CHP’li Belediyeleri İtibarsızlaştırma Operasyonları

Referandumda daha çok "özgürlük’’ daha çok "demokrasi’’ vadeden AKP, bütün kampanyasını da bu temelde yürüttü.

Referandumda daha çok "özgürlük’’ daha çok "demokrasi’’ vadeden AKP, bütün kampanyasını da bu temelde yürüttü.

Öylesine bir görüntü yarattık; bir yanda 12 Eylülcülerden hesap sormak isteyen, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak isteyen AKP....Diğer yanda "statüko’’ ve "vesayet’’lerden yana başta CHP olmak üzere bütün "hayır’’cılar ve "boykot’’cular…

Kendisini "sol’’, ’’özgürlükçü’’ veya "liberal demokrat" olarak tanımlayan bir çok kesimde bu "olta"ya takılarak AKP’nin peşi sıra dizildiler… "yetmez, âmâ evet" "diyerek" kampanyaya dahil oldular.

***

AKP, referandumla kazandığı başarı ve gücü demokrasiyi genişletmek için değil, kendi  "sivil diktatör’’lüğü ve kendi  “vesayeti” için kullandı

Yargıya hemen müdahale etti. Anayasa mahkemesi ve HSYK yeniden yapılandırıldı…

Mahkemelerde istemedikleri yargıçları hemen başka yerlere atadılar. Kendilerine "sorun" gördükleri savcı ve yargıçları görevden aldılar..

Ve arkasından Türkiye’yi  cezaevine   dönüştürecek süreç başlatıldı… önce BDP’li belediyeler ve KCK operasyonlarıyla Kürt siyasal hareketi sindirilmeye çalıştı.

Arkasından, seçim öncesi İzmir büyükşehirle başlayan CHP belediyelerini "itibarsızlaştırma" operasyonları başlatıldı…

Amaç; keyfi uydur-kaydır "ihbar"larla  polis operasyonları yapmak..

Amaç; gazete ve TV’lerde "polis, CHP’li belediyeleri bastı" haberleri çıkartmak..

***

CHP’li belediyelere karşı bu operasyonların olacağını başbakan Tayyip Erdoğan ilan etmişti..

Başbakan hedef gösteriyor, açıklıyor… savcılık ve polis harekete geçiyor..

İşte "sivil"  yönetim. İşte  "ileri demokrasi"…

***

Ama bu işlerde Tayyip Erdoğan’ı cesaretlendiren CHP’den ve CHP yöneticilerinden başkası değil….

İzmir’de operasyona büyük halk tepkisi, seçim öncesi başlayan bu "itibarsızlaştırma" girişimini durdurmuştu…

Ama daha sonrasını CHP öngöremedi… tam tersine, kendi belediye başkanlarına savaş açmış bir parti görüntüsü verdi…

Başta Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin olmak üzere CHP yönetimi kendi belediyelerini hedef alan açıklamalar yaptılar…

Kendi belediye başkanları hakkında  ve yönetimleri hakkında halkın kafasında kuşkular yarattılar...

***

CHP, AKP’nin bu saldırılarına karşı kendi belediyelerine sahip çıkmak zorundadır..

Halk, kendi oyuyla yönetime getirdiği belediye başkanlarına sahip çıkarak kendi oyuna sahip çıkmalıdır..

Eğer güçlü bir tavır oluşturulamazsa,24 saat içişleri bakanlığı müfettişlerinin çıkmadığı CHP’li belediyeler; bu kez sabit polis karakoluna döner..