İmambakır Üküş, Çünkü bu seçimler Belediye Başkanı ve Meclis üyesi seçmenin ötesinde bir önem taşıyor...
2009 Mart seçimlerinin üzerinden 4 yıl geçti...
Bir yıl sonra yeni seçimler olacak...
Olması gereken tüm belediyelerin bu 4 yılın bir ''muhasebe''sini yaparak bir yol haritası oluşturmasıydı...
Ancak görünen o ki ortada ne öyle bir çaba ne de öyle bir niyet var...
***
1989 sol-sosyal demokrat partiler için hem bir ''zafer'' hem de bir ''yenilginin başlangıcı''ydı...
1989'da elde edilen ''başarı'' aynı zamanda ''yenilgi''ye giden yolu açtı.
Yaşanan başarısızlık ve kötü yönetim, sol-sosyal demokratları 20 yıl yerel yönetimlerden uzak tuttu.
Ancak 2009'da yeniden bir diriliş yaşanabildi.
İstanbul'da 4 belediyeden 12 belediyeye çıkılabildi...
İzmir'in 28 ilçesi alındı...
Antalya Büyükşehir alındı.
Ankara'da Çankaya dışında yerler alınabildi...
***
Nasıl ''sol'' 89 yenilgisiyle sağlıklı bir ''yüzleşme'' yaşamadan bugüne geldiyse, görünen odur ki şimdi de yaşananlardan fazlaca bir ders almamış...
CHP bu 4 yıllık süreci sağlıklı ve doğru değerlendirmelidir.
Başarı ve başarısızlıklarıyla yüzleşmelidir.
Bazı belediyelerle ilgili bir ''tavır'' almak zorundadır.
Bazı belediye başkanlarıyla bugün hemen yollarını ayırabilmelidir.
Bazı belediye başkanlarını ''ihraç'' etmek CHP'ye ''güç'' kaybettirmez.
Tam tersi CHP'ye güç kazandırır.
CHP bunu yapmaktan korkmamalıdır.
***
İstanbul'da 12 belediye başkanı var.
Ama CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı için ''dışarıdan'' aday arıyor.
12 Belediye başkanından birisi bile ''cesaret'' edip ''ben adayım'' diyemiyor...
İstanbul'da kendi ilçelerinde yüzde 65'in üzerinde oy alan belediye başkanlarından ''ses'' çıkmıyor...
Ama Şişli'de yüzde 54 oy alan Mustafa Sarıgül sanki ''olmazsa olmaz'' olabiliyor.
Nedeni çok basit.
Çünkü CHP'li başkanların kendine güveni yok...
Siyaset veya CHP diye bir dertleri yok...
Tek dertleri bir daha nasıl aday olurum...
***
CHP bu ''yerel seçimler''de başarılı olmak zorunda...
Çünkü bu seçimler Belediye Başkanı ve Meclis üyesi seçmenin ötesinde bir önem taşıyor...
Bu seçimler ''Türkiye'nin seçimi'' olacak...
AKP, kazanırsa Türkiye kaybedecek...
Hepimiz bunun bilincinde olmalıyız...
Onun için kaybetme lüksümüz yok...
Onun için ''madem ben aday değilim bırak CHP kaybetsin'' anlayışı doğru bir anlayış değil.
Sorun kimin aday olup olmadığı değil.
Sorun kimin Türkiye'yi yöneteceğidir.
***
CHP'nin kazanmak için yapacağı çok ''basit'' bir ''iş'' var.
Parti içi demokrasiyi tüm kurallarıyla hayata geçirmek.
Tüm üyelerle ön seçim yapmak...
Denenecek her türlü başka yol ''çıkmaz yol'' olur.
Yeter ki CHP parti içi hukuka uygun ve adaletli bir yol seçsin...
Başarmaması için hiçbir sebep yok..
İmambakır Üküş