loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’de Kurultay Solculuğu

İmambakır Üküş
Tarih: 28.01.2018
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: Vişne Haber Ajansı - www.istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş; CHP o kadar ilginç bir parti ki küresel sermayenin sözcüsü, neoliberal Kemal Derviş kontenjanından milletvekili ve Parti Meclisi üyesi olanlar bile hem “solcu” hem de "neoliberalizme” karşı. Parti Meclisinde 2 yıl boyunca hiçbir varlığı olmayanların bugün sesleri çıkıyor…

CHP’de kurultay süreciyle birlikte “solculuk” geçidi de başladı…

Parti Meclisine aday olacaklar birden “solculuğu” hatırladılar…

Birden hepsi en hızlı “solcu”, birden hepsi en hızlı “devrimci” oldu…

Ey kurultay sen nelere kadirsin…

***

CHP gerçekten çok ilginç parti…

Herkes yatar yatar tam bir “seçim ortamı” olunca da hepsi birden hareketlenir…

Bu seçim bazen milletvekili seçimi, bazen belediye başkanlığı seçimi bazen de Parti Meclisi olur…

Önemli değil, önemli olan “seçim” olması…

***

İster belediye başkanlığı, ister milletvekili, ister Parti Meclisi seçimi olsun…

Hep aynı isimler…

Sanki “kadrolu adaylar”…

Seçim sesini duyar duymaz hep ortaya çıkıyorlar…

***

Seçilmeleri de onları durdurmaya yetmiyor…

Milletvekili seçiliyor, yetmiyor Parti Meclisine aday oluyorlar…

Parti Meclisine seçiliyor, yetmiyor belediye başkanlığına aday oluyor…

Pardon özür dilerim, onlar aday olmuyor “örgüt ve halk istiyor” diye istemeye istemeye aday oluyorlar…

***

CHP hiçbir şey olamayanların her şey olabileceği bir parti…

Bir gün bile CHP örgütlerine adım atmamış biri kolaylıkla milletvekili olabiliyor…

Bir gün bile CHP’ye katkısı olmamış birisi belediye başkanı olabiliyor…

Bir gün bile CHP ile ilişkisi olmamış birisi Parti Meclisi üyesi, MYK üyesi olabiliyor…

***

Oluyor da ne oluyor?

CHP’nin başına bela oluyor.

CHP’nin genel başkanının başına bela oluyor…

Deniz Baykal’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili, belediye başkanı, Parti Meclisi üyesi, MYK üyesi yaptıklarına bakın ne dediğimi çok iyi anlarsınız…

***

Siyasette ve CHP’de hiçbir şey olanı alıp, hiç emek vermeden bir yere getirirseniz olan oluyor…

Milletvekili oluyor, belediye başkanı oluyor, Parti Meclisi üyesi oluyor, MYK üyesi oluyor; hem de hiç hak etmeden hem de emek vermeden…

Gün geliyor milletvekili yazılmıyor, belediye başkanı yazılmıyor veya Parti Meclisi üyesi-MYK üyesi olamıyor…

Olamayınca da başlıyor CHP’ye ve genel başkanlara saydırmaya…

***

Bakın bugün CHP’yi eleştirenlere?

Bakın bugün Kılıçdaroğlu’nu eleştirenlere…

Dün görevdeyken sesleri çıkmayanlar bugün konuşuyorlar…

Dün her şeyi onaylayanlar sanki kendileri değilmiş gibi bugün herkes eleştiriyor…

***

Bugüne kadar birçok Parti Meclisi üyeleri seçildi…

Bugüne kadar birçok MYK üyeleri seçildi…

Bugün büyük çoğunlukla yoklar…

İsimlerini bile hatırlayanlar var mı?

***

Parti Meclisinde 2 yıl boyunca hiçbir varlığı olmayanların bugün sesleri çıkıyor…

2 yıldır hiçbir ili, hiçbir örgütü ziyaret etmeyenler bugün ortaya düşmüş…

2 yıldır hiçbir eylem ve düşünce geliştirmeyenler bol bol konuşuyorlar…

2 yıldır akıllarına “solculuk” gelmeyenlerin söylemlerinde “solculuktan” geçilmiyor…

***

CHP o kadar ilginç bir parti ki küresel sermayenin sözcüsü, neoliberal Kemal Derviş kontenjanından milletvekili ve Parti Meclisi üyesi olanlar bile hem “solcu” hem de "neoliberalizme” karşı....

Bugüne kadar hiçbir “sınıf temelli” mücadele içinde olmayanlar bugün “sınıf”tan bahsediyorlar…

Bugüne kadar sokak mücadelesi içinde yer almamış ve hiçbir toplumsal mücadeleden gelmeyenler “sokak”tan ve “toplumsal itiraz”lardan bahsediyorlar…

Ne zaman?

Parti Meclisi seçimi öncesi…

***

Kimse de sormuyor…

Ya arkadaş sizler milletvekilisiniz…

Ya arkadaş sizler Parti Meclisi üyesisiniz…

Bugüne kadar hangi mücadele öneriniz oldu; bugüne kadar hangi “sınıf temelli” hareketle ilişkiniz oldu…

***

İşçi sınıfı greve çıkar bu arkadaşlar ortalıkta gözükmez…

İşçi sınıfının grevleri yasaklanır bu arkadaşlar ortalıkta gözükmez…

İşçi sınıfı Bursa metal işçileri örneğinde olduğu gibi sendikal hakları için mücadele yükseltir yine bu arkadaşlar ortalıkta gözükmez…

Ama kurultay öncesi akıllarına “sınıf” ve “solculuk” birden geliverir…

***

Önemli olan söz değil eylemdir…

Önemli olan ne söylediğin değil ne yaptığındır…

Parti içinde bir haksızlık ve hukuksuzluk yaşanırken sesini çıkarmayan, itiraz etmeyen hiç “solcu” olur mu?

Belediye başkanları “kamu gücü”nü kullanarak örgütlere müdahale ederken sesini çıkarmayanlar hiç “solcu” olur mu?

***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ilçe başkanları ve ilçe belediye başkanları üzerinde baskı kuruyor…

İlçe kongrelerine, il kongrelerine müdahale ediyor…

İstanbul ve Ankara’da belediye başkanlarının örgüte müdahaleleri ayyuka çıkıyor…

Bunlara itiraz etmeyen, bunlara karşı açık tavrını otaya koymayan hiç “solcu” olur mu?

***

Dışarıda Kılıçdaroğlu’nu eleştireceksin ama Kılıçdaroğu’nun listesinden Parti Meclisine girmek için her şeyi yapacaksın…

Dışarıda başka konuşacaksın ama listelere adın yazılınca sesin çıkmayacak…

Ya da listelere giremeyince başlayacaksın bağırmaya…

Ve bunun adı “solculuk” olacak öyle mi?

***

CHP’de gerçekten büyük bir “değişim” ve "yenilenme” olmak zorunda…

Türkiye’nin önünde 3 büyük seçim var…

CHP iyi olacak ki Türkiye de iyi olsun…

CHP başarılı olacak ki Türkiye demokratikleşsin…

***

Bunun yolu da “ben ne olacağım” kaygısını bir yana bırakıp “Türkiye ne olacak” kaygısını öne çıkarmaktan geçiyor…

Bunun yolu “ben ne olacağım” demekten değil “Türkiye için, CHP için ne yapabilirim” demekten geçiyor…

Bunun yolu “nasıl seçilirim” veya “ben ne olurum” diye mücadele etmekten değil Cumhuriyet için, Demokrasi için mücadeleden geçiyor…

2019’da seçimleri kaybettikten sonra milletvekili olmuşsun, belediye başkanı olmuşsun, Parti Meclisi üyesi olmuşsun ne çıkar?

İmambakır Üküş

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

nadir

Bu durum tüm partilerde aynı değil mi?akp iktidarda olduğu için görülmüyor.skpde eleştirilecek hiçbir şey bulamadınmıki chpyi eleşhitiyorsun

01.02.2018, 08:51
Uğur önal

Sayın Bakır,
Düşüncelerinize genel anlamda katılıyorum.Ancak ,özgür iradeye müdahale eden belediyelerden söz ederken Aydın İl kongresinde bulunmanıza rağmen Büyükşehir müdahalesini görmemiş ya da yazamamışsınız.Saygılar..

31.01.2018, 19:48
Fikret Kenan Paltun

Samimi eleştirilerinize katılmamak mümkün değil. En geç 5 Şubat sabahı herkesin perçemi gözlerinin önüne dökülür. Bu sürecin sonunda, bu ham PM adaylığı yarışı bir şey öğrenir mi, şüpheliyim. Zira, gençler de gitgide büyüklerine benzedi.
Sonuçta zaman, her şeyi yoluna koyup,oluşan değişim talebinin ve olması gerekenin önünü açacaktır. Eski yeni demeden hep beraber, Kurultay bir umut yaratacaktır ve bir başlangıç olacaktır.Bölgemiz ve dünyadan ayrı düşünülmeden ülkemiz, yeni dengeler ve oluşumlar karşısında gerilemekle birlikte, mevcut birikimi ile bu açığı kapatacaktır..

31.01.2018, 00:10
FERİDE ÖZÇELİK

KILIÇDAROĞLU ASLA YERİNDEN OLMAYACAK..NE YAZIK Kİ MİSYONU BU..O,AKEPE'Yİ İKTİDARDA TUTMAK ÜZERE GETİRİLDİ..BUNUN AKSİ OLSAYDI 8 SEÇİM YENİLGİSİNDEN SONRA O KOLTUĞU ONURUYLA BIRAKIRDI..AMA GETİRENLER ONU ORADA BIRAKIYORLAR..DELEGEYE GELİRSEK,DELEGE NEREDE NE KADAR AVANTAJ KOPARTIRIM DERDİNDE BENİM GÖRDÜĞÜM..YAZIK PARTİYE..SONUÇ:İYİ PARTİYE KAYIŞ VAR..DUYURULUR

30.01.2018, 19:04
Nihat Emeksiz

Partiye ödenti vermeyenden üye olur mu?
Her üye eşittir diyoruz. Kulağa hoş gelen bu söz yalnızca delege ve ön seçimlerinde geçerli oluyor. Hiç bir parti etkinliğine katılmamış, partinin hiç bir kademesinde görev kabul etmemiş, partiye aidat dahi vermeyen kişinin verdiği oyla, tüm sayılanları içtenlikle yapmış bir üyeyi eşit sayarsanız partiyi değil kendini düşünenler hep ön plana çıkarlar. İşe üye yazılımından başlayıp, partide görevli üye, sempati duyan üye ayrımı yapacaksınız. Partide görevli üye seçme ve seçilme, sempati duyan üye yalnızca seçilme hakkına sahip olacaktır. Böylece nitelikli üye partiye yön verecektir.

30.01.2018, 14:52
Yorum Yap

Facebook Yorumları