CHP’nin ihtiyacı tüzük kurultayı mı?
İmambakır Üküş; Adalet yürüyüşü ve Adalet mitingiyle AKP’ye korkulu rüya gördüren CHP ve Kılıçdaroğlu gitti, daha kendi iç sorunlarını aşamayan bir CHP ve Kılıçdaroğlu geldi. Tüzük kurultayı yapılacak da ne olacak?
CHP; 3-4 Şubat’ta Olağan Kurultayını yaptı…
Daha tartışmaları bitmeden martta “tüzük kurultayı” kararı aldı…
CHP’nin “tüzük kurultayı” kararından önce yenik ve artık CHP’nin kadrolu CHP genel başkan adayı Muharrem İnce “yönetime bir hafta süre veriyorum sonra 100 bin imza ile tüzük kurultayı için yola çıkıyorum” demişti…
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin bu “pasını” gole çevirmede gecikmedi; kendi yetkisiyle CHP’yi “olağanüstü tüzük kurultayına” götürme kararı aldı…
***
CHP Parti Meclisi “tüzük kurultayı” kararını görüşmedi-görüşemedi…
Çünkü CHP Parti Meclisi'nin ilk toplantısının gündeminde Türkiye’nin “en acil” ve “en önemli” konusu vardı; Aylin Nazlıaka’nın affı…
CHP Parti Meclisi bu “önemli” ve “acil” konuyu görüşmekten “tüzük kurultayı” gibi “önemsiz”(!) bir konuyu görüşmeye fırsat bulamadı…
CHP’nin yeni MYK’sı da “tüzük kurultayı” kararını herkes gibi basından veya “kişisel” ilişkilerden öğrenebildi...
***
Muharrem İnce artık CHP’de ciddi ve klinik bir sorun…
Muharrem İnce artık CHP’de iflah olmaz bir hizipçi…
Muharrem İnce artık CHP’de yenilgiye doymayan bir pehlivan…
Ama daha önemlisi Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi için her zaman bir “cankurtaran”…
***
Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi ne zaman zora girse-dara düşse Muharrem İnce hemen imdada yetişiyor…
Hatırlayın, cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisi sonrası evden çıkamayan Kılıçdaroğlu’nu kim dışarı çıkardı; Muharrem İnce…
Toplumun, örgütlerin, kamuoyunun Kılıçdaroğlu’na büyük tepkisini hemen “Kılıçdaroğlu istifa etsin, hemen olağanüstü kurultay istiyoruz” çıkışıyla ortadan kaldıran kim oldu; Muharrem İnce…
Örgütlerin, delegelerin çok büyük tepkisine ve öfkesine rağmen Kılıçdaroğlu’nun yeniden seçilmesine izlediği bireyci ve bencil siyasetle kim neden oldu; Muharrem İnce…
***
Kılıçdaroğlu’na ve CHP yönetimine tepkilerin yoğunlaştığı her dönemde “kurtarıcı” olarak hep Muharrem İnce çıktı…
Her olağan kurultay öncesi, il ve ilçe kongrelerine yoğunlaşmak yerine herkesin enerjisini Muharrem İnce “olağanüstü kurultay için imza” girişimiyle öldürdü…
Ama daha önemlisi her olağan kurultay süreci öncesi yaptığı “olağanüstü kurultay” çağrısıyla olağan kurultay süreçlerini hızlandırdı…
CHP yönetiminin alelacele ve sıkıştırılmış - hızlandırılmış il ve ilçe kongrelerini yapmasına neden oldu…
***
Muharrem İnce olağanüstü kurultayda aday oldu, seçilemedi…
Muharrem İnce bir önceki olağan kurultay öncesi hem de çok sayıda genel başkan adayıyla birlikte “olağanüstü kurultay” için imza toplamaya çalıştı başarılı olamadı…
3-4 Şubat Olağan Kurultayı öncesi de “olağanüstü kurultay” çağrısı yapan ve bu uğurda çalışan Muharrem İnce başarılı olamadı…
3-4 Şubat’ta yine aday oldu; yine başaramadı ama yetmemişe benziyor yeniden seçimli kurultay istiyor…
***
Olsun…
Muharrem İnce için fark etmez…
Bu kez “tüzük kurultayı” için yola çıktı…
Yine Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin alelacele tüzük kurultayı yapması için onların imdadına yetişti…
***
Bugün CHP’nin ihtiyacı tüzük kurultayı mı?
Önümüzde 12 ay sonra yapılacak yerel seçimler var…
Önümüzde eğer bir değişiklik olmazsa bir erken seçim olmazsa 2019 Kasım’da cumhurbaşkanlığı ve genel seçim var…
Tüzük kurultayı CHP’nin hangi ihtiyacını çözecek…
***
Kılıçdaroğlu ve CHP Adalet Yürüyüşüyle milyonları harekete geçirdi…
Kılıçdaroğlu ve CHP Adalet Mitingiyle milyonları Maltepe’de buluşturdu…
Sonra ne oldu…
CHP ve Kılıçdaroğlu sanki o tarihi yürüyüşü ve mitingi yapmamış gibi davrandı…
O yürüyüş ve mitingin yarattığı umudu ve başarabiliriz duygusunu illere, ilçelere, köylere götürmek yerine mahalle delege seçimi başlattı…
***
Başlattı da ne oldu?
Yürüyüşte ve mitingde birleşen milyonların yerini “nasıl mahalle delegesi olurum” kaygısı aldı…
O yürüyüş ve mitingin yarattığı umut ve başarabiliriz duygusunun yerini “ben ne olacağım” kaygısı aldı…
Kimin mahalle delegesi, kimin ilçe yöneticisi, kimin il başkanı-yöneticisi olacağının “kaygısı” ve “kavgası” o muhteşem havayı yok etmeye yetti…
***
Adalet Yürüyüşüyle milyonları harekete geçiren Kılıçdaroğlu gitti yerine Kurultayda genel başkanlığı tartışmalı Kılıçdaroğlu geldi…
Adalet mitinginde milyonları birleştiren Kılıçdaroğlu gitti yerine genel başkan adaylığı için imza veren delegelerin bile bir kısmının oy vermediği Kılıçdaroğlu geldi…
Adalet yürüyüşü ve Adalet mitingiyle AKP’ye korkulu rüya gördüren CHP ve Kılıçdaroğlu gitti daha kendi iç sorunlarını aşamayan bir CHP ve Kılıçdaroğlu geldi…
Alelacele CHP kurultay yaptı da ne oldu, kurultaydan CHP ve Kılıçdaroğlu güçlenerek ve Türkiye’ye umut olarak mı çıktı?
***
Tüzük kurultayı yapılacak da ne olacak?
Mahalle delegeleri yeniden mi seçilecek?
İlçe kongreleri yeniden mi yapılacak?
İl kongreleri ve kurultay yeniden mi yapılacak?
***
Türkiye’nin umuda ihtiyacı var…
Türkiye’nin başarabiliriz duygusuna, başarabiliriz inancına ihtiyacı var…
Türkiye’nin “AKP’yi sandıkta yenebiliriz” bilincine ihtiyaç var…
Türkiye’nin bunları sağlayacak bir CHP’ye ihtiyacı var…
***
Bunlar içinse Can Yücel’e atfedilen bir sözle “tüzüğe değil büzüğe ihtiyaç var”…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
CHP nin tek sorunu var. sola kıvrılmayan dümenini sola kıvrmak
TÜZÜK ÖNERİLERİ
Tüzük önerilerinin öncelikli amacı, CHP'ni iktidara taşımak ve iktidar görevini layıkıyla yerine getirebilmesini sağlamak olmalıdır.
İktidara giden yolda en önemli tespitlerden biri, CHP seçmeni ile CHP örgütünün (Yığma üyelerinin)fikir çıtalarının; siyasi,ideolojik,sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyde örtüşmemesidir.
Buradan yola çıkarak tüzük çalışmalarında öncelik üye yapısının iyileştirilmesi olmalıdır.
Üye siyaset alanında yer almayı topluma hizmet olarak algılamalı, toplum çıkarını kişisel çıkarlarının önünde tutmalı, siyasi gücünü özel çıkarları için kullanmamalıdır.
Partide yükselme kriteri, emek, yetenek ve erdem olmalıdır. Her parti üyesi parti programını ve tüzüğünü en üst düzeyde savunup anlatabilecek şekilde eğitilmelidir.
Parti üyesinin tüzüğün kendisine verdiği haklardan istifade edebilmesi için üyenin tüzüğün emrettiği görevleri yerine getirmesi önceliklenmelidir.
Buradan yola çıkarak:
a) Aktif üye-pasif üye uygulamasına geçilmelidir.
b) Sağlıklı,eğitimli,nitelikli üye yapısına kavuştuktan sonra parti içi seçimler tüm üyelerin katılımıyla ve çarşaf liste yöntemiyle yapılmalıdır.(Delege yöntemine ve Blok liste uygulamasına kesinlikle son verilmelidir)
c) Görevden alma-göreve atama yöntemlerine itibar edilmemeli, seçimle gelen seçimle gitmelidir.
d) Makul Genel Merkez kontenjanı dışında tüm adaylar önseçimle belirlenmelidir.
e) Parti içi görevlere gelebilme kademeli geçiş ile mümkün olmalıdır.Şöyle ki:Bir üyenin parti içi seçimde seçmen olabilmesi için önce aktif üye statüsüne geçmesi şart koşulmalı.Pasif üyenin aktif üye olabilmesi için de tüzükte emredilen görevleri yerine getirmesi sağlanmalıdır.
İlçe Başkanı olacak kişinin daha önce ilçe yöneticiliği, il başkanı olacak kişinin daha önce ilçe başkanlığı ya da il yöneticiliği, PM üyesi olacak kişinin daha önce yukarıda sayılan görevlerden en az birini yapmış olması aranmalıdır.(Makul G.Merkez kontenjanı dışında)
f) Aslında kadınlar için pozitif ayrımcılık adına tüzüğe işlenmiş olan cinsiyet kotalarına istisnasız uyulmalı, kelime oyunları ile tüzük ihlal edilmemelidir.Tüzük ihlallerinin cezai müeyyidesi olmalıdır.
AVNİ KURTULDU/CHP ADALAR İLÇESİ
CHP'de Sorun Nerede?
CHP'deki sorunları yukardan aşağıya doğru yazsak herhalde şöyle bir sıralama çıkar:
-Lider sorunu,
-Yönetici sorunu, (MYK, PM, Milletvekil, İl Başkanı, İlçe Başkanı, Belediye Başkanı, Meclis üyeliği)
-Kadro sorunu,
-Örgüt sorunu.
Bu sorunların bazılarına veya hepsine katılabilirsiniz. Ya da benim gibi hiç birine katılmayabilirsiniz.
Bana göre bütün bu sorunların temel sebebi (aktif)ÜYELİK sorunudur. Üyelik sorunu halledildiğinde ilk düğme doğru iliklenmiş olduğundan aşağıdan yukarıya mesele halledilmiş olacaktır.
Mahalleden Büyük Kurultaya kadar sağlıklı(aktif) üyelerin bizzat katılımı ya da sağlıklı temsilcilerin (İl delegesi, Kurultay delegesi) özgür iradesiyle yapılan parti içi seçimler sonunda yukarıda sıraladığımız sorunlar kendiliğinden halledilecektir.
Sağlıklı(aktif) üye nasıl olunur?
-Üye adayı üyelik başvuru formunu doldurup imzalamadan önce parti programı ve tüzüğünü okuyup benimsemeli. Parti üyeliği devam ettiği sürece imzasının arkasında durmalıdır.
-Üye formunun öneren üye imza bölümünün sorumluluğu olmalıdır. Öneren üye imza sahibi, önerdiği üyenin performansından sorumlu tutulmalıdır. Böylelikle yığma üyeliğin (pasif) önüne geçilebilir.
-Üye aidatlarını muntazam olarak ilçe binasında bizzat ödemelidir. Bu şekilde ödenen aidat, aidiyet duygusunu geliştirecektir.(Ayda bir kez bile ilçe binasına uğramayan üye Y.K tarafından sorgulanmalıdır.)
-(aktif)Üye partinin verdiği tüm görevleri (eğitmenlik, sandık görevi, propaganda çalışmaları, miting ve toplantılara katılım vs) itirazsız kabul etmek durumundadır.
-(aktif) Üye partinin eğitim çalışmalarına katılmak zorundadır ve bu durum parti yetkililerince kayıt altına alınmalıdır.
Avni Kurtuldu
CHP TÜZÜK KURULTAYINA , DÜŞÜNSEL ANLAMDA ,SADE BİR ÜYE OLARAK KATKI SUNMAK AMACIYLA AŞAĞIDAKİ ÖNERİLERİMİ BİLGİLERİNİZE ARZ EDERİM.
1-Kayıtlı üyelerin,iki yılda bir yapılan mahalle deleğe seçimleri ve genel,yerel seçimlerde oy kullanmasının dışında aktif çalışmalara katılma ve söz hakkı tüzükte yer almamaktadır.
Partinin itici gücü olan üyelerin,bu şekilde pasif bırakılmaları,parti ve ülke gündeminden uzak tutulmaları,seçimden seçime bir motivasyonla verimli olmaları beklenemez.
Katılımcı demokrasi gereği tüzükte örgüt toplantısı adında en geç 2 ayda bir olmak şartıyla,yerel ve genel parti gündemi ve ülke gündemini içine alacak bir çalıştayın yapılması,üye görüşlerine önem verilmesi ve toplantı sonucunda ayrıntılı bir raporun il örgütüne iletilmesi,yer almalıdır.
2.İlçe düzeyinde alınan oyların en az 1/3 ü kadar üyenin yapılması,İlçe yönetimleri için başarı şartı olarak alınması gerekir.
3.İl-İlçe Başkanı ve yönetim kurulunun başarısının ölçüm kriterleri,
a.Bir sonraki genel ve yerel seçimlerde aldığı oy artış oranı ile,
b.Alınan oyun,1/3 ü kadar üye yapılması ile ölçülmelidir,
4.Kadın ve gençlik kolları başkanlarının PM si,İl ve İlçe yönetim kurullarının doğal üyesi olma hakkı verilmesi,oy kullanma haklarının olması sağlanmalıdır,
5.İlçe,İl kongre ve kurultay da adaylık için gerekli olan %10 deleğe ile aday gösterilme şartı %5 e düşürülmelidir,
delegeler birden fazla adaya oy verebilmelidirler.
-Genel seçimlerde ülke barajının %10 olarak tesbit edilmesi ne kadar antidemokratikse,parti içi seçimlerde tüzükte yer alan bu baraj aynı oranda antidemokratiktir.
6.Genel ve Yerel seçimlere giderken iktidar olan partinin devlet gücünü kullanarak seçimlere girmesi nasıl antidemokratik ve haksız kabul ediliyorsa,partimiz kurultay,il ve ilçe başkan seçimlerinde parti erkiyle seçime girilmesi diğer adaylar açısından haksız bir yarışma süreci oluşturmaktadır,bu nedenle genel kurultaya giderken Genel başkanın,İl ve İlçe başkanlarının kongre öncesi istifa etmeleri gerekir,
7.Sağlıklı bir seçimin ilk aşaması olan mahalleler bazında deleğe seçimlerinde,her mahallede sandık kurulmasının ve katılımın en üst düzeyde sağlanması gereklidir, ilçelerdeki seçimler muhakkak kamera kaydına alınmalı ve saklanmalıdır.
8.Belediye başkanı,meclis üyeleri,parti il ve ilçe başkanları aynı zamanda deleğe seçilmemeleri,bir partilinin birden fazla yere aday olması ve görev alması engellenmelidir.
9.Seçimler sadece çarşaf liste ile yapılmalıdır.Seçimlerde ilk önce yönetim kurulları,ardından il ve ilçe başkanları seçilmelidir,
10.Genel kurultayda,ilk gün PM üyeleri seçilmeli,2.gün genel başkan seçilmelidir.
11.PM üyelerinin sayısı her ile bir pm temsilciliği verildikten sonra,il sayısı kadar pm si üyesi tekrar seçilmelidir
-İl PM üyesi seçimini her il kendi İl kongresinde kongre deleğeleri oyu ile belirlemelidir,geri kalan 81 PM üyuesi ise kurultay deleğelerince seçilmelidir,
-Pm si üyelerinin dağılımına bakıldığında üç büyük ilin temsil edildiği görülecektir,
12.PM üyelerinin 162 olması,görev dağılımı ve adalet konusunda tamamlayıcı olacaktır.
13.Üst üste 2 normal yada erken genel seçim döneminde parti oyunu en az %8 arttıramamış Genel Başkan başarısız sayılacak ve aday olamayacaktır,
14.kayıtlı üyelerle yapılacak önseçimler dışında,kontenjan,merkez yoklama ile her kademede aday belirleme olmamalıdır,
15.Parti İlçe,İl ve yüksek disiplin kurulları,üyelerin ve yöneticilerin,tüm tüzüğe ve genel ilkelere aykırı davranışlarını,şikayet olmadan soruşturmaya ve gereğini yapmaya yetkili olmalıdır.
16.İlçe,İl ve Genel merkezde,bulunulan bölgelerdeki ihtiyaca binayen,çalışma gruplarının kurulması,etkinliklerin düzenlenmesi,görev alacak yönetici ve üyelerle ilgili tanımlamaların belirlenmesi gereklidir,
17.Parti üyelerinin,aktivasyonu ve angaje olmalarının sağlanması için,muhakkak çalışma gruplarında ve örgüt toplantılarında yer almaları tüzükte belirtilmelidir.
18.CHP 35. kurultay sonuç bildirgesinde yer alan,6.-11.-12.maddeler tüzükte yer almamalıdır.
19.CHP si,tarif edilirken,tek tek altı ok sayılmalı,''CHP si DEVRİMCİ,DEVLETCİ,HALKÇI,CUMHURİYETCİ,MİLLİYETCİ,LAİK BİR PARTİDİR'' denmeli,ilave olarak
''Evrensel İnsan haklarına,sosyal adalete ve hukukun üstünlüğüne,demokratik sol kavramına bağlıdır''şeklinde değiştirilmelidir,tıpkı 1960 öncesi tüzüklerimizde olduğu gibi.
20.Parti demokrasi ve parti içi hukuk kurumsallaştırılmalı.
21.Bunun için , olağan kongre süreçlerinde “delege seçim”leri hakim gözetiminde olmalı ve her yere sandık koyulmalı…
22.Parti Meclisi ve MYK üyeleri için “istisnasız” ve “koşulsuz” bir şekilde önseçim zorunlu olmalıdır…Böylece “kapağı parti meclisine atayım vekillik garanti” anlayışı son bulmalı…Ayrıca, önseçim zorunluluğu parti meclisi ve MYK üyeliğinin “köleliğine” son verir, onları “özgürleştirir”…
23.Genel başkanın seçimsiz ve keyfi bir şekilde MYK üyelerini belirlenmesine son verilmelidir…MYK üyeleri, parti meclisinde “gizli oy açık sayım’la belirlenmelidir…veya, en çok oyu almış pm si üyelerinden seçilmelidir,genel başkan kendini seçen deleğenin,seçtiği pm üyeleriyle çalışmaya saygı duymalı ve bunu başarmalıdır,
24.Güçlü Genel Sekreterlik korunmalı ancak, “Genel Sekreter”de kurultay tarafından seçilmelidir…Böylece gerçekten ‘’güçlü genel sekreterlik’’lik yolu açılmış olur,,
25.Yerel seçimlerde başkan ve Meclis üyelerinin belirlenmesi ‘’önseçim’’le olmalıdır….
26.Kurultay delege sayıları belirlenmesi,il nüfus seçmen sayısına göre değil,partinin o il nezdinde aldığı oy miktarıyla doğru orantılı olarak seçilmelidir.
27.Seçilen belediye başkanlarının krallıklarına son verilmeli,belediye başkanlarının ekibi ve yaptıkları hizmetlerin örgütlerle sorgulanmasına,denetlenmesine,başarı karnelerinin tutulmasına tüzükte imkan verimelidir.Örgütün emeği ile belediye başkanı seçilen,ancak örgüte sırtını dönen ve başarısızlığının bedelini bir sonraki seçimde örgüte fatura ederek çekip gitmesine müsaade edilmemelidir.
28.İsteyen her üyeye ,diğer üyelerimizle ilgili bilgiler seçim zamanlarında verilmeli,mahrem bilgiler olarak değerlendirilip saklanmamalıdır.
29.İlçe başkanı,belediye başkanı ve mv den oluşan troykanın örgütü ve seçimi baskı altına almalarına bu siyasi oliğarşik yapılaşmaya müsaade edilmemelidir.
-CHP parlamento grubu ve parti meclisi şu an “yorulmuş ve ümidini kaybetmiş partililer” topluluğudur…Bu “Siyaset anlayışı” ve bu “siyaset tarzı”yla CHP’nin gidebileceği hiçbir yer yoktur…CHP, “çaresiz”lerden ve “ümitsizler”den medet umarak bir yere varamaz.
-CHP’de birçok derdin ilacı “parti içi demokrasi”dir…
-Tüzük değişikliğinde amaç, CHP’yi daha “demokratikleştirme” olmalıdır…
-Parti üyelerinin,partinin her eylemine katılımını sağlamak olmalıdır...
-Daha geri ve anti-demokratik yönelişlerin CHP’ye katacağı hiçbir şey olmaz…
-Bir kaç kişinin yeniden vekil olmasını sağlamak veya genel seçimlerde “vekil borsası” yoluyla bir kaç kişiye “imkan” yaratmak CHP’ye bir şey kazandırmaz…Tam tersine çok şek kaybettirir…
-CHP’liler yeni bir “dayatma” sürecini sandıkta cezalandıracağına kimsenin kuşkusu olmasın.
-ben kişisel olarak 2016 yılı şubat ayında örgütlere gönderilen ama kayıtlı olduğum ortaca ilçe başkanlığından bu yönde bir bilgi verilmediğinden bireysel olarak bir tüzük değişiklik önerimi Muğla il başkanlığımıza elden ve Genel merkezimize kurye ile gönderdim.
-Bu çalışmamı ilçe başkanlığımızın 19 şubat 2018 de öğleden sonra sms mesajı ile bilgilendirildim ve 21 şubat teslim edilmesi istendiğinden
daha detaylı bir çalışma yapmama olanak yoktu.
-Oysa genel merkezin aceleye ve oldu bittiye getirmesi çok iyi niyetli değil.yeteri süreyi neden örgüte tanımıyorsunuz.biz ilçe örgütü olarak bu gündemle bu konuyu bir hafta hazırlanarak,müzakere ederek hazırlasak daha sağlıklı olmazmıydı.
-verilen bu 3 günlük süre,çokta örgütten bir katkı istenmediğinin göstergesi olsa gerek.Sanki tüzük hazırlanmış ve kurultayda demokrasi sosu altında değişiklik yapılacak izlenimi taşıyor.
-Ben buradan Mustafa Kemal 'in askeri olarak sizleri uyarıyorum daha önceleri yapılan olağan üstü kurultay sonuç bildirgenize eklediğiniz eşit yurttaşlık tanımını,kürt sorunu adı altında 3. yol kavramını,laikliğin yeniden tanımlanmasını ve benzer emperyalist düşünceleri sakın yansıtmayın.
-Şu an itibariyle yapılan yeni olağan kurultay sonucuna göre,pm si ve MKYK na seçilen üyelerin kimlik ,kişilik,görüş ve bağlantılı oldukları kurum ve vakıfları itibariyle soroz-tesev-10 aralıkçı-sosyal demokrasi maskesi altında gizli hedepe severlerin çoğunlukta olduğu görülmektedir.
-Partimizin en üst düzey yöneticilerinin bu anlamda planlı olarak bu noktalara taşındıkları anlaşılmaktadır.Bu kadronun yapacağı tüzük değişikliklerin bende çok kaygılara yol açmaktadır.
-Umarım yanılırım.
Dr.İsmail ÇEÇEN
CHP ORTACA/MUĞLA Üyesi
GSM.0505 266 63 94
Hiçbir şey yazmıyorum.Bu kez İmam Üküş Bey yazılacak her şeyi yazmış.