CHP’de Kurultay Tartışmaları
İmambakır Üküş; CHP’de ki yapısal sorunları yanı sıra çözümü zorlaştıran bir “sorun” daha vardır o “sorun” da belediye başkanlarının örgütteki vesayeti sorunudur…
24 Haziran seçim sonuçları bile belli olmadan CHP’de kurultay tartışmaları başladı…
“Ben vefalı bir adamım, bir daha Kılıçdaroğlu’na karşı aday olmam” diyen Muharrem İnce 25 Haziran’da kurultay tartışmalarının fitilini ateşledi…
Daha seçim sonuçlarını ve nedenlerini tartışma imkanı olmadan CHP kendisini kurultay olsun mu olmasın mı tartışmalarının içinde buldu…
Daha da önemlisi CHP’nin seçim kampanyasının ve Muharrem İnce’nin kampanyasının içeriği-sonuçları tartışılmadan parti kendini kısır bir ikilemin içinde buldu…
***
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasıyla ilgili birçok eleştiri yapılabilir…
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı tercihiyle ilgili birçok eleştiri yapılabilir…
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun milletvekili listeleri tercihiyle ilgili birçok eleştiri yapılabilir…
Ama CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin siyasetini değiştiren kararlarının hakkını vererek bunlar yapılmalı…
***
CHP ve Kılıçdaroğlu 24 Haziran sürecine damga vuran kararlar aldı…
AKP’nin YSK eliyle İYİ Partinin seçime girmesini engelleme girişimini 15 milletvekili olayıyla boşa çıkardı…
Zaten adil bir seçimin önünde engel olan barajı çifte engel haline getiren ittifak politikasını MİLLET ittifakıyla etkisiz hale getirdi…
HDP’nin engellenmesi girişimine ve bütün kirli saldırılara karşı ‘’HDP barajı aşmalıdır’’ diyerek dik durdu; CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun bu süreçteki tutumuyla İYİ Parti, Saadet Partisi, DP ve HDP Meclis'te yer alabildi…
***
Kurultay tartışmaları CHP’nin yapısal sorunlarının üstünü örten bir tartışmadır…
Kurultay tartışmaları CHP’deki yapısal sorunları çözmek yerine kişiler üzerinden yürüyen bir tartışmadır…
CHP’nin sorunu kişisel değil, yapısaldır…
CHP’de köklü bir ideolojik, politik ve örgütsel değişim ve yenilenme olmadan yapılacak bir kurultay kim kazanırsa kazansın CHP’nin hiçbir sorununa çare olmayacaktır…
***
Artık CHP’nin bir “hizbi” var; Muharrem İnce hizbi…
Ne yaparsanız yapın, kaç kurultay yaparsanız yapın durumu ve sonucu değiştirmeyecektir…
Tıpkı SHP’deki dönemler gibi…
6 ayda bir kurultay yapsanız da 6 ay sonra aynı durum devam edecektir…
***
Önce bir durum tespiti yapalım…
Gerçekten Muharrem İnce CHP’den fazla mı oy almıştır…
Gerçekten durum bu mudur?
Birincisi; zaten CHP Muharrem İnce’yi aday gösterirken CHP’den fazla oy alsın diye gösterdi…
Zaten CHP’nin oyunu alacaksa ne seçimi kazanmak mümkündü ne de seçimi ikinci tura taşımak mümkündü…
***
Muharrem İnce CHP’den fazla oy alsaydı zaten seçimler ikinci tura kalırdı…
24 Haziran’da CHP seçmeni “dayanışma” için HDP’ye ve İYİ Partiye oy vermiştir…
Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş’ın aldığı oyla partilerin aldığı oylar arasında 3 milyonu aşkın oy vardır…
Bu oylar esas olarak CHP seçmeninin oylarıydı; bu oyları çıkarın aslında Muharrem İnce CHP seçmeninin ortalama oyunun altında bir oy almıştır…
***
Bunu CHP’deki tartışmanın yanlış zeminini işaret etmek için söylüyorum yoksa kimin ne kadar oy aldığı CHP’nin yapısal sorunlarının çözümü değildir…
Sorun CHP’nin veya Muharrem İnce’nin aldığı oy sorunu değildir…
Sorun neden CHP’nin kazanamadığı sorunudur…
Hem de AKP ve MHP bloku ciddi oranda oy kaybederken CHP’nin neden kazanamadığıdır…
***
CHP’de ciddi ve köklü yapısal sorunlar vardır…
Bu sorunların çözümü içinde ciddi ve köklü bir değişim ve yenilenme zorunludur…
CHP’deki bu değişim kişilere indirgemeden ve kişiselleştirmeden yapılmalı-yapılabilmelidir…
Buysa ancak ciddi kadro ve program hareketiyle mümkündür; CHP’nin bugünkü durumunda ancak bu bir üçüncü yolla mümkündür…
***
CHP’deki yapısal sorunların yanı sıra çözümü zorlaştıran bir “sorun” daha vardır o “sorun” da belediye başkanlarının örgütteki vesayeti sorunudur…
Belediye başkanlarının örgütteki egemenliği son bulmadan CHP’de hiçbir sağlıklı değişim ve dönüşüm gerçekleşemez…
Bu nedenle kesinlikle süreç yerel seçimlerden sonra başlatılmalı, yerel seçimlerde örgüte müdahale eden bütün belediye başkanlarının partiyle ilişkileri kesilmelidir…
Bunlar olmadan atılacak her adımda CHP’nin yapısal sorunları ve belediye başkanlarının örgütteki vesayeti aynen devam eder…
***
CHP’de değişim ve yenilenme mahalle delege seçiminde başlamalı, ilçe ve il kongreleriyle devam etmelidir…
Mahalle yapısı değişmeden, ilçe yapısı değişmeden, il örgütü yapısı değişmeden CHP’de hiçbir sağlıklı değişim olmaz…
Mahalleden başlayan, İlde, ilçede devam eden değişimle kurultay yapılmalıdır…
Ancak o zaman CHP’de tepeden tırnağa bir değişim ve yenilenmenin yolu açılır…
***
Bunun için mahalle delege seçiminden itibaren çarşaf liste zorunlu hale getirilmelidir…
Mahalle delege seçiminde, il ve ilçe seçiminde zorunlu kural çarşaf liste olmalı, blok liste uygulamasının teklif dahi edilmesi yasaklanmalıdır…
Böylece mahalle delege seçiminden itibaren parti içi çeşitlilik ve nispi temsil imkanları sağlanmalıdır…
***
Demokratik bir parti içi mücadele için partinin üye yapısı mutlaka değiştirilmelidir…
Bunun için 65 yaş üstü hariç bütün üyeliklere son verilmelidir…
Böylece yalnızca parti içi mücadeleler için yapılmış yapay üyeliklerin tamamı sona erdirilmelidir…
Hiçbir şekilde 12. maddeden toplu üyeliğe izin verilmemelidir…
***
CHP’de ön seçim zorunlu bir kural haline getirilmelidir…
Hiç kimse siyasi geleceğini parti merkezinin veya liderinin insafına terk etmemelidir…
Ön seçim zorunluluğu getirilirken sağlıklı bir ön seçim için de herkesin uyması gereken temel ilkeler ortaya konulmalıdır…
Üyelerin demokratik tercihine etki eden faktörlerin ortadan kaldırılması için Avrupa’nın birçok sol partisinin benzer durumlar için uyulması zorunlu “etik kurallar” CHP tarafından da hayata geçirilmelidir…
***
CHP’nin yönetimine talip olanlar mahalle delege seçiminden itibaren kendini ortaya koyabilmeli…
CHP Genel Başkanlığına, Parti Meclisi üyeliğine aday olmak isteyen ister bireysel isterse bir ekip olarak kendilerini tarif ederek sürece dahil olmalıdır…
Mahalledeki üyeden başlayarak kim neyi savunuyor kim neyi istiyor bilmelidir…
Herkes programını ve kadrosunu ortaya koyarak adaylığını ilan etmelidir; böylece kimin hangi kadroyla hangi anlayışla partiyi yönetmek istediği net ve açık olarak ortaya konmalıdır…
***
Parti içi demokrasinin CHP içinde kurumsallaşması ve yapısal hale gelmesi için herkes tüzük önerilerini, mahalle delege seçiminden itibaren ortaya koymalıdır…
Kimin neyi savunduğunu, parti içinde iktidar olduğunda ne yapacağını herkes görmelidir…
Böylece il ve ilçe kongreleri kişisel kavgalara ve yarışlara değil; anlayışların yarışına dönmelidir…
Böylece kurultay “O gitsin ben geleyim” anlayışının ötesinde CHP’nin sorunlarına yapısal çözümler getirmeli; bu çözümlere uygun kadroları yönetime taşımalıdır…
***
Mevcut koşullarda yapılacak bir kurultayın CHP’ye hiçbir hayrı olmaz…
Mevcut koşullarda CHP’nin “hiçbir şey yokmuş gibi” yola devam etmesinin de CHP’ye hiçbir hayrı olmaz…
CHP’nin ve Türkiye’nin önünde zorlu görevler var…
Bu görevleri yerine ancak kendini her alanda yenileyen ve halka umut veren bir CHP getirebilir…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
Düzeltme ve Özür;
Yazıda "65 yaş üstü hariç" olacakken "hariç" sözcüğü tümüyle "teknik" bir nedenle yazıdan düşmüş.
Okuyucularımız tarafından yapılan eleştirilerden fark ettim, hemen düzelttim...
Gerçekten de 65 yaş üstü hariç bütün üyeliklere son verilmeli, üyelikler yeniden yapılmalıdır...
Tümüyle yapay ve dolgu üyelik olan 12, maddeden toplu üyeliklerin önüne geçilmelidir...
Sıfırlanan üyeliklerden sonra il, ilçe ve belde örgütleri sıfırlanmış üyelerin adresine yeniden üyelik teklifinde bulunarak, kabul edenleri üye yapmalılar...
Partide hiç bir sağlıklı iletişim bilgisi olmayan binlerce üye var...
Bir tek iletişim bilgileri olanlarıda üye yapan var...
Bu rezalete son verilmelidir...
CHP’nin 24 Haziran’da yaptıkları-yapamadıkları?
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
CHP olarak çok sorunumuz var ancak her vatandaş bunları bilmez üzülerek söylüyorum vatandaş Kemal Kılıçdaroğlu adını duymak istemiyor. RTE dan başka kim var diyede soruyor.bilgi; köy saha çalışmalarından.partimizin geleceğine biraz ışık olsun diye bilmenizi istedim.
“Meli”, “malı” ile biten tespitlere dayanan fikirlerinizi elbette önemli ve değerli buluyorun; ancak bunları yaoacak irade ortaklığının nerede mevcut olduğunu veya nasıl oluşabileceğini söylemeyen her değerlendirme, bir iyiniyet beyanından ya fa hatırlatmadan başka bir anlam taşımıyor. Bize parti içinde yenilenme amaçlı bir anlaşma lazım, o da hemen bugünden lazım. Bunu yapacak olanlar da bizleriz, sadece biz, biz CHPliler. Selam ve sevgi ile.
'65 yaş üstü' polemiğinizi anlamadım. Herşey bitti de bütün sorun 65 mi?
Tüzük ve işleyişlerle ilgili daha bir çok şey söylenebilir... Ancak, bunların yanında bence daha önemli olan ideolojik tespit ve bunlara uygun davranış ve eylemlerdir...CHP,’80 öncesini iyi analiz etmelidir...80 öncesi kadrolarda düşünce ve eylem birlikteliği vardı...Her kesimle ideolojik mücadele ve eylem vardı.Sayın Ecevit,her türlü baskı rejimlerine,silahlı mücadele anlayışlarına, aceleciliğe karşı dik durmuş, bizlerde,CHP Gençlik ve Kadın Kolları olarak,parti kademelerindeki yöneticilerimizle aynı inanç ile bu inanca uygun söylem,eylem ve örgütlenme içinde heyecanla çalışmalarımızı sürdürmüştük...Sayın Kılıçdaroğlu, 80 öncesi SDDF çalışmalarını yaşamış bir Genel Başkandır...Ama o dönemki anlayış şimdi ne yazık ki yoktur...Bizler o zamanlar,CHP içindeki ‘Turuva Atları’ ile mücadele ede ede CHP’yi yüzde 42-43 oyla iktidara yaklaştırmıştık...Her kesime,her anlayışa mavi boncuk dağıtmamıştık...Bizlerin tutarlılığını anlayışını gören halkımız bize, biz de onlara güvenmiştik... O zamanlar,’’ ana dilde eğitim-eşit vatandaşlık-AB yerel yönetimler özerklik şartındaki çekincenin kaldırılması...(!)’’ gibi konular dile getirilemezdi...2011 de CHP Van Arama Konferansı’nda böyle kararlar alınırken,bizim 80 öncesi dönemde Demokratik Sol Düşünce Forumları-1/2/3 ile sorunlarımıza en geniş bilimsel çözüm arayışları faaliyetleri yapılıyordu...CHP’nin bu tutarlı dönemlerini tekrar yaşamasının önünde hiç bir engel yoktur.İyi niyetli ve kararlı bir davranış yeterlidir...
Bildiğimiz Turuva atlarına rağmen...
Mahalle yapısı değişmeden, ilçe yapısı değişmeden, il örgütü yapısı değişmeden CHP’de hiçbir sağlıklı değişim olmaz…
Mahalleden başlayan, İlde, ilçede devam eden değişimle kurultay yapılmalıdır…
TÜZÜK ÖNERİLERİ
Tüzük önerilerinin öncelikli amacı, CHP'ni iktidara taşımak ve iktidar görevini layıkıyla yerine getirebilmesini sağlamak olmalıdır.
İktidara giden yolda en önemli tespitlerden biri, CHP seçmeni ile CHP örgütünün (Yığma üyelerinin)fikir çıtalarının; siyasi,ideolojik,sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyde örtüşmemesidir.
Buradan yola çıkarak tüzük çalışmalarında öncelik üye yapısının iyileştirilmesi olmalıdır.
Üye siyaset alanında yer almayı topluma hizmet olarak algılamalı, toplum çıkarını kişisel çıkarlarının önünde tutmalı, siyasi gücünü özel çıkarları için kullanmamalıdır.
Partide yükselme kriteri, emek, yetenek ve erdem olmalıdır. Her parti üyesi parti programını ve tüzüğünü en üst düzeyde savunup anlatabilecek şekilde eğitilmelidir.
Parti üyesinin tüzüğün kendisine verdiği haklardan istifade edebilmesi için üyenin tüzüğün emrettiği görevleri yerine getirmesi önceliklenmelidir.
Buradan yola çıkarak:
a) Aktif üye-pasif üye uygulamasına geçilmelidir.
b) Sağlıklı,eğitimli,nitelikli üye yapısına kavuştuktan sonra parti içi seçimler tüm üyelerin katılımıyla ve çarşaf liste yöntemiyle yapılmalıdır.(Delege yöntemine ve Blok liste uygulamasına kesinlikle son verilmelidir)
c) Görevden alma-göreve atama yöntemlerine itibar edilmemeli, seçimle gelen seçimle gitmelidir.
d) Makul Genel Merkez kontenjanı dışında tüm adaylar önseçimle belirlenmelidir.
e) Parti içi görevlere gelebilme kademeli geçiş ile mümkün olmalıdır.Şöyle ki:Bir üyenin parti içi seçimde seçmen olabilmesi için önce aktif üye statüsüne geçmesi şart koşulmalı.Pasif üyenin aktif üye olabilmesi için de tüzükte emredilen görevleri yerine getirmesi sağlanmalıdır.
İlçe Başkanı olacak kişinin daha önce ilçe yöneticiliği, il başkanı olacak kişinin daha önce ilçe başkanlığı ya da il yöneticiliği, PM üyesi olacak kişinin daha önce yukarıda sayılan görevlerden en az birini yapmış olması aranmalıdır.(Makul G.Merkez kontenjanı dışında)
f) Aslında kadınlar için pozitif ayrımcılık adına tüzüğe işlenmiş olan cinsiyet kotalarına istisnasız uyulmalı, kelime oyunları ile tüzük ihlal edilmemelidir.Tüzük ihlallerinin cezai müeyyidesi olmalıdır.
AVNİ KURTULDU/CHP ADALAR İLÇESİ