İmambakır Üküş; CHP; İdeolojik, politik ve örgütsel yenilenmenin aracı olması gereken kongrelerini bir 'yasal zorunluluk' durumunun gerekenlerini yerine getirme aracı haline getirdi…
CHP; İdeolojik, politik ve örgütsel yenilenmenin aracı olması gereken kongrelerini bir “yasal zorunluluk” durumunun gerekenlerini yerine getirme aracı haline getirdi…
Zamanında kongre ve kurultay sürecini işletmediği gibi 1 yıllık erteleme süresi içinde de kongre ve kurultay takvimini işletmedi…
7 Haziran ve 1 Kasım seçim süreci içinde başlatılan kongre takvimi “erken seçim” gerekçesiyle durduruldu…
1 Kasım sonrası ise “sıkıştırılmış” ve “hızlandırılmış” bir süre içinde tüm delege seçimleri, ilçe seçimleri ve il kongreleri çok kısa bir zaman dilimine sıkıştırıldı…
***
İlan edilen takvim tüm yasal sınırları zorlayan ve parti içi demokrasiyi işletmeye uygun olmayan bir takvimdir…
Bu nedenle bir çok ilçe kongresi yetiştirilemeyecek birçok il kongresinde bir çok ilin temsili mümkün olmayacaktır…
İl kongrelerinde bir “itiraz” söz konusu olursa ve seçim kurulu bir il kongresini iptal ederse tekrar yapılacak il kongresinde seçilecek kurultay delegelerinin yapılacak kurultayda oy kullanması mümkün olmayacaktır…
Zaten anti-demokratik ve demokratik bir temsile imkan vermeyen bu süreç daha da anti-demokratik olacaktır…
***
CHP’de ne yazık ki parti içi demokrasi kültürü yok…
Parti içi demokrasi ilkeleri ve kuralları içselleştirilmiş durumda değil…
Hala CHP genel merkezinin kongre süreçlerine müdahalesi devam ediyor…
Hala belediye başkanlarının kongre süreçlerine müdahalesi devam ediyor…
***
CHP’de ideoloji ve politika tartışılmıyor…
İlçe kongresine veya il kongresine başkan adayı olarak çıkanların ideolojik ve politik çizgisine bakılmıyor…
Hala “kimlik” ve “inanç” üzerinden tercihler yapılıyor…
Hala hemşericilik, bölgecilik üzerinden tercihler yapılıyor…
Camiden siyaset yapılmasına karşı çıkanlar hala CHP’de “Cemevleri” üzerinden siyaset yapmaya devam ediyor…
***
CHP MYK üyeleri örgüt üzerinden ellerini çekmeli…
CHP Belediye başkanları örgüt üzerinden ellerini çekmeli…
Örgütün; delegelerin özgür iradesine ipotek koyma tavrından vazgeçilmeli…
Belediye başkanları ellerinde bulundurduğu “kamu imkanlarını” kötüye kullanmamalı…
***
Belediye başkanları işlerine bakmalı, örgüt temsilcileri işlerine bakmalıdır…
CHP’de örgüt ve belediye “gerilimi” sona ermelidir…
Belediye başkanları “memur” ve “emir eri” ilçe başkanı, il başkanı yaratma özleminden vazgeçmelidir…
İlçe başkanları ve il başkanları belediye başkanı düşmanlığı/karşıtlığı üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçmelidir…
***
Seçimlerde yaşanan başarısızlığın önemli nedenlerinden birisi belediye başkanı ve örgüt ilişkisinin doğru kurulmamasıdır…
Ya belediye başkanlarının “emir eri” bir örgüt yapısı var…
Ya da işi gücü belediye başkanına karşı ne yapabilirim diyen bir örgüt yapısı var…
Belediye ve örgüt ortak sorumluluk bilinciyle CHP iktidarı için el ele çalışabilmelidir…
***
Her şeye rağmen CHP’nin geleceği kongre sürecine bağlıdır…
CHP’de Halkçı-devrimci bir zeminde “değişim” ve “yenilenme” için CHP kurultayı bir fırsat olmalıdır…
Türkiye’de büyük toplumsal yozlaşma ve çürüme yaşanmaktadır…
Türkiye’de siyasette bu yozlaşma ve çürümeden nasibini almaktadır…
Türkiye’de toplumda ve siyasette yaşanan kiri pası temizlemek için CHP’ye ihtiyaç var…
CHP’de yaşanan yozlaşma ve siyasetteki kiri ve pası temizlemek için Halkçı-Devrimci bir harekete/ ihtiyaç var…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni