CHP’nin Seçim Kampanyası ve Sonuçlar

İmambakır Üküş; CHP MYK ve örgütlerinin önemli çok büyük bir bölümü seçimlerde çalışmadı/ çalışamadı. Bırakın seçimlerde çalışmayı MYK’nın ve örgütlerin büyük bir bölümü aleyhte çalıştı…

7 Haziran seçimleri Türkiye için “tarihi” bir seçimdi…

Partiler arasında bir seçim olmaktan çok bir “rejim” tercihi seçimiydi…

Ve Türkiye sandığa gitti…

AKP’nin “başkanlık” adıyla diktatörlük hevesini sandığa gömdü…

***

7 Haziran seçim sonuçlarına AKP iktidarının yıkılması ve başkanlık rüyasının bitmesi açısından bakarsak; Türkiye kazandı…

Kaybeden AKP ve Tayyip Erdoğan oldu…

7 Haziran seçimlerinin öne çıkarılması gereken en önemli sonuçlarından birisi budur…

AKP karşıtlarının oyu %60’ı bulmuştur…

***

CHP bu seçimlerde çok “başarılı” bir kampanya başlattı…

İlk defa seçim gündemini CHP belirledi…

AKP’nin gündemini bile CHP söylemine karşılık oluşturdu…

MHP ve HDP’nin birçok “talep”i ise CHP’nin benzeri oldu…

***

CHP 20 yıl aradan sonra 45 seçim çevresinde “yargı denetiminde” 10 seçim çevresinde ise “örgüt denetiminde” ön seçim yaptı…

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da İzmir’den ön seçime girdi…

Deniz Baykal Antalya’da, Önder Sav ise Ankara’da ön seçime katılan ve yarışan isimler oldu…

***

Ancak ön seçim rüzgarına ve başarılı bir “seçim bildirgesi”ne rağmen neden CHP “başarılı” olamadı?

CHP, neden daha çok oy alamadı?

CHP, neden birinci parti olamadı?

***

AKP bu seçimlerin en çok oy kaybeden partisidir…

2011 seçimlerinde AKP 21.466.356 oy aldı…

7 Haziran’da ise AKP 18.708.614 oy aldı…

2011 seçimlerinde CHP 11.147.736 oy aldı…

7 Haziran’da ise CHP 11.474.169 oy aldı…

***

AKP çok büyük oy kaybederken, CHP oyunu korumuş; hatta 330 bin civarında oyunu arttırmıştır…

Peki, bu durum CHP açısından bir başarı sayılabilir mi?

MHP ve HDP’nin yaşadığı net ve büyük oy artışının benzerini CHP neden yaşayamadı…

***

CHP’nin en önemli sorunu “samimiyet” ve “ikna edici” olamayışıdır…

CHP’nin yaptığı ön seçimde, seçim bildirgesi de seçmende/kamuoyunda karşılık buldu…

Seçmende/ kamuoyu da yüzünü ve yönünü CHP’ye çevirdi…

CHP, bu seçimlerde önemli bir seçmende kazandı…

Ama kendi seçmeninin bir bölüm oyunu başka partilere gidişini önleyemedi…

***

CHP, toplumu ve seçmenleri kendine inandırmaya çalıştı ama CHP’nin başta MYK ve örgütleri CHP ve Kılıçdaroğlu’na inanmadı…

CHP MYK ve örgütlerinin önemli çok büyük bir bölümü seçimlerde çalışmadı/ çalışamadı…

Bırakın seçimlerde çalışmayı MYK’nın ve örgütlerin büyük bir bölümü aleyhte çalıştı…

İnançsızlığı körükledi…

***

CHP, örgütsel yenilenmeyi yapamadı…

3. veya 4. yedeklerle “şampiyonluk maçına” çıktı…

Örgütler 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde yıprandı; yoruldu…

Seçilmiş en ileri unsurları adaylık sürecinde istifa etti…

Sonra yeni istifalar ve görevden almalar yaşandı…

Göreve 3. Veya 4. “yedek kadro”larla devam edildi…

Olağan kongre süreçleri engellenerek örgütün kendini yenilenmesine fırsat verilmedi…

***

CHP, ön seçimle bir rüzgar yakaladı…

Ama kendi yarattığı rüzgarı “kontenjan atama”larıyla kendisi kesti…

Kılıçdaroğlu’nun bile ön seçime girdiği yerde, MYK’dan bir tek Ercan Karakaş ön seçime katıldı…

Bütün MYK üyeleri ve grup başkanvekilleri “beleş koltuk”lara “kontenjan”lara talip oldu…

***

“Kontenjan” atamalarının seçime hiçbir katkısı olmadı…

Keşke etkisi bununla sınırlı olsaydı…

Örgütün ve parti çevresinin “moral”ini bozdu; enerjisini düşürdü…

İstanbul, Ankara ve İzmir’de özellikle İstanbul’da Sol duyarlılığı yüksek seçmeni başka partiye oy vermeye yönlendirdi…

***

Türkiye Gezi direnişini yaşadı…

Ama CHP Gezi direnişini görmedi…

Seçim kampanyası bu gerçekliğin üzerinde atladı…

CHP, bütün kampanyasını “sosyal haklara” ve “ekonomi” ağırlıklı olarak yürütüldü…

***

Siyasal özgürlükler ve demokrasi için her şeyden canından bile vazgeçmeye hazır milyonlar olduğunu unuttu; görmedi/göremedi…

Kampanyanın özgürlükler ve siyasal özgürlükler ayağı topal kaldı; kampanya aksadı…

CHP; direnişi; mücadeleyi, gençliği temsil eden bir “tek” aday bile göstermedi…

***

İstanbul’da gösterdiği 15 kontenjan adayından hangisi genç…

Hangisi direnişi, mücadeleyi, gençliği ve kadınları temsil ediyor…

Ankara ve İzmir’in “kontenjan’ına bakın…

Hangisi, neyi temsil ediyor…

***

CHP MYK üyelerini, grup başkanvekillerini, milletvekillerini yeniden yazmak CHP’ye bir şey kazandırmadı…

Ama çok şey kaybettirdi…

İzmir’de aday gösterilen Özcan Purcu, dışında varlığıyla güç katan hiçbir aday olmadı…

Yüzü Sola ve Gezi direnişine dönük bir isim olan Hilmi Yarayıcı ise, aday gösterilmesi gereken İstanbul 2. Bölge yerine Hatay’dan aday gösterildi…