…

Bugün AKP’ye oy veren kentin ve kırın yoksullarıyla CHP buluşmak zorundadır…

Bu buluşma hiçbir zaman “sağ” politikalarla gerçekleşemez…

“Sağ”cı politikalar merkezi bellidir…

Sorun “sol”dadır…

“Sol”un merkezindedir…

İmambakır Üküş