İstanbul, Türkiye demektir. İstanbul’u kazanamayan Türkiye’yi kazanamaz…
CHP’de İstanbul için kongre vakti…
İstanbul, Türkiye demektir. İstanbul’u kazanamayan Türkiye’yi kazanamaz…
İstanbul değişirse, Türkiye değişir. İstanbul’u değiştiremeyen Türkiye’yi değiştiremez…
* * *
Genel seçimler öncesi İstanbul CHP’de üç il başkanı değişti. Üç il yönetimi atandı… Dördüncüsü ha bugün ha yarın atanacak…
* * *
Siz, İstanbul gibi bir şehirde kaybetmeyi göze almışsanız hiçbir yerde kazanma şansınız yoktur.
CHP, esas olarak İstanbul’da kaybetmiştir. Eğer CHP iktidar istiyorsa, İstanbul’da kazanmayı hedeflemelidir.
İstanbul, ancak İstanbul’a sahip çıkacak ve yönetebilecek bir yönetim ve başkanla kazanılabilir.
Atanan ve yerine ne zaman bir başkasının atanacağını bekleyen bir yönetimle İstanbul’u kazanamazsınız.
* * *
Atama yolunun tutmadığı, tutmayacağı açıktır. Yanlışta ısrar etmenin anlamı yoktur…
Bırakın demokratik bir şekilde İstanbul örgütü kendi başkanını ve yönetimini seçsin…
Bırakın demokratik bir yarış olsun. Herkes aday olabilsin, örgüt kimi istiyorsa onu seçsin…
* * *
En kötü “seçim” en iyi “atama”dan bin kez daha iyidir…
Örgüte, partiye güvenin. Emin olun atanmış bütün yönetimlerden daha iyi bir yönetim oluşur.
* * *
Herkes işi gücü bırakmış il başkanı olmak için Ankara’da kulis yapıyor. Çalışmalar yürütüyor…
Kimse, esas çalışması gereken 39 ilçede çalışmıyor. Çünkü ilçelerin ne dediği değil, merkezin kimi atayacağı önemli…
Gelin bu geleneği de yıkın. Kim il başkanı olmak istiyorsa, meydana gelsin. Aday olsun yarışsın…
Kimi atarsanız atayın, mutlaka tepki olacaktır. MYK taraf olmuş olacak ve yine kısır döngünün içine girilecektir.
İlk çözüm kongredir. Delegenin özgür iradesidir. Unutmayın; demokrasi her derde devadır. Türkiye’nin de CHP’nin de en büyük eksiği ve ihtiyacı demokrasidir.
Yeni MYK yeni bir başlangıç yapsın. Partiye umut ve heyecan versin…
Partiyi yenilemenin ve partilinin kendisine/örgütüne güvenmesinin yolu açılsın…
Ve böylece yeni MYK’nın basit bir değişiklik değil, partide değişimin timsali olduğunu göstersin…
Bekleyip göreceğiz… Değişiklik mi değişim mi?