CHP’nin Laiklikle Ateşten İmtihanı
CHP politikalarını “yoksulluk ve yolsuzluk” ekseninde yürütmeye başladı…
Deniz Baykal döneminin CHP’sine yönelik en temel eleştirilerden birisi CHP’yi “laiklik” tartışmalar etrafında kilitlediğiydi…
Gerçekten de, Deniz
Baykal döneminde CHP Türkiye’yi laiklik-şeriat tartışmaları ekseninde kutuplaştıran bir politikaya ağırlık
veriyordu…
“Laiklik karşıtı”
faaliyetlere ve “şeriat tehlikesi”ne
ağırlık veren görüşler etrafında şekillenen CHP politikaları çokça eleştiri alıyordu…
***
2009 yerel seçimler kampanyasıyla birlikte Deniz Baykal döneminde CHP politikalarında bir değişim süreci
başladı…
CHP politikalarını “yoksulluk
ve yolsuzluk” ekseninde yürütmeye başladı…
O dönem CHP’ye çeşitli konularla sunumlar/raporlar sunan A&G araştırma şirketinin başkanı Adil Gür’de CHP’nin bu yeni yönetimde bence etkili olmuştur…
Artık, CHP
laiklik tartışmaları ve uyarılarını biraz hafifleştirerek
topluma “yoksulluk ve yolsuzluk”
sorunu üzerinden ulaşmayı hedeflemişti…
Özellikle AKP
cephesinde gedikler açan Şaban Dişli,
Mir Dengir Fırat ve İ. Melih Gökçek
tartışmaları ve bunların toplumdaki yankıları
da bu eğilimi güçlendirmiştir…
2009 yerel seçimlerinde başlayan, Mehmet Sevigen + Gürsel Tekin ikilisinin girişimi olan çarşafa rozet takma operasyonu, benzer
başka girişimlerle de beslenerek devam etmiştir…
***
Deniz Baykal’ın
kimin nasıl organize ettiği geçen iki yıla yakın bir zamandır belirlenemeyen
Kaset operasyonuyla CHP genel
başkanlığını bırakması bu süreçte
bir sıçrama yaratmıştır…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun
CHP genel başkanlığına gelmesiyle
birlikte CHP ile AKP arasında bugüne kadar gerilim noktası olan neredeyse tüm
politikalar ortada kalmıştır…
CHP ve CHP’ye oy veren seçmen için çok önemli olan laiklik ekseninde politikalardan tümden vazgeçilmiştir…
Daha da ileri gidilerek “Türkiye’de laiklik tehlikede değil” açıklaması yapılarak, bir
yandan da CHP politikaları etrafında
oluşmuş birlik zayıflatılmıştır…
Anayasa Mahkemesinin
bile “laiklik karşıtı odak” olarak
tanımladığı AKP’nin laiklik için bir
“tehlike” olmadığı açıklaması, “Laiklik tehlikede” diye CHP’li
olmamasına rağmen CHP’ye oy verenlerde bir dağılış yaratmıştır…
CHP, bunlarla da yetinmemiş “türbanı biz çözeriz” diye ortaya atılarak, aslında bir anlamda da
gerçekten “türban sorunu”nu yasalar ve anayasaya rağmen fiilen çözmüştür…
Bugün artık CHP
sayesinde bırakın üniversiteleri, orta öğretimde bile öğrenciler okullara ve
sınıflara türbanla girebilmektedir…
***
CHP, bu politikada da bir anlamda makas
değişimine uygun kadrolarla da yönetilmektedir…
CHP’ye katılıp yönetici veya milletvekili oluncaya dek sağcı
ve tarikatçı-cemaatçi kadrolar CHP’de
bugün etkindirler…
Daha da ötesi, birçok CHP
yöneticisi Fethullah Gülen’e olan sempati ve hayranlığını gizleme ihtiyacı bile duymuyor…
Cemaatin yayın
organı zaman gazetesine
hayranlıklarını pervasızca ifade eden genel başkan yardımcılarından…
“Tekke ve zaviyeler”
açılsın diyen Bülent Kuşoğlu’ndan Fethullah Gülen “bilge insandır” diyen Muhammed
Çakmak’a kadar onlarca yönetici sayılabilir.
***
AKP’nin laiklik
karşıtı faaliyetleri bir anlamda
artık CHP eliyle gerçekleştirilmektedir…
CHP, AKP yerine mayınlı
tarlayı temizleme görevi üstlenmiş durumda…
***
AKP, Cumhuriyet
ve Laiklik karşıtı eylemlerini
pervasızca sürdürmesini CHP’ye borçludur…
Bugün Cumhuriyet’le
özdeşleşmiş ne varsa AKP’nin
saldırısının hedefindedir…
19 Mayıs
kutlamalarından, Cumhuriyet Bayramına
hemen her şey artık AKP saldırılarının hedefindedir…
***
“Yeni anayasa”
tartışmaları da aslında AKP’nin Cumhuriyet,
demokrasi ve laiklik karşıtı
faaliyetlerindeki önemli bir dönemeçtir…
Ne yazık ki bu hamlede
de yanı başında CHP var…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları