CHP'nin Hüseyin Aygün'le İmtihanı
İmambakır Üküş, ''CHP, ne yaparsa yapsın, kendi ''iç''inden dışarı çıkamıyor''…
Hüseyin Aygün CHP’nin Enerjisini Tüketiyor...
CHP, ne yaparsa yapsın, kendi “iç”inden dışarı çıkamıyor…
CHP ne yaparsa yapsın “iç”inden bir “el” mutlaka “geri”
çekiyor…
CHP’nin “dışarıda” düşman aramasına gerek yok…
Kendi “iç”ine baksın…
Bol miktarda bulacaktır…
***
CHP Deniz Baykal’ın bir uluslararası kaset komplosuyla devre
dışı bırakılmasıyla birlikte “yeni” bir süreç başlattı…
Büyük umutlar ve heyecanlar yaratan Kemal Kılıçdaroğlu’nun
genel başkan oluşuyla başlayan “rüzgar” ne yazık ki kısa sürede “duruldu”…
Umutlar azaldı…
Heyecan öldü-öldürüldü…
***
Referandum süreci her şeye rağmen aslında başarılı bir
süreçti…
AKP diktatörlüğüne karşı estirilen bütün yalana dolana
rağmen %42’lik bir “blok” oluşturuldu…
Bu “blok”un ana gövdesini CHP oluşturdu…
Ancak ne yazık ki bu başarı genel seçimlerde gösterilemedi…
CHP’nin duruşuna ve çizgisine uygun olmayan “derleme”
kadrolar halkta ne “umut” ne de “heyecan” yarattı…
Sonuç ortada…
***
İşte bu “derleme” ve CHP’li olmayan-olamayan milletvekillerinden
biriside Hüseyin Aygün…
Hüseyin Aygün tipik bir “nevi şahsına münhasır” insanlardan
birisi…
Sol-sosyalist gelenekten gelen bir insan…
Ama sol-sosyalist geleneklerle de CHP’de yaşadığına benzer sorunlar
yaşamış…
Dolayısıyla sol-sosyalist yapılardan da örgütsel olarak kopmuş
bir insan…
Örgütsüzlüğü, birey olmayı seçmiş…
***
Hüseyin Aygün sanılanın aksine “kürt hareketi” ve “PKK” ile
de “sorunlu” bir insan…
Hatta öylesine ki, PKK Hüseyin Aygün’ü “işbirlikçi ve ajan”
ilan etmiştir…
Hatta Hüseyin Aygün ve CHP aleyhine bir kampanyaya dönüştürülen
meşhur “kaçırılma” olayında da PKK’nın ilk açıklaması ANF’de “Hüseyin Aygün’ü
uyardık” biçimindedir…
***
Hüseyin Aygün içinde CHP içinde “çelişki”li bir durum söz
konusu…
Hiçbir açıklama bu “çelişki”yi çözemez, üstünü örtemez…
Ne Hüseyin Aygün CHP’li olmuştur…
Ne de CHP Hüseyin Aygün “çizgisi”yle uyuşur…
Hüseyin Aygün’ün CHP’yi tanımaması, bilmemesi düşünülemez…
Ya da “Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan oldu, yeni bir CHP
var” diyemez…
CHP’nin kuruluş felsefesi, ilkeleri ve ana kitlesi aynıdır…
Bu durum CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu içinde geçerlidir…
Hüseyin Aygün’ün “görüşleri”ni bilmemeleri olanaksızdır…
Hatta bilmemeleri” daha beter bir durumdur…
***
Hüseyin Aygün CHP’nin enerjisini tüketen bir insandır…
Hüseyin Aygün yaptığı her açıklamayla CHP’yi kendi içine
hapseden bir insandır…
Hüseyin Aygün’ün her açıklaması çok “bilinçli” seçilmiş
açıklamalardır…
Bir “toplumsal mühendislik” ürünüdür…
***
Hüseyin Aygün “takvime” dayalı bir “çalışma” içindedir…
CHP’nin “sinir uçları”nı hedef almaktadır…
Türkiye’nin gündemiyle…
CHP’nin gündemiyle bir “ilişkisi” yoktur…
CHP’yi kendi içine hapsetmesini amaçlayan “özel gündem”
yaratmayı hedeflemektedir…
Yandaş medyanın gayreti ve çabasıyla da oldukça başarılıdır…
***
Hüseyin Aygün’ün “hedefi”nde CHP var…
CHP’yi kendi içinde “dağılacak” tartışmalar var…
CHP’nin geleneksel kutsallarıyla oynama var…
“Hedef” ve “amaç” CHP içinde CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu
hakkında “kuşku” ve “tereddüt” oluşturmaktır…
Tayyip Erdoğan’nın “Kemal Kılıçdaroğlu’nun gizli ajandası
var”la Hüseyin Aygün’ün yaptıkları tam tamına örtüşmektedir…
Hüseyin Aygün yaptığı her açıklamyla bu “kanı”yı
güçlendirmeyi amaçlamaktadır…
***
Hüseyin Aygün geldiği CHP’yi bilmemesi, tanımaması mümkün
değildir…
Denebilir ki, “geldi, ama CHP’yi dönüştürmeyi” hedefliyor…
Bu da doğru değil…
Hüseyin Aygün CHP’yi dönüştürmeyi değil, CHP’yi provoke
etmeyi amaçlıyor…
Ve doğrusu çok güzel başarıyor…
***
Siz hiç Hüseyin Aygün’ü CHP’nin politikaları ve
uygulamalarıyla ilgili kapsamlı bir eleştiri ve önerisini gördünüz mü?
Ya da temel politikalarına ilişkin yaptığı bir çalışmayı
gördünüz mü?
Hüseyin Aygün’ün gündeminde CHP ve Türkiye yok…
Tam tersine bazı provoke edici açıklama ve kaçış var…
***
Olabilir, Hüseyin Aygün veya başka bir CHP’li Kemalizme,
Cumhuriyete ve CHP’ye “farklı” bakabilir…
Çıkar; görüşleri sistemli olarak açıklar…
Ve onun mücadelesini yapar…
Ama Hüseyin Aygün tüm CHP’yi bir tek “alan”a sıkıştırmaya
çalışıyor…
Orada da “vur-kaç” yapıyor…
Hüseyin Aygün yaptığı açıklamalarla CHP’yi “provoke” ederken
esas amacı başka…
Hüseyin Aygün kendini “ihraç” ettirmek için elinden geleni
yapıyor…
Bilinçli bir şekilde CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na
rağmen CHP’yi “germeye” ve “meydan” okumaya devam ediyor…
Hedefi kendini “ihraç” ettirmek CHP’yi ters köşeye yatırmak…
Bugün hangi il veya ilçeye giderseniz gidin CHP tabanının genel
eğilimi de budur…
Yandaş medyanın da kışkırtmasıyla CHP bu tuzağa düşmeye çok
yakındır…
***
CHP’nin Hüseyin Aygün’le “zor” imtihanı devam ediyor…
Çözüm, Hüseyin Aygün fiilen yok saymaktır…
Ve daha önemlisi ideolojik-politik eksende mücadele etmektir…
İhraç v.b. yöntemler hem çözüm olmaz…
Hem de Hüseyin Aygün’e hak etmediği bir payeyi vermektir…
***
Artık CHP kendi etrafına çizdiği bu esaret çemberinden kurtulmalıdır…
CHP’yi kendi “iç” tartışmalarına çeken her şeyi kaldırıp
atabilmelidir…
Sorumluluk ve yetki CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndadır…
Sorumluluğunun
gereğini yerine getirmeli ve yetkisini
kullanmalıdır…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları