CHP ve ''Roman Açılımı''

Tarih: 30.04.2013

Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş, CHP daha önce iki ''Roman Çalıştay''ı yaptı. ''Romanlar''ın taleplerine sahip çıktı, sorunlarının çözümü için çaba gösterdi...

Bir ''açılım'' modasıdır gidiyor.

''Açılım'' yapan yapana...

AKP'nin başlattığı ''açılım'' servisine CHP'de katıldı.

CHP'de her konuda ''açılım'' yapmaya başladı.

CHP'nin de son ''açılımı'' ''Roman Açılımı'' oldu.

***

''Roman''lar bin yılların sorunlarıyla birlikte varlar...

Tarih boyunca dışlanmış ve ötekileştirilmiş bir halk ''Roman''lar...

Bugün de her türlü baskı ve inkarı yaşıyorlar.

***

''Roman'ların sorunları ve talepleri giderek toplumda ''görünür'' hale geldi...

Özellikle AKP'nin bütün ''kent yoksulları''na karşı geliştirdiği ''sürgün'' politikası, ''Romanları'' daha da ''görünür'' kıldı.

Kentin merkezlerinde yer alan ''Roman''ların yaşadıkları yerden koparan uygulamalar uluslararası tepkileri topladı...

***

Özellikle ''Roman''ların yaşadıkları ve bir ''kültürle'' özdeşleşmiş olan ''Sulukule'' mahallesinden sürgün edilmeleri büyük tepkilerin ortaya çıkmasını sağladı...

Hem kent rantı hem de ideolojik nedenlerle ''Roman''lar zorla ''Sulukule'den sürgün edildiler...

''Sulukule'' yandaşlara peşkeş çekildi.

''Roman''lar gittikleri çok katlı kötü TOKİ Konut'larında ''mutsuz'' oldular...

Büyük bir çoğunluk şehrin dışında yer alan ''TOKİ Konut''larını terk etti.

Tamamen yersiz-yurtsuz hale geldiler...

***

AKP'nin ''Roman Açılımı'' bir aldatmadan öteye geçmedi..

AKP bir yandan ''roman''ları kentten sürgün ederken bir diğer yandan onları kendi doğal kültür ve inançlarından koparmaya yöneldi...

***

CHP bir çok kişi ve kurumla birlikte ''Sulukule''nin yıkılmasına karşı mücadele etti.

Mimarlar Odası ve diğer kurumların ''Sulukule''nin yıkılmasına karşı açtıkları davalar ne yazık ki iş işten geçtikten sonra sonuçlandı..

Ama Sulukule çoktan yıkılmış yerine yandaşa villa yapılmıştı bile...

***

CHP daha önce iki ''Roman Çalıştay''ı yaptı.

''Romanlar''ın taleplerine sahip çıktı, sorunlarının çözümü için çaba gösterdi...

O dönemlerde İstanbul CHP Milletvekili Çetin Soysal bu çalışmaların ''koordinasyonunu'' yaptı.

Bu yapılan aslında 3. çalıştay.

***

Tabii ki ''Roman''ların veya başka ezilenlerin taleplerini tespit etmek için çalıştay yapmak doğru bir karar.

Yanlış olan çalışmaları ''kişisel şov''a dönüştürmek.

Veya bu son olayda olduğu gibi bazı belediye başkanlarını ''parlatma'' için vesile yapmak...

Son yapılan ''organizasyon'' bu nedenle de tamamen başarısız oldu.

***

Bakırköy'deki toplantı ''Roman''ların sorunlarını ve taleplerini dile getirildiği bir platform olmaktan çıktı Süleyman Çelebi'nin ''destek'' aldığı belediye başkanları övme yarışına döndü...

CHP'nn bir çok belediyesi orada olmasına ve toplantıya bölgelerinde ki ''Roman''lar da kitlesel olarak katılmasına rağmen iş üç belediye başkanının reklamına dönüştü.

Bizzat ''Roman''ların tepkisine neden olan bu ayrımcılık özellikle Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi''nin adının bile anons edilmemesiyle arttı.

Hamdi Sedefçi sloganlar eşliğinde etkinliği terk etti.

Çatalca belediye başkanı Cem Kara toplantıya Çatalca romanlarıyla ve ilçe başkanı Naci Özcan'la birlikte ilk gelendi..

Ama ne adı söylendi nede katkısı...

***

Sanki kimin belediye başkanı olacağına elinde mikrofon olan karar verecek...

Konuşma yapan ''Roman'' dernek yöneticisi Bakırköy'de Ateş Ünal Erzen, Sarıyer'de Şükrü Genç, Silivri'de Özcan Işıklar'a yeniden başkan verilmesi gerektiğini ''ilan'' etti.

Neden...?

''Verdikleri maddi ve manevi'' destekten dolayı...

***

Organizasyon ve katılım ise bir felaketti.

Hayatlarında ''Roman''larla bir ''iş'' yapmamış ve onların kültürlerini tanımamış olanlar ''Roman''lar otursunlar diye toprak sahaya sandalyeler koymuşlar.

Bin yıllardır ''oturmamış'' Romanları oturmayı düşünenler yanıldılar...

''Roman''lar o sandalyelere oturmadı tüm sandalyeler ''boş'' kaldı.

Oraya ''oyna''maya ve ''eğlenme''ye gelen ''Roman''lar yıkama-yağlama konuşmaları uzadıkça tepkilerini de ortaya koydular...

***

Organizasyona ve yapılan konuşmalardaki ''hadsizliğe'' tepkisini CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu sahnede üç dakika kalarak gösterdi.

Çok kısa ve kuru bir teşekkürle yetinen Kemal Kılıçdaroğlu programı da izlemedi...

Sahneden iner inmez salonu terk etti.

Kılıçdaroğlu'nun salonu terk etmesiyle bütün protokol ve CHP'liler salonu terk etti.

Zaten tepkili olan bir çok belediye başkanı ve bölgelerinden gelen ''Roman''lar da protestolarla ayrıldılar..

Konser başladığında salonda çok az kişi kalmıştı.

Ve tepkilerde devam ediyordu.

***

CHP'liler salonu terk ettiğinde etkinliği izlemeye bir tek CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap kaldı...

Sahneden ''plaket'' alanlar çoktan gitmişti bile.

CHP'li milletvekilleri, genel başkan yardımcıları, belediye başkanları, il başkanları oraya ''Roman''lar için gelmemişlerdi.

Onlar genel başkan için gelmişti.

Genel Başkan gidince kimsenin orada kalmasının bir anlamı kalmamıştı...

Konseri tek başına izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap'a gitmediği için ve izlemeye devam ettiği için sloganlarla destek verdiler.

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu ''işin'' sorumlularından hesap sormalıdır...

Bu yaşananlar ve yapılanlar kimsenin yanına kalmamalıdır.

O saatte toplantı yapılırken bir diğer tarafta Taksim'de ''Roman''lardan AKP'ye destek açıklamaları yapılıyordu...

Gerçekten CHP toplumda herkese değen ve sorunlarına sahip çıkan bir parti olmalıdır...

Ama bu yapılanlar tamamen ''kişisel'' işlerdir, hangi amaç ve niyetle yapıldığını hepimiz biliyoruz....

İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları