İmambakır Üküş; Eski ANAP’lı ve TDH’lı aynı zamanda mafyatik ilişkiler ve suçlardan yargılanan ''Metro Turizm''in yönetim kurulu üyesi Av. Murat Hazinedar Beşiktaş CHP adayı yapıldı…
CHP’yi Kim İtibarsızlaştırıyor?
Gezi Direnişi Türkiye’de bir dönüm noktasıdır.
Artık, Türkiye’de birçok şey “Gezide önce” ve “Geziden sonra” diye tanımlanıyor…
Gezi Direnişiyle artık hiçbir şey Türkiye’de “eskisi gibi” olamıyor/olamayacak…
Türkiye’nin bütün toplumsal ve siyasal dinamikleri Gezi Direnişiyle yeniden kendileriyle “yüzleşmek” durumunda kaldı…
***
Ve Gezi Direnişinin 1. yılına girdik…
Peki, Gezi direnişine yol açan “olay” neydi?
Gezi direnişinin fitilini ateşleyen “olay” neydi…
AKP, “Taksim Meydanını yayalaştırma” projesi adı altında bir “Taksim meydanını betonlaştırma” ve “Gezi parkını yok etme” projesi yaptı…
Amaç, “yayalaştırma” adı altında Taksim Meydanını yok etmeydi…
İstanbul Büyükşehir’de onaylanan “proje” de Taksim meydanına açılan bütün yollar/caddelere “tünel” yapılacaktı…
Anıtlar Kurulu, Mete Caddesi, Gümüşsuyu ve Sıraselviler’deki “tünel” geçişlerini iptal etti…
Bu İstanbul’a ve Taksim meydanına “ihanet” projesini AKP tek başına mı yaptı?
Hayır…
CHP ile birlikte yaptı…
CHP, Büyükşehir’de bu “proje” için “bağlayıcı” grup kararı aldı…
CHP, AKP ile birlikte bu “proje”ye oy birliğiyle “evet” dedi…
***
İstanbul’un bütün aydınları, demokratları bu “proje”ye karşı çıktı…
Beyoğlu ve Taksim’deki “semt dernekleri” bu “proje”ye karşı çıktı…
Sendikalar ve kitle örgütleri bu “proje”ye karşı çıktı…
Sol siyasi partiler ve örgütler bu “proje”ye karşı çıktı…
TMMOB ve bağlı odalar bu “proje”ye karşı çıktı…
Bu “proje”ye karşı çıkanlar ortak mücadele etmek ve seslerini duyurmak için “Taksim Dayanışması” adı altında bir araya geldiler…
Kamuoyunda yükselen tepkilerden dolayı CHP İstanbul il örgütü de bu “karşı” kampanyaya imza atmak zorunda kaldı…
Aylarca kampanya sürdü…
Bu “İhanet projesi”ne semt dernekleri ve TMMOB’a bağlı odalar tarafından iptal davaları açıldı…
Ne CHP İstanbul il örgütü…
Ne CHP Büyükşehir meclisi grubu…
Ne CHP’li Belediye başkanları…
Ne de CHP’li İstanbul milletvekilleri “iptal” amaçlı dava açmadılar…
***
“Yayalaştırma” adıyla başlatılan “proje” Taksim meydanını yok etmekle sınırlı kalmadı…
Gezi parkını da yok etmeye yöneldi…
Ve bildiğiniz Türkiye’yi “sarsan” Gezi Direnişi patlak verdi…
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu devletin valisi gibi değil AKP’nin “il başkanı” gibi davrandı…
İstanbul halkına yönelik “orantısız” devlet şiddetinin temsilcisi oldu…
Yüzlerce genç insanımız yaralandı…
Bazıları “Göz”lerini kaybetti…
Bazıları “Can”larını kaybetti…
İstanbul Valisi, İstanbul’da halka baskı ve zulmün simgesi oldu…
***
CHP İstanbul’da “stratejik” bir hata yaptı…
Sermayenin, Merkez medyanın ve Cemaatin baskısı ve yönlendirmesiyle Mustafa Sarıgül’ü İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı gösterdi…
İstanbul’un l yağma ve talan edilmesinde AKP’lilerle yarışan ve yaptığı her işte “zorunlu” olarak AKP’lilerle “ortak” olan Sarıgül’ü aday göstererek CHP, İstanbul için söyleyeceği her şeyden vazgeçmiş oldu…
CHP, İstanbul’u kaybetmek için Sarıgül’ü aday göstermek zorunda kaldı…
CHP’nin %60ların üzerinde oy aldığı Beşiktaş’ı da Mustafa Sarıgül’e “ikram” etti…
Eski ANAP’lı ve TDH’lı aynı zamanda mafyatik ilişkiler ve suçlardan yargılanan “Metro Turizm”in yönetim kurulu üyesi Av. Murat Hazinedar Beşiktaş CHP adayı yapıldı…
***
Gezi Direnişinin 1. Yıl dönümüne iki gün kala Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazinedar Vali Hüseyin Avni Mutlu’yu kapıda Bando ve çiçeklerle karşıladı…
Beşiktaş Belediye başkanı Murat Hazinedar İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu çiçeklerle ve Bando-mızıkayla karşılamakla yetinmedi…
Beşiktaş Belediye başkanı Murat Hazinedar, yüzlerce insanın yaralanmasından, gözlerini kaybetmesinden ve öldürülmesinden doğrudan sorumlu olan Vali Hüseyin Avni Mutlu’yu bakın nasıl övmüş;
“Vali en zor kararları gülen yüzüyle, daha yumuşak bir ifadeyle uygulayan ve halkımızın çok geniş bir kesiminin takdirini kazanmış devlet adamı”…
Evet, vali Hüseyin Avni Mutlu’yu böyle “tarif” etmiş Murat Hazinedar…
Ve devam etmiş; “Vali Mutlu ile eskiye dayalı bir hukukumuz var” demiş…
***
31 Mayıs’ta “Taksim Dayanışması” Meydandayız açıklaması yaptı…
Gezi direnişinin 1. Yıl dönümünde “taleplerimiz ve kaybettiğimiz canları anmak için 31 Mayıs’ta Meydandayız çağrısı” yapıldı…
CHP İstanbul il örgütü de Taksim Dayanışmasının 150’yi aşkın bileşenlerinden birisi…
İstanbul için Gezi parkında Saat: 19.00’da buluşma çağrısına, AKP şiddetle karşılık vereceğini açıkladı…
Başbakan Tayyip Erdoğan, tüm toplumu tehdit etti…
Başbakan, meydana çıkacaklara “polis A’dan Z’ye gereğini yapacak” dedi…
Bütün baskı, yasak ve tehditlere rağmen 31 Mayıs çağrısından kimse geriye dönmedi…
CHP İstanbul il örgütü ve CHP ilçeleri de yaptıkları çağrıda “Saat:18.30’da Beşiktaş ilçe önünde buluşularak Saat: 19.00’da Taksim’e çıkılacak” dedi…
CHP’nin bu çağrısı üzerine bir çok çevre ve örgütte “Beşiktaş’ta buluşma” çağrısı yaptı…
Saat; 18.30 yaklaştığında CHP Beşiktaş ilçesine ve önüne gelen CHP’li sayısı çok azdı…
Hiçbir temsil gücü ve itibarı olmayan CHP il başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın çağrısına bırakın halk yığınlarını kendi il yöneticileri ve ilçe başkanları da “itibar” etmemişti…
Hiçbir şekilde Beşiktaş ilçe önünde veya “Kartal anıtı” önünde bekleyenlerin yanına gelmeyen il başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP milletvekilleri Beşiktaş ilçede oturmayı tercih ettiler…
Saat: 18.30’da “Eylem” bekleyenlerin karşısına CHP il başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Bihlün Tamaylıgil, Süleyman Çelebi ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar çıktı…
Oğuz Kaan Salıcı “İktidarın yürüyüş ve anmayı yasakladığını, polisin şiddet kullanacağını bu nedenle oyuna gelmeyeceğiz ve sessizce dağılacağız” açıklaması yaptı…
Evet, Vali Hüseyin Avni Mutlu’yu Bando-mızıkayla karşılayanlar, Gezi Direnişi anmasına gelenlere “sessizce dağılın” diyordu…
Aynı Başbakan gibi…
Aynı Efkan Ala gibi…
Aynı Hüseyin Avni Mutlu gibi…
CHP’de yürüyüş için toplananlara “sessizce dağılın” yoksa “provokasyon olur” diyordu…
***
Halkı yürüyüş ve anma için Beşiktaş’a çağıracaksınız…
Sonra “sessizce dağılın” diyeceksiniz…
Eylem kırıcılığı yapıyorsunuz…
Direniş kırıcılığı yapıyorsunuz…
Halka ihanet ediyorsunuz…
CHP ile direnenler, yürüyenler arasına “duvar” örüyorsunuz…
Beşiktaş ilçesinin önüne ve Beşiktaş’a gelenleri polisle karşı karşıya bırakıyorsunuz…
“Biz CHP olarak yokuz” diyorsunuz…
Yürümek ve direnmek isteyenleri, 31 Mayıs anmasına gelenleri “provokasyon”la suçluyorsunuz…
Bu açıklamadan kısa bir müddet sonra polis Beşiktaş’ta toplananlara saldırdı…
Çok sayıda insan gözaltına alındı…
Gözaltına alınanlar arasında CHP Bakırköy ve Beşiktaş gençliğinden insanlarda var…
***
CHP, bu “eylem kırıcı”lardan hesap sormalıdır…
CHP, bu “yük”lerinden kurtulmalıdır…
CHP, kendisini itibarsızlaştıranlarla yollarını ayırmalıdır…
Bu yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz…
Nerede olursanız olun…
Nereye giderseniz gidin…
İki elimiz yakanız da olacak…
İmambakır Üküş
İstanbul gerçeği genel Yayın Yönetmeni