İmambakır Üküş; Kendini Atatürk ve İnönü ile “eş” tutan Gürsel Tekin’e söyleyecek çok şey var ama; Atatürk ve İnönü bu halkın gönlünde bir yerlere gittiği yok fakat senin geri dönmemek üzere gittiğin çok açık…
CHP kurultayı bitti ama sonuçlarının yarattığı “sarsıntı”lar devam ediyor…
Özellikle CHP kurultayının kaybedenlerinin, kendi “kayıp”larının üstünü örtmek için çırpınışları da devam ediyor…
CHP kurultayında kapsamlı bir eleştiri ve özeleştiri süreci yaşamadığı için, “bulanık hava”da kendi “farklı” sunanlar “oyun”larına devam edebiliyor…
CHP’nin en temel sorunlarından olan açık ve şeffaf siyaset üzerinden kendini ortaya koyma ne yazık ki yapılamıyor…
***
Kılıçdaroğlu ne yazık ki çok uzun bir zamandır CHP’de iyi bir kadro kuramadı…
Daha önemlisi; kendisine ve CHP’nin geleceğine inanan bir kadro kuramadı…
Dolayısıyla da sürekli parti meclisine ve MYK’ya taşıdığı isimleri kendisi değiştirmek zorunda kaldı…
Son kurultayda ise Kılıçdaroğlu’nun değiştirmeye “kıyamadığı” MYK’yı kurultay iradesi değiştirdi…
***
CHP kurultayı kendisini “derin CHP” olarak adlandıran Gürsel Tekin başta olmak üzere MYK’nın çok büyük bir bölümünü liste dışı bıraktı…
Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Mehmet Bekaroğlu, Faik Öztrak kaybeden MYK üyelerinden bazıları…
Gürsel Tekin kendi gidişini ‘’kişiler gelip geçicidir Atatürk bile, İnönü bile geldi geçti” diyerek açıklıyor…
Kendini Atatürk ve İnönü ile “eş” tutan Gürsel Tekin’e söyleyecek çok şey var ama; Atatürk ve İnönü bu halkın gönlünde bir yerlere gittiği yok fakat senin geri dönmemek üzere gittiğin çok açık…
***
Herkes CHP’nin kötü yönetildiğini söylüyor…
Herkes Kılıçdaroğlu’nun kötü yönettiğini söylüyor…
Herkes yeni MYK’nın çok zayıf ve kötü olduğunu söylüyor…
Nerede söylüyor; kapı arkasında…
***
Kılıçdaroğlu’nu eleştiren bu kişilerin hepsi bu eleştirilerini Kılıçdaroğlu’na karşı yapıyorlar mı?
Bu eleştirilerini kapı arkalarında dedikodu şeklinde yapan kişiler çıkıp açık ve net olarak kamuoyuna ne düşündüklerini söylüyorlar mı?
Kılıçdaroğlu’na karşı genel başkanlık iddiasında olanlar çıkıp kurultay’da bir çift laf etme cesaretini gösterdiler mi?
***
Bugün parti meclisine veya MYK’ya giremedi diye Kılıçdaroğlu’na eleştiri getirenlerin söylediklerine inanmak mümkün mü?
Hepiniz; ama hepiniz varlığınızı Kılıçdaroğlu’na borçlu değimlisiniz?
Ön seçime girmezsiniz; kontenjandan “beleş” koltuklara talip olursunuz…
Özgür ve adil bir seçimde yarışmazsınız; mutlaka genel başkanın 52’lik anahtarından seçileceksiniz…
***
Hepiniz kurultay öncesi bağımsız bir liste ortaya çıkarma cesareti gösteremediniz…
Hepinizin kulağı Kılıçdaroğlu’ndan gelecek haberdeydi…
Hepiniz Kılıçdaroğlu’nun 52’lik listesinde yer almak için sustunuz; beklediniz…
Ne zaman ki listede adınızı göremeyince feryada başladınız…
***
Ne oldu?
Genel Başkanın ve 3 il başkanının birçok il başkanının da “olur”uyla hazırladığı 52’lik “anahtar liste”de yer aldınız da ne oldu?
Kurultay iradesi sizleri çizdi; kaybettiniz…
Kılıçdaroğlu’nu ve il başkanlarını suçlayacağınıza bir dönün kendinize bakın…
***
İstanbul, Ankara, İzmir il başkanları ve onlarla birlikte hareket eden birçok il başkanı…
Kurultay iradesi sizlere de gereken dersi verdi…
Kurultay delegelerinin kimsenin “askeri” olmadığını umarım öğrenmişsinizdir…
Kendinizi Kılıçdaroğlu’na ve kurultaya dayatmanızın sonucu ortada; 52’lik listenizde yeralanların birçoğu yedeklerde bile yer bulamadı…
***
Parti meclisine seçilmek için susarsın…
MYK’ya atanmak için susarsın…
Parti meclisine veya MYK’ya giremeyince başlarsınız dedikoduya…
Kim; size niye inansın…
***
CHP kurultayının kaybedenleri bir “rüya” görüyor ve etrafını da bu “rüya”ya inandırmak istiyor…
Muharrem İnce’den Umut Oran’a, Gürsel Tekin’den Faik Öztrak’a kurultayın bütün kaybedenleri “yaslı gittik şen geleceğiz” rüyasını görüyor…
Siz bu “rüya”yı görmeye devam edin; ama “giden bir daha geri gelmiyor”…
Zira; siz o yerlere kendi gücünüzle değil Kılıçdaroğlu’nun sayesinde geldiniz ve şimdi gitme vaktiniz geldi…
***
Haziran seçimleri öncesinde de bu “ekip”ler seçim çalışmalarına yoğunlaşmak yerine “8 Haziran’da Kılıçdaroğlu yok” propagandası yapıyorlardı…
Şimdi de “Haziran’ı bekleyin, Haziran’da Kılıçdaroğlu yok” propagandası yapıyorlar…
Onlar bu “rüya”yla yaşasınlar ama CHP bir an önce kendini yeniden yapılandırmalı…
CHP’ye “kişisel beklentilerle” bağlı olanlarla olan “bağı” kesebilmelidir…
***
Kılıçdaroğlu “CHP’de menfaat çetelerini temizleyeceğim” sözü verdi…
Kılıçdaroğlu; kurultay öncesi bazı MYK ve yöneticiler dahil bir çok çevreyi hedef alan açıklamalarda bulundu…
Kılıçdaroğlu; çürümüş ve sağlıksız üye yapısından, örgüt yapısından bahsederek bütün bunlardan CHP’yi kurtaracağını iddia etti…
Şimdi; Kılıçdaroğlu bu iddialarını ya yapacak ya da bu yapılar CHP’yi daha da çürütecek…
***
CHP bu zorlu süreçte başarılı olmak istiyorsa köklü bir değişim ve yenilenme yaşamalı…
Parti içi iktidar hastalığından kurtularak CHP’yi Türkiye’de iktidar yapacak bir anlayış ve örgütsel yapıya kavuşmalıdır…
Kılıçdaroğlu ve CHP’nin bir an önce harekete geçmesi gerekiyor…
Türkiye’nin bir daha seçim kayıplarına tahammülü yok…
Kaybeden CHP ve Kılıçdaroğlu değil; Türkiye olacaktır…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni