İmambakır Üküş; AKP’nin kurmak istediği başkanlık rejimine karşı oluşacak demokrasi güçlerinin birliğinin ortak zemini bu olabilir. Herkesin bu noktada 'tali sorunları' öne çıkarma hevesinden uzak durması gerekir…
Cumhuriyet’in 93. yıldönümü AKP’nin bütün engellemelerine ve yasaklamalarına rağmen bütün Türkiye’de kutlandı…
Ankara’da Cumhuriyet’in ilan edildiği “ilk meclis”in önünden Anıtkabir’e on binler yürüdü…
O gün“İlk meclis”e giden bütün yollar kapatılmıştı…
O gün Ankara “yasak şehir”e dönüştürülmüştü…
***
Cumhuriyet coşkusu bütün Türkiye’de sokağa çıkan milyonların mücadelesindeydi…
Anıtkabir sabah 10’dan itibaren gece 10’a (22.00) kadar dolup taştı…
Her yaştan insan hem Anıtkabir’i doldurdu hem de her yerdeki Cumhuriyet etkinliğine katıldı…
29 Ekim’de sokaklara çıkanlar Türkiye’nin aydınlık geleceğine olan umutlarımızı güçlendirdi…
***
AKP’nin Cumhuriyet karşıtlığı ve Cumhuriyet düşmanlığı bütün hızıyla sürüyor…
AKP, 14 yıldır Cumhuriyeti ve Cumhuriyet devriminin kazanımlarını yok etmeye çalıştı…
Şimdiyse Cumhuriyetle hesaplaşmasının “son noktası”sında…
Şimdi Cumhuriyet rejimini ortadan kaldırıp yerine Başkanlık rejimini geçirmek istiyorlar…
***
Tam da Cumhuriyet kutlamalarından 2 gün sonra AKP Cumhuriyetle yaşıt Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonu başlattı…
Cumhuriyet gazetesi yazarları ve Cumhuriyet Vakfı yöneticileri keyfi bir şekilde gözaltına alındı…
Basın özgürlüğüne son bir darbe daha böylece vurulmuş oldu...
Amaç Cumhuriyet’i susturmak; amaç Cumhuriyet üzerinden bütün Türkiye’ye gözdağı vermek…
***
29 Ekim’de milyonlar Cumhuriyet’e sahip çıkmak için sokaklara çıktılar…
31 Ekim’de bu kez insanlar Cumhuriyet gazetesine sahip çıkmak için sokaklardaydı…
Cumhuriyet düşmanlarına; Cumhuriyet yıkıcılarına karşı Cumhuriyet savunucuları bir aradaydı…
Cumhuriyet’i savunmak bugün için bütün demokrasi güçlerinin birliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkarmış durumda…
***
Cumhuriyet karşıtlığı yalnızca AKP ve gericilerle sınırlı değil…
Bir kısım “sol liberal” ve liberal aydın da çok çeşitli “gerekçe”lerle(!) Cumhuriyet karşıtı durumunda…
Bunlar da bilerek veya bilmeyerek gericiliğin Cumhuriyet yıkıcılığına hizmet ediyor…
Cumhuriyet devrimini ve kazanımlarını “yok” sayarak veya “itibarsızlaştırmak” hangi “gerekçeyle” olursa olsun gericiliğe hizmettir…
***
Bütün dünyada Cumhuriyet ve aydınlanma mücadelesinin esin kaynağı 1789 Fransız devrimidir…
Fransız devrimi bütün dünyada “eşitlik, özgürlük, kardeşlik” rüzgarı estirmiştir…
Dünyanın en büyük devrimi olan Fransız devrimi acaba “kusursuz” bir devrim miydi?
***
Cumhuriyet devrimine ve Cumhuriyet kuruluş sürecine sırtını dönenler veya itibarsızlaştırmak için çalışanlar bir dönüp Fransız devrimine baksınlar…
Her devrim kendi içinde çelişkileri ve sorunları da barındırarak gerçekleşti…
Önemli olan devrimin içeriği ve ilerici karakteridir…
Cumhuriyet devrimi; Türkiye’de ilerici ve devrimci bir atılımdır…
***
Cumhuriyete ve kazanımlarına sahip çıkmak bugün için bizi birleştiren önemli bir mevzidir…
Cumhuriyet devrimine sahip çıkarak; Cumhuriyet devrimiyle demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesini birleştirmek temel görevimizdir…
AKP’nin kurmak istediği başkanlık rejimine karşı oluşacak demokrasi güçlerinin birliğinin ortak zemini bu olabilir…
Herkesin bu noktada “tali sorunları” öne çıkarma hevesinden uzak durması gerekir…
***
AKP’nin aslında en “zayıf” olduğu günleri yaşıyoruz…
Bu “zayıf”lığının ve kaybedeceğinin korkusuyla AKP’nin akıl almaz saldırganlığı sürüyor…
Bugün sorun AKP’nin “güç” olmasında değil; sorun “bizim” birlik olamayışımızda…
Bunu 29 Ekim’de sokağa çıkan milyonların coşkusunda da gördük…
***
Bütün yasaklara, engellere ve yaratılmak istenen korku iklimine rağmen milyonlarca insan 29 Ekim’de sokaklara çıktı…
“IŞİD saldırısı olacak” iddiasına ve Ankara'nın “yasak şehir” haline getirilmesine rağmen on binlerce insan “ilk meclis”in önünde buluştu…
“Bombalama” iddialarına rağmen Anıtkabir doldu taştı…
Cumhuriyet sevgisi ve Cumhuriyete sahip çıkma isteği engellenemedi…
***
Şimdi yapılması gereken; O sokağa çıkan milyonları bir “Cumhuriyet” ve “demokrasi” cephesinde birleştirmek…
Şimdi yapılması gereken; bütün ayrılıkları bir yana bırakarak Cumhuriyet ve demokrasi savunusunda birleşebilmek…
Şimdi yapılması gereken; Cumhuriyet ve demokrasi ekseninde birliği ve dayanışmayı sağlamak…
Hepimizin ortak görevi ve sorumluluğu bu; yoksa daha çok kaybetmeye mahkum oluruz…
Kazanmanın yolu birlikten geçiyor…
Başarının yolu birlikten geçiyor…
Birlikte başarabiliriz…
Birlikte kazanabiliriz…
***
Birleşemezsek daha çok kaybetmeye mahkumuz…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni