CHP’deki Krizi Ancak Kurultay Çözer
CHP, içinde bulunduğu krizi çözmeye yönelik her adımda yeni bir krize yol açıyor…
CHP, içinde
bulunduğu krizi çözmeye yönelik her
adımda yeni bir krize yol açıyor…
CHP, yönetilemez
hale geliyor…
Türkiye’nin en köklü
partisi, köksüz hale getiriliyor…
Hiçbir konuda söylediği belli olmayan bir parti haline
geliyor…
Kendi hedefleri ve iddialarıyla çelişir hale geliyor…
***
CHP’de her şey krize yol açıyor…
Parti meclis üyeleri
konuşuyor, krize yol açıyor…
Genel Başkan
Yardımcıları konuşuyor, krize yol açıyor…
Genel Başkan
konuşuyor, krize yol açıyor…
Milletvekilleri
konuşuyor, krize yol açıyor…
CHP Genel
başkanının bir görevi de “düzeltme”
oluyor…
Her bir CHP “yetkilisin”
açıklamasından sonra, “aslında, böyle
demek istememişti” veya “ben
konuştum, öyle değil” diyerek, düzeltmeler yapmakta genel başkanın asli görevleri arasında yer almaya
başladı…
***
CHP, ideolojik
sarsıntılar yaşıyor…
Ve CHP genel
başkanı CHP’nin ideolojisi yok
diyor…
CHP, politik
iddialarını kaybediyor…
CHP, örgütsel
olarak yönetilemez hale geliyor…
CHP, çareyi örgütleri yok saymada veya hepsini görevden almakta
buluyor…
***
CHP’deki krizin
temelleri iki ama noktaya gelip dayanıyor…
Birincisi; anti-demokratik bir tüzük…
İkincisi; CHP’li olmayan veya sol olmayan bir parti meclisi…
Buna bir de birbirinden oldukça
farklı ve çelişik parlamento grubunu ekleyebiliriz…
***
Kılıçdaroğlu, yaşanan süreçten
en son şikâyet edecek kişidir…
Bu tüzük ve bu parti meclisi bizzat
Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercihidir…
***
Bir kaset komplosuyla Deniz Baykal’ın CHP genel başkanlığından
düşürülmesinden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığına tek aday olarak çıktı…
Mayıs Kurultayı’nda parti
meclisi ve yönetim yapılanmasını Önder
Sav’la birlikte, kendisi yaptı…
Aralık kurultayında ise parti meclisi listesini neredeyse tek başına yaptı…
O günden bu güne kadar bu
anti-demokratik tüzüğün kendisine tanıdığı yetkiyi kullanarak tüm yönetimleri/MYK’ları tek başına
yaptı…
İyiliğiyle kötülüğüyle bütün
sonuçlarından bizzat kendisi sorumludur…
***
CHP, kötü yönetiliyor… Buna kuşku yok…
Bizzat CHP genel başkanı da şikâyetçi…
Peki ya çözüm…
***
Mayıs kurultayından bu yana, hem toplum hem de CHP örgütleri ve delegeleri Kemal
Kılıçdaroğlu’na büyük bir destek verdi…
İnandı, yolunda gitmeye çalıştı…
Kemal Kılıçdaroğlu Mayıs ve Aralık kurultayında iki büyük ama önemli iddiada bulundu…
CHP’yi tek başına iktidar yapacağım…
CHP’de korku imparatorluğunu yıkıp, parti içi demokrasiyi işleteceğim
dedi…
Ancak bu iki iddiasını da
gerçekleştiremedi…
CHP, seçimlerden beklediği oyu alamadı…
CHP’de parti içi demokrasiden bahsetmek mümkün olamadı…
***
Seçim sonuçlarının başarısızlığı
tartışmaları devam ederken, CHP çok büyük bir hata daha yaptı…
Mecliste tutuklu vekilleri
gerekçe göstererek yemin etmedi…
Yemin etmemekle kalmadı, tutuklu
vekiller salıverilmezse yemin etmeyeceğini ilan etti…
Ne yazık ki bu süreci kötü
yönetti ve hiçbir kazanım elde edemeden gelip yemin etmek zorunda kaldı…
Ve en son bedelli askerlik yasasıyla Dersim
tartışmaları da CHP’deki politik
birlikteliğin ne kadar tartışmalı olduğunu bir kez daha ortaya koydu…
***
Kılıçdaroğlu, Mayıs kurultayından bu yana parti içi demokrasi ve
demokratik tüzük sözü vermesine rağmen tam tersini yapmaya devam ediyor…
Tüzük kurultayı yapılacağı
söylenmesine hatta tüzük taslakları hazırlanmasına rağmen tüzük kurultayı belirsiz bir tarihe ertelendi…
Parti içi demokrasi ise tatile gönderildi…
CHP, tarihinde görülmemiş bir hukuksuzlukla
yönetilmeye başlandı…
CHP il ve ilçe örgütleri parti
içi hukuk ve tüzük hiçe sayılarak defalarca görevden alındı, alınmaya devam
ediyor…
Ne yasa, ne de tüzük kimsenin
umurun da değil…
Örgütten sorumlu genel başkan
yardımcısı istifalar nedeniyle düşen bir il yönetimi için “hukuken düşmüş, ama siyaseten geçerli”dir diyebiliyor…
Ya da toplanmamış MYK adına “toplanır aynı isimleri yeniden deftere
yazarız, olur biter” diye biliyor…
Yine MYK’da toplantı esnasında
il yönetimi veya atamalarda anlaşma sağlanamıyor ama MYK’ toplantısından sonra genel başkan kendisi il yönetimine veya
ilçe yönetimine isim yazabiliyor…
Hiç mi yasa ve tüzük bilen, hiç mi hukuka saygıdan haberdar bir kimse
yok oralarda…
***
Türkiye yangın yerine dönmüş…
Büyük bir ekonomik kriz kapıda…
Türkiye, Suriye’yle savaşa
sürükleniyor…
AKP, 12 Eylül’den beter bir baskı rejimi kurmuş…
AKP, bırakın Cumhuriyetin kazanımlarını, Cumhuriyetin bizzat kendisi
yok etmeye çalışıyor…
CHP genel merkezi ise günlerce hangi il ve ilçeyi görevden alacağım
diye hesap yapıyor…
İl veya ilçeye atanacak
kişilerle ilgili kıyamet kopuyor…
CHP yönetiminin tek derdi, önümüzdeki kurultayda nasıl çıkarım
oluyor…
Bu amaçla, bütün il ve ilçeler
görevden alınıyor…
CHP’nin genetiği değiştirilmek isteniyor…
CHP, sağa çekilmek isteniyor…
Bu amaçla, devşirme kadrolarla
iş yapılıyor…
Birçok CHP milletvekili işi gücü bırakmış örgütlerle uğraşıyor…
***
Bu yapı, CHP’yi yönetemiyor…
Dolayısıyla, durmadan MYK eskitiyor…
Şimdi Aralık’ta yeni MYK oluşacak deniyor…
Böylece, herkese elma şekeri dağıtılıyor…
Ama kriz çözülmüyor…
Tam tersine, kriz daha köklü ve
yıpratıcı hale geliyor…
***
Kılıçdaroğlu, bu yüklerden kurtulmak zorundadır…
Kılıçdaroğlu kamuoyuna ve CHP
örgütlerine verdiği sözü tutmak zorundadır…
Olağan Kurultaya daha en az bir buçuk yıl var… belki daha da fazla…
Daha olağan kurultay tarihi ilan edilmiş değildir…
CHP, bu yönetim ve bu tüzükle idare edilemez…
Ne kadar MYK’yı değiştirirseniz değiştirin…
Ne kadar il ve ilçeyi görevden
alırsanız alın…
Ne kadar sesini çıkaran partili
veya milletvekiline disiplin yolunu gösterirseniz gösterin…
CHP’yi yönetemezsiniz…
Yaşanan ideolojik, politik ve
örgütsel krizden kurtaramazsınız…
Tek çözüm, tek yol…
Demokratik bir tüzük kurultayıdır…
Çarşaf listeyle yapılacak olağanüstü seçimli bir kurultaydır…
***
Parti içi demokrasi isteyen,
çoğulcu ve demokratik bir CHP isteyenler…
Emperyalist kuşatmaya, AKP
diktatörlüğüne karşı top yekün direnişin öncüsü bir CHP isteyenler…
Hiç kimse sorumluluktan kaçmaz…
Ya bu görevi yerine
getirirsiniz…
Ya da tarihi bir suça ortak olursunuz…
Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok…
CHP’nin kaybedecek bir zamanı yok…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları