CHP’de Yıkım Projesi
Türkiye’nin en eski ve köklü partisi CHP... Kuruluş ve Kurtuluşun partisi... Bağımsız Türkiye’nin ve Cumhuriyet’in kurucusu...
Türkiye’nin
en eski ve köklü partisi CHP...
Kuruluş
ve Kurtuluşun partisi...
Bağımsız
Türkiye’nin ve Cumhuriyet’in kurucusu...
***
CHP, tarihsel ve toplumsal evriminde
çok çeşitli süreçler ve dönemler yaşadı...
Yeni
Türkiye’nin kuruluş sürecindeki CHP, ayrı bir dönem...
Tek
parti ve milli şef dönemi ayrı bir süreç...
***
Türkiye’nin
çok partili döneme geçiş sürecinin
de öncüsü CHP...
Seçim
yenilgisi üzerine, iktidarını DP’ye
bırakan CHP...
***
1960’larda Dünya ve Türkiye’de gelişen
toplumsal ve siyasal olaylar, herkesi olduğu gibi CHP’yi de derinden etkilemiştir...
Ve CHP, İsmet İnönü liderliğinde
kendi siyasi duruşunu “ortanın solu” olarak ilan etmiştir...
CHP kendi tarihsel ve toplumsal
gelişiminde bir yeniden başlangıç
yapmıştır...
Bu
değişim ve yenilenme süreci devam etmiş, Bülent
Ecevit önderliğinde CHP kendine yeni bir yol açmıştır...
“Milli Şef” ve “Atatürk’ün Silah Arkadaşları” İsmet İnönü, kongrede kaybettiği CHP Genel
Başkanlığı’nı Bülent Ecevit’e bırakmıştır.
***
Bülent Ecevit ve arkadaşları CHP’yi
daha da “solda” ve halkçı bir partiye dönüştürme yolunu
açmışlardır.
Ne
ezen ne ezilen halkça bir düzen talebiyle yola çıkan Bülent Ecevit
liderliğindeki CHP, Türkiye’de birinci parti olmuştur.
***
12
Eylül darbesiyle kapatılan CHP, ancak 1992’de yeniden açılmıştır.
12
Eylül sonrası kurulan Halkçı Parti-SODEP, daha sonraları bu iki partinin
birleşmesiyle SHP...
Ve
sonra yeniden sosyal demokrat hareketin CHP adıyla yola devamı...
Aydın Güven Gürkan, Murat Karayalçın,
Hikmet Çetin, Erdal İnönü ve Deniz Baykal...
***
CHP ve sosyal demokrat hareket hep
kendi içinde çok parçalı olmuştur...
Parti
içi iktidar mücadelesi hep olmuş, devam etmiştir...
Ama
CHP’deki her değişim ve yenilenme CHP tarihinde bir dönüm
noktası olmuştur...
Ve
her değişim ve yenilenme CHP’yi daha güçlü, daha etkin hale getirmiştir...
Ta
ki, Mayıs 2010 Kurultay’ına kadar...
***
Deniz Baykal’ın failleri hala meçhul bir
kaset komplosuyla devrilmesiyle
birlikte CHP’de bir şeyler olmaya başladı...
Kemal Kılıçdaroğlu, medya ve kamuoyu baskısıyla, büyük umutlarla CHP’ye
Genel Başkan seçildi...
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP tarihinde Mustafa
Kemal dâhil hiçbir lidere nasip
olmayan bir oyla Genel Başkan seçildi...
Toplumda
ve CHP’lilerde büyük umutlar yaratıldı...
Kemal Kılıçdaroğlu, salonda çok coşkulu ve sol içerikli bir konuşma
yaptı...
Salon
Kılıçdaroğlu’na “Halkçı Kemal” “Devrimci Kemal” sloganlarıyla destek verdi...
Kılıçdaroğlu, CHP’yi iktidara
taşıyacağını vaat ediyordu...
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’de parti içi demokrasi vaat ediyordu...
Bu
anti-demokratik tüzüğe son vereceğini söylüyordu...
Divan
önünde imza verme utancını son kez yaşadığımızı, bir daha bu uygulama olmayacak
diyordu...
Parti
içi demokrasi ve çoğulculuk için blok listeyle seçim olmayacak, seçimler çarşaf listeyle yapılacak diyordu...
Artık,
CHP içinde atamalar dönemi sona erdi...
Her
göreve layık olup, emek veren seçimle gelecek diyordu...
Milletvekili
seçimlerinde mutlaka önseçim yapılacak, tayinle-atamayla milletvekili olunmayacak
diyordu...
Türkiye
Kılıçdaroğlu’na inandı...
CHP’liler
Kılıçdaroğlu’na güvendi...
***
Mayıs ve Aralık kurultaylarında konuşmalarıyla sol bir görüntü veren, hatta
her konuşmasını komünist şair ve
siyaset insanı Nazım Hikmet’in dizeleriyle sonlandıran Kemal Kılıçdaroğlu, pratikte tam tersini yaptı...
CHP’nin
rotasını sağa kırdı...
CHP’nin
yönünü sağa döndürdü...
Kendisine
kılavuz olarak bir yanda Demirel’i
diğer yanına Hüsamettin Özkan vasıtasıyla Fetullahçıları aldı...
Ve
CHP’de yıkım ekibi işbaşına geldi...
Önce
CHP’nin ideolojik ve siyasi omurgasını kırdılar...
CHP,
siyasi ve ideolojik olarak felç
oldu...
Siyaset
yapamaz, ideolojik duruş gösteremez oldu...
AKP
ile CHP arasında daha önce gerilim
noktası olan türban dahil hiçbir konu kalmadı.
Hatta
iş öyle bir noktaya geldi ki; 90 yıllık CHP’nin “ideolojisi yok” dedi Kemal Kılıçdaroğlu...
***
CHP’nin
genetiği ile oynamaya başladı...
Genetiği
değiştirilen CHP’de CHP’ye benzemeyen her şey olmaya başladı...
Artık,
CHP gerçekten eski CHP değildi...
O,
artık başka bir şeydi...
***
CHP,
kuşatıldı...
Adım
adım kuşatma güçlendirildi...
Şimdi
tam teslim alınmak isteniyor...
***
Daha
önce DSP’yi mezara gömen ekip, şimdi CHP’de işbaşında...
Daha
önce DYP’yi mezara gömen ekip, şimdi CHP’de işbaşında...
Daha
önce Murat Karayalçın SHP’sini bırakıp kaçan ekip, şimdi CHP’de işbaşında...
***
Bu
uluslararası bir projedir...
Bu
emperyalist bir kuşatmadır...
Bu
ekibin başında Hüsamettin Özkan vardır...
Bu
ekibin başında Demirel vardır...
Bu
ekibin başında Hüsamettin Özkan dolayısıyla Fetullah Gülen vardır...
***
Hüsamettin Özkan ve Demirel ekibi, CHP’nin milletvekili
listelerini oluşturmuşlardır...
İstanbul
CHP milletvekili listelerine bakın Hüsamettin
Özkan ve Zafer Mutlu ortaklığını görürsünüz...
Listelere
bakın ne ali-cengiz oyunları
oynandığını görürsünüz...
Hüsamettin Özkan-Mustafa Sarıgül-Zafer
Mutlu tayfası CHP’de işbaşındadır...
Görevlerini
yerine getiriyorlar...
Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın ve
arkadaşlarının İstanbul örgütünü dağıtmak için gösterdikleri çaba boşuna
değildir...
***
CHP’de
sesler geliyor...
Bu yıkım ekibinin CHP’nin temellerine ve duvarlarına vurdukları balyoz sesleridir...
Her
görevden alınan il...
Her
görevden alınan ilçe...
CHP’ye
vurulan balyoz darbesidir...
Sorun
illerde ve ilçelerde kimin yönetici olması değildir...
Sorun
yıkım ekibinin kendisine engel gördüğü her yeri yıkma girişimidir.
***
CHP listelerine bakın...
CHP
yönetimine bakın...
CHP’de yapılan yeni atamalara bakın...
Ne
olduğunu görürsünüz...
İşaretleri
takip edin, doğruca Hüsamettin Özkan,
Mustafa Sarıgül, Zafer Mutlu ve Demirel’in evine gidersiniz.
***
CHP
de tasfiye süreci başlamıştır...
CHP’de
artık ne iktidar ne de muhalefet vardır...
CHP’de
yalnızca kaos ve yıkım ekibinin balyoz sesleri vardır...
***
CHP’de
kim iktidardır...
CHP’de
bu olup bitenlerin sorumlusu kimlerdir...
Hiç
kimse gerçekleri örtmesin...
Her
şey ortadadır...
Ve
hiçbir şekilde tek dertleri Bakırköy,
Beşiktaş ve Kadıköy’e belediye başkanı olayım diyen Erdoğan Toprak ve Aydın Ayaydın demesin...
Bu
onların çapını çok aşar...
Onlar
yalnızca balyozcudurlar...
Ellerinde
balyoz CHP’yi kırıp döküyorlar...
Ve
CHP otorite boşluğunda siyasal olarak felç olmuştur...
***
CHP’de
kim muhalefettir...
Ve
CHP muhalefeti ne yapmak istiyor...
Ne
yazık ki CHP’de muhalefette yoktur...
Olan
bitene itiraz edenler var ama muhalefet
yoktur...
***
CHP,
iktidarsız ve muhalefetsiz olarak yıkım
ekibine teslim edilmiştir...
Ve yıkım ekibi her gün CHP’nin bir yerini yerle bir ediyor...
***
Yaşanan
kaos ve yıkılış süreci aynı zamanda bir yeniden
yapılanma ve kuruluş süreci haline getirilenebilir...
CHP,
geçmişte olduğu gibi kendini tarihsel ve toplumsal sürece uygun olarak yeniden
yapılandırılabilir...
-Emperyalizme
karşı bağımsız Türkiye diyenler...
-Herkes
için CHP değil; halk için, ezilenler ve düzen mağdurları için CHP diyenler...
-Gericilere
teslim olan bir CHP değil, aydınlık bir Türkiye isteyenler...
-Irkçılığa,
şovenizme karşı Anadolu topraklarında yaşayan tüm halkların kardeşliği partisi
olarak CHP diyenler...
-TÜSİAD’cılara,
AB’cilere değil, yönünü halka çevirenler...
-Parti
içi demokrasiye inanan ve parti içi demokrasinin kurumsallaşmasını
isteyenler...
-Atamalara
ve görevden almalara karşı olanlar...
-Milletvekili
ve belediye başkanlığı seçimlerinde önseçim olsun diyenler...
Hızla bir araya gelerek, bu gidişe dur
demelidir...
***
Mustafa Kemal, dağılan Osmanlı’dan yeni
Türkiye’yi CHP ile başardı...
İsmet İnönü, tek partililikten çok
partili demokrasiyi CHP ile başardı...
Bülent Ecevit, ortanın solundan
başlayan sola açılım sürecini CHP ile başardı...
Deniz Baykal, en zor koşullarda CHP’yi
ayakta tuttu ve emperyalist kuşatmaya karşı direnişini CHP ile başardı...
Şimdi
sıra bizde...
Şimdi
sıra Kılıçdaroğlu’nda...
Ya Kılıçdaroğlu; Mayıs ve Aralık
kurultaylarında verdiği sözü tutacak, daha demokratik, daha çoğulcu bir CHP’yi
hep birlikte yaratacağız...
Ya Kılıçdaroğlu; Mayıs ve Aralık
kurultayında verdiği halkçı ve devrimci CHP sözünü tutacak, CHP’yi
sağa değil sola çekecek...
Ya Kılıçdaroğlu bu sözlerine uygun olarak,
bugün CHP’yi kuşatan ve yıkıma götüren bu ekipten kurtulacak...
Ya da bu süreç, daha beter yaşanacak...
Yıkım
ekibi, Kılıçdaroğlu’nu da CHP’yi de
bitirmek için çalışmalara devam edecek...
***
Uyan Türkiye uyan...
Uyan CHP uyan...
Uyan Kılıçdaroğlu uyan...
***
Yeni bir yol açacağız...
Yeni bir yolun önündeki molozları
temizleyeceğiz...
Yeni bir yolda, mücadele etmek isteyen
herkesle birleşeceğiz...
***
Yeniden başarabiliriz...
1919’dan daha kötü durumda değiliz...
CHP’yi yıkım ekibine teslim etmeyeceğiz...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları