CHP’li Belediyeleri Kim İtibarsızlaştırıyor?
İmambakır Üküş, ''CHP’li belediye başkanlarının büyük çoğunluğu kendilerini 'seçilmiş sultan' sanıyor''…
AKP, her alanda sürdürdüğü baskı politikalarından belediyeler de nasibini alıyor…
Gün geçmiyor ki, bir “muhalif” partiye ait belediye
basılmamış olsun…
Ya da görevden alınmamış olsun…
Bugün birçok CHP’li, MHP’li veya BDP’li görevden alınmış
durumda…
Bir kısmıysa cezaevlerinde…
***
AKP’nin yerel seçimler yaklaşırken bu baskı politikalarını
arttıracağı çok açık…
Zaten, içişleri bakanlığı müfettişleri birçok belediye de
karargah kurmuş durumda…
Yakında bir çok baskın olursa şaşmak lazım…
***
Aslında yeni çıkarılan “Bütünşehir” yasasıyla da bu baskı
politikalarının bir parçasıdır…
Şişli, Çankaya ve Yenimahalle de geçekleştirilen “operasyon”da
baskı politikalarının bir diğer biçimidir…
Yeni yasal düzenlemeyle 29 ilde seçim çevresi değiştirildi…
Tek neden AKP’nin seçimleri kolay kazanması için gereken
yolları açmaktır…
***
Peki, belediyeleri ve belediye başkanlarını “itibarsızlaştırmak”
için bir tek AKP mi çalışıyor?
Bir tek neden AKP’nin baskıları mı?
Kim, CHP’li belediyeleri “itibarsızlaştırmak” istiyor…
***
CHP’li belediyelere bakarsanız bu “itibarsızlaştırma” sürecinin
içinde herkesi görebilirsiniz…
En başta CHP’li belediye başkanlarını…
CHP’li belediye meclis üyelerini…
CHP’li il ve ilçe merkezlerini…
CHP genel merkezini…
***
CHP’li belediye başkanlarının büyük çoğunluğu kendilerini “seçilmiş
sultan” sanıyor…
Daha önemlisi hemen hepsi kendini CHP’den ve CHP
örgütlerinden “üstte” görüyor…
Kendisini seçen seçmenlerin oylarını “kendi şahsına”
verdiklerine inanıyorlar…
Veya etrafındaki “organik yalaka” tayfası tarafından
inandırılıyorlar…
Kendisini böyle gören “narsist” başkanlar çok “doğal”(!)
olarak örgütle de, halkla da, belediye meclisiyle bağını kesiyor ya da
gevşetiyor…
Bakın CHP’li belediyelere…
İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’ya örgütleriyle kavgalı…
Hemen hepsi meclis üyeleriyle ve CHP örgütleriyle kavgalı…
***
CHP meclis üyelerinin nasıl “yazıldığı”nı ve “yazdırıldığı”nı
hepimiz biliyoruz…
Büyük çoğunluğu “vasıfsız” ve özel ilişkiler”le yazılmış
meclis üyeleri bir çok belediyede “kazan” kaldırmış durumda…
Bazıları hızını alamayıp, kanal kanal dolaşıp kendi
belediyesini “ihbar” ediyor…
Kendi belediyesini itibarsızlaştırıyor…
Birçok CHP’li belediyede CHP’li meclis üyeleri AKP’den beter
bir “düşman”lık yapıyor…
Bir daha seçilemeyeceğini düşünen meclis üyeleri her şeyi
yakıp-yıkmakta hiçbir sakınca görmüyor…
***
CHP ilçe örgütleri ve il örgütleriyle CHP’li belediyeler
arasında hep “sorun” var…
Birçok ilçe ve il örgütü kendi belediyesini yıpratmak için
elinden geleni yapıyor…
Kendi belediyesinin yaptıklarına sahip çıkmayan ve yaptığı
etkinlikleri “boykot” eden örgütlerle CHP ne kadar başarılı olabilir…
***
Belediyelerin örgütle ilişkileri hep “sorunlu”…
Belediye başkanları çoğunlukla örgüte müdahale ederek, kendi
istediklerini seçtirmek istediler…
Bir kısım ilçe ve il örgütü belediyelerin “memur”u gibi…
“Memur”u gibi olmayan da “düşman” gibi…
***
CHP genel merkezi de uzun süre belediyelerle sağlıklı
ilişkiler kuramadı…
Özellikle Öder Sav’la yaşanan “ayrılık” sonrası belediyelerle
CHP genel merkezinin ilişkisinin bozulması “biri”lerinin işine geliyordu…
Bu “kriz”i derinleştirdiler…
Bütün belediye başkanlarını “Deniz Baykal ve Önder Sav’ın
adamları” gibi sunarak ötekileştirmeye çalıştılar…
Aynı “biri”leri belediye başkanlarına da “bunlar sizi bir
daha göstermezler” diyerek CHP genel merkeziyle sağlıklı ilişki kurmanın önünü
kesti…
***
Bu süreç bugün yaşanan durumları ortaya çıkardı…
Zor bir döneme ve “son viraj”a giriliyor…
CHP’li belediyeler, bu zor döneme hazır hale gelmeliler…
Bu konuda en büyük görev CHP genel merkezine ve özellikle
yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Gökhan Günaydın’a düşüyor…
CHP genel merkezi esas olarak son dönemde belediyelerle
sağlıklı bir ilişkinin yollarını açtı…
Belediye başkanları ve CHP ve CHP genel merkezi arasındaki “güvensizliği”
bir ölçüde giderdi…
Böylece bir çok olumlu adımlar atılmaya başlandı…
Özellikle Gökhan Günaydın’ın bu konudaki “ilkeli duruş”u
sürece olumlu yansıdı…
***
Şimdi herkese çok büyük görev düşüyor…
Kendilerini halktan ve örgütten soyutlayan belediye
başkanları…
“Son bir yılı nasıl değerlendirelim” diyen belediye meclis
üyeleri…
Belediye başkanını yıpratayım belki ben aday olurum diyen
ilçe veya il başkanları…
Veya “aman başkan yıpransın benim ve adayımın yolu açılır”
diyen MYK üyesi…
Herkesin aklını başına devşirmesi gerekir…
***
Hiç biriniz CHP’den daha önemli değilsiniz…
CHP sizlerin sayesinde değil, sizler CHP’nin sayesinde
varsınız…
Hiç kimse kendi halktan ve CHP’den daha “önemli” ve “üstün”
görmesin…
***
Sizler bir daha olur veya olmazsınız…
Ama hepimizin CHP’ye ve bu halka borcunuz var…
Türkiye zor bir döneme giriyor…
CHP’nin başarısı için hepimize, en başta sizlere büyük görev
düşüyor…
***
Bu kadar “kötü” bir durumun nedeni ön seçimsiz seçilen
belediye başkanları ve meclis üyeleridir…
Bu kadar “kötü” bir örgüt” yapısının nedeniyle “demokratik”
olmayan evde-ofiste yazılmış delegelerle seçilmiş örgütler olmasıdır…
Eğer bir daha bu durumları yaşamak istemiyorsak partinin her
alanda ve her düzeyde demokratikleştirilmesidir…
Kimse başkasına kızmasın…
Ve en önemlisi aynaya bakmaktan korkmayın…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları