CHP’li Belediye Başkanları Hazır Toplanmışken

İmambakır Üküş, ''Halka ve partiye 'hesap vermeyen'den halk ve partili hesap sorsun''…

Önümüzde zorlu bir “üç seçim” var…

 

İlk seçim yerel seçimler…

 

Hatta belki seçimler öncesi bir “Anayasa referandumu” bile olabilir…

 

***

 

AKP’nin hedefi belli…

 

Bütün seçimleri kazanmak…

 

Hem de olabilecek en yüksek oy oranlarıyla…

 

Yüzde elli olan oy oranını yüzde yetmişlere vardırmak istiyorlar…

 

***

 

Bu nedenle AKP, CHP’yi “yerel seçim”lerde yenilgiye uğratmak istiyor…

 

İzmir, Antalya, Eskişehir ve Mersin Büyükşehir’i almak istiyor…

 

İstanbul’da ve İzmir’deki metropol ilçelerini de almayı hedefliyor…

 

***

 

İzmir, Antalya ve Eskişehir’de belediye baskınları AKP’nin “niyeti”ni bir kez daha ortaya koydu…

 

Ayrıca, AKP’nin seçimleri kazanmak için her yolu deneyeceğini de bir kez daha göstermiş oldu…

 

Yakında birçok CHP’li veya muhalefet olan belediyelere baskınlar olursa hiç şaşırmayın…

 

Ya da medya da “itibarsızlaştırma” kampanyaları açılırsa hiç kimse şaşırmasın…

 

***

 

CHP’nin “iş”i çok zor…

 

Hem AKP’nin saldırıları dolayısıyla…

 

Hem de kendi “iç” sorunları dolayısıyla…

 

Aslında CHP’nin pekte “düşman”a ihtiyacı yok…

 

Kendileri, kendilerini yok etmeye yeterler…

 

***

 

Bugün şöyle bir etrafınıza bakın…

 

CHP’li belediyeler hakkında en çok kim “konuşuyor”…

 

En çok kim elinde “belge”lerle CHP’li belediye başkanlarının “yolsuzluk” yaptığını söylüyor…

 

CHP’li ilçe başkanları…

 

CHP’li meclis üyeleri…

 

***

 

CHP’li belediye başkanlarıysa hepsi seçilmiş bir “sultan”…

 

Hemen hemen hepsi kendini “dev” aynasında görüyor…

 

Seçilmeden önce kimsenin adını-sanını bilmediği belediye başkanları alınan bütün oyları “kendi” oyu sayıyor…

 

Hemen hemen hepsi “ben olmasam” diye başlıyor…

 

Hal bu ki bilmiyorlar ki, onlar olmasa bu parti daha iyi olurdu…

 

***

 

CHP, belediye başkanlarıyla iki gün toplantı yapacak…

 

Hatta “deneyim” ve “bilgi” aktarımı için yurt dışından bile “uzman”lar katılacak…

 

CHP, “yerel seçim”leri önemsediğini ortaya koydu…

 

Bu konu da bir “irade”de oluşturdu…

 

Şu andaki CHP “yönelimi”de, “yöntem”leri de “esas” olarak doğru…

 

Ama, “yanlış” olan bir şey var…

 

Belediye başkanları…

 

***

 

Bence CHP “yerel seçim stratejisi” veya “kampanya nasıl yapılır” konuşmadan önce yapması gereken bir “iş”i var…

 

Hazır bütün belediye başkanları bir aradayken “belediye başkanına nasıl ulaşılabilir” dersleri versinler…

 

İlçe başkanı belediye başkanına ulaşamaz…

 

İl yöneticisi belediyesi başkanlarına ulaşamaz…

 

Vatandaş zaten hiç ulaşamaz…

 

Hatta milletvekili ve parti meclisi üyesi bile ulaşamaz…

 

***

 

Anadolu’nun küçük ilçe veya belde başkanlarının hangisi bir metropol belediye başkanına ulaşabiliyor, bir bakın…

 

İlçe başkanı veya başka bir partiliyi, bir küçük ilçe veya belde belediye başkanına “yine ne istiyor” diye kapılarını kapatan belediye başkanlarına ne demeli acaba…

 

***

 

Bugün hemen hemen hiçbir CHP’li belediye başkanına sıradan yurttaşın ulaşması mümkün değil…

 

Bir CHP’li ilçe başkanı veya yöneticinin ulaşması ise bir “mucize”dir…

 

Her belediye başkanı etrafına topladığı “kadro”larla kendini dev bir çembere hapsetmiş durumda…

 

İzmir’in bütün metropol ilçeleri CHP’de…

 

İstanbul’un kalbini oluşturan bütün ilçeler CHP’de…

 

Partiye her anlamda katkılarıysa ortada…

 

***

 

Halktan “kopmuş” ve kendini halkın üstünde gören bir anlayışta seçimler kazanılamaz…

 

Partiden ve partiliden kopmuş bir anlayışla seçimler kazanılamaz…

 

Seçimden seçime “hatırlanan” yurttaşla da seçim kazanılamaz …

 

Seçimden seçime “hatırlanan” örgütle mi seçim kazanacaksınız…

 

***

 

Önce yönünüzü ve yüzünüzü halka dönün…

 

Önce yönünüzü ve yüzünüzü partiye ve partiliye dönün…

 

İşte biz bunun için ısrarla “ön seçim” diyoruz…

 

Halka ve partiye “hesap vermeyen”den halk ve partili hesap sorsun…

 

İmambakır Üküş