İmambakır Üküş; CHP genel genel merkezi ya olan bitenleri görmezden geliyor ya da kendisi de bizzat belediye başkanlarının isteklerine ortak oluyor. CHP Genel Merkezini de belediye başkanları kuşatmış; teslim almış durumda…
CHP’de 26 – 27 Aralık’ta il kongreleri bitiyor…
CHP Kurultayı ise 16 – 17 Ocak’ta Ankara’da yapılacak…
Daha önceleri de CHP’de ilçe kongreleri yapıldı…
Peki ilçe kongrelerinde kimler yarıştı; il kongrelerinde kimler yarışacak?...
***
Biliyorsunuz, CHP il ve ilçe kongreleriyle kurultayını 1 yılı aşkın bir gecikmeyle yapıyor…
Olağan kongre-kurultay tarihinden sonra 1 yıllık “erteleme” tarihinde de CHP kongrelerini –kurultayını yapmamıştı…
1 yılı aşkın bir süre kongre ve kurultay toplanmayan CHP, bütün seçimler bitiminde ortada “uzun” bir zaman olmasına rağmen “sıkıştırılmış” bir kongre takvimi tercih etti…
Delege seçimleri ve kongreler oldu bittiye getirildi…
***
CHP’nin AKP’ye yönelik yaptığı en önemli eleştirilerden birisi AKP’nin seçimlerde “kamu gücü”nü ve “kamu olanaklarını” kullanmasıdır…
Gerçekten de AKP her seçimde bütün “kamu gücü” ve “kamu olanaklarını” AKP lehine sonuna kadar kullanıyor…
Ve bu seçimlerde de haksız bir rekabetin oluşmasına yol açıyor…
Peki, AKP’yi bu noktada eleştiren CHP’de durum çok mu farklı?
***
CHP’de yapılan ilçe kongrelerinde ve yapılan/yapılacak il kongrelerinde belediye başkanları “kamu gücünü” ve “kamu olanakları”nı sonuna kadar kullanıyor…
Kongrelerde adaylar değil, belediye başkanları yarışıyor…
Belediye başkanları seçimleri kazanmak için her yola başvuruyor…
Baskı, tehdit, işten atamalar bir yandan, diğer yanda ise “benim listeme oy ver, oğlunu kızını işe layım” rüşvet teklifleri gırla gidiyor.
***
Belediye başkanları bunu gizleme ihtiyacı bile duymuyor…
Doğrudan “yarış”ın içinde, doğrudan “taraf” durumundalar…
Belediyede yakınları çalışanlar delegeleri veya belediye çalışanı delegeler üzerinden baskı kuruyorlar…
Listeleri kaybeden belediye başkanları ertesi günü kendisine oy vermeyen delege veya delege yakınlarını işten atıyor…
Dükkanını, büfesini, tezgahını başına yıkıyor…
***
İlçe başkanlarını belediye başkanları belirliyor…
İl başkanlarını belediye başkanları belirliyor…
CHP genel genel merkezi ya olan bitenleri görmezden geliyor ya da kendisi de bizzat belediye başkanlarının isteklerine ortak oluyor…
CHP Genel Merkezini de belediye başkanları kuşatmış; teslim almış durumda…
***
Belediye başkanları örgütü belirlemek istiyor…
Belediye başkanları kendilerini seçilmiş sultan sanıyorlar…
Dönüp kendilerine bakmıyorlar…
İlçelerinde, illerinde CHP neden başarılı olamıyor bunun hesabını veremiyorlar…
***
Belediye başkanlarının büyük çoğunluğu CHP’yi nasıl iktidara getirebiliriz hesabı yapmak yerine, 2019’da nasıl koltuğu korurum hesabıyla hareket ediyorlar…
Bugünden 2019 için hesaplaşmalar yaşanıyor…
Herkes kendi koltuğunun derdine düşmüş…
Kimsenin “Türkiye nereye gidiyor” kaygısı yok…
***
Kent rantı; siyasal ve toplumsal yozlaşmanın ve çürümenin en önemli nedenlerinden birisi…
Herkes “kent rantına”na nasıl ortak olurum; nasıl bir “pay” alırım derdinde…
Kentlerin yağma ve talanına karşı mücadele etmesi gereken CHP örgütleri de, kenti yağmalayan ve talan eden rantçıların kuşatmasında…
Türkiye’de siyasetin “sağ”ı da “sol”u da rant teslim olmuş durumda…
***
Delegelerin özgür iradelerine ipotek konulmasına karşı mücadele bayrağını yükseltmeliyiz…
Kongrelerin sonuçlarını, delegelerin özgür iradesi belirlemelidir…
CHP Genel Merkezi adına delegelerin özgür iradesine ipotek konulmasına karışı mücadele edilmelidir…
Belediye başkanlarının delegelerin özgür iradesin ipotek koymasına karşı mücadele edilmelidir…
***
Bırakın; CHP delegeleri özgür iradesiyle karar versinler…
Bırakın; ranta teslim olmayan ve ranta karşı mücadele edenlerin yolu açılsın…
Bırakın, siyaseti zenginleşme aracı haline getirenlerden hesap sorulsun…
Bırakın; CHP’yi ayağa kaldıracak bir örgüt yapısı CHP’li delegelerin özgür iradesiyle belirlensin…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni