İmambakır Üküş; CHP, 'Siyasi etik' nedeniyle belediye başkanının eşinin adaylık başvurusunu 'red' edebilirdi? Ama yapmadı;yapamadı…
Kılıçdaroğlu, “siyaset zenginleşme aracı olmamalıdır” diyor…
Kılıçdaroğlu, “siyaset yoluyla zenginleşmeye ve ranta karşıyız” diyor…
CHP’nin ilk önceliğinin “siyasi etik yasası” olacağını açıklamıştı Kılıçdaroğlu…
Ve bütün siyasi partilere çağrı yapmıştı; “Gelin siyasi ahlak yasasını birlikte meclisten geçirelim” demişti…
***
Türkiye’de siyaset hep “zenginleşme” aracı olmuştur…
Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne “kapitalist”lerimiz hep “devlet fideliğinde” yetişmiştir…
Her dönem kendi “zengin”lerini yaratmıştır…
Her iktidar kendi “burjuvazi”sini yaratmıştır…
***
“Siyaset” yoluyla “zengin”leşmenin en “uç” ve “çarpık” örnekleri AKP döneminde yaşanmıştır…
Şimdi “yandaş sermaye”nin niteliğine ve ne zaman oluştuğuna bakın…
Refah partisinin 1994 İstanbul ve Ankara belediye seçimlerini kazanmadan önce neydiler?
Şimdi neler?
AKP’nin 13 yıllık iktidarında önce neydiler?
Şimdi neler?
***
AKP’nin “yandaş sermaye”si son 20-30 yılın ürünüdür…
En “iri”leri ise 13 yıllık dönemin eserleridir…
En önemli özellikleriyse üretimle ve sanayiyle hiçbir “ilişki”lerinin olmayışlarıdır…
Hepsi “kamu imkan”larından ve “kent rant”ından beslenerek “iri”leşmişler; var olmuşlar…
***
Belediyeler; “kent rant”ın yaratılmasını ve paylaştırmasının merkezinde yer alıyorlar…
Belediye başkanı veya belediye meclis üyesi olmadan önce “sıradan” bir “yaşam” süren kişilerin; belediye başkanı veya belediye meclis üyesi olduktan sonra, “yaşam”larının nasıl değiştiğini hep birlikte görüyoruz…
“Kent rantı” ve “kent yağması” yeni zenginler yaratırken veya birilerinin zenginliğine zenginlik katarken; aynı zamanda “kentin yöneticilerine” de muazzam “imkan”lar yaratıyor…
Bir bakıyorsunuz belediye başkanları veya meclis üyelerinin kendileri ve yakınları birden bire “zengin”leşiyor…
***
Ataşehir’de bir “skandal” patlak verdi…
Ataşehir belediye başkanı ve kamu görevlisi eşinin mal varlıkları havada uçuşuyor…
CHP, daha ilk günden görevde bir belediye başkanının eşinin milletvekili adayı olmasını önleyebilirdi…
“Siyasi etik” nedeniyle belediye başkanının eşinin adaylık başvurusunu “red” edebilirdi?
Ama yapmadı;yapamadı…
***
CHP, çok haklı bir şekilde AKP’lilerin yaptığı “yolsuzluk” ve “rüşvet” iddialarını gündeme taşıyor…
Çok haklı olarak, bunların hesabının sorulmasının gerektiğini söylüyor…
Ama, CHP kamuoyunda “samimi” ve “inandırıcı” olmak istiyorsa, kendi belediyelerindeki benzer “iddia”larında üzerine gitmelidir…
***
CHP, hiçbir şekilde “yargıda aklanda gel” söyleminin arkasına sığınmamalıdır…
13 yıllık AKP iktidarının yargıyı ne hale getirdiğini hepimiz biliyoruz; görüyoruz…
Bağımsız ve tarafsız bir yargıdan bahsetmek ne yazık ki, mümkün değildir…
Bu nedenle “yargı”nın arkasına sığınmadan; kamuoyunun vicdanında yer bulacak “yol” ve “yöntem”lerle bu “iddia”ların üzerine CHP gitmelidir…
***
CHP, “siyasi etik yasası”nın mecliste kabul edilmesini beklemeden kendisi için bu noktada adım atmalıdır…
CHP’de “siyaseti zenginleşme aracı” haline getirenlerle yollarını ayırabilmelidir…
“Şeffaf” ve “denetlenebilir” bir “yol” ve “yöntem”le kendi içini temizlemelidir…
Ranta ve kire bulaşan kim olursa olsun, cezalandırma yoluna gidebilmelidir…
***
Hırsızlığın partisi olmaz…
Hırsızın sağcısı, solcusu olmaz…
Hırsızın dindarı, dinsizi olmaz…
Hırsız, her yerde hırsızdır…
Hele, kamu malı “hırsız”lığı en büyük hırsızlıktır…
***
CHP, korkmadan ve cesaretle kendi gerçeğiyle yüzleşmelidir…
Bir “siyasi etik kurulu” oluşturularak, bütün belediyeler ve yöneticileriyle ilgili “iddia”ları açık bir şekilde soruşturmalıdır…
Bu girişim CHP’yi zayıflatmaz tam tersine CHP’yi güçlendirir…
***
Temiz Türkiye için Temiz CHP…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni