‘Derin CHP’ ve Gürsel Tekin

İmambakır Üküş; Sahi, hangi ‘el’ Deniz Baykal ‘kaset’ini ‘piyasa’ya sürdü. Bilse bilse ‘Derin CHP’ Gürsel Tekin bilir…

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin birkaç gün önce Habertürk’te Balçiçek İlter’le röportaj yaptı…

Gürsel Tekin yine “engin” bilgisini ortaya koydu…

Ama daha önemlisi Gürsel Tekin önemli bir “dönüş” öncesinde olduğunu ortaya koydu…

Bu röportajda bunları söyledikten sonra, aslında yapması gereken, CHP’deki “dizayn”a karşı “açık” tavır alıp, “istifa” etmekti…

Ama, Gürsel Tekin’in siyasi pratiğinde “açık” tavır almak söz konusu olmadığı için yine “bulanık suda balık avlamaya” çalışıyor…

***

CHP’ye en küçük bir “eleştiri” getiren milletvekili veya partili “soluğu disiplin kurulunda” alıyor…

Bırakın “eleştiri” getirmeyi, facebook’ta ve twitter’da yapılmış bir “eleştiri”yi bile “beğenenler” soluğu disiplin kurulunda alıyor…

Yazılarımı facebook’ta paylaşmak bile disiplin kuruluna verilmek için bir “gerekçe” olabilir…

CHP’yi ve tüm yöneticilerini “dizayn”ın bir parçası ve “kirli” olmakla, “korkak” olmakla suçlayan Gürsel Tekin’e “Derin CHP’ye” bakalım ne diyecekler…

***

Siyaset alanını “kirli” olduğunu söylüyor…

Gerçekten siyaset alanındaki “kirlenme”yi en iyi bilecek kişi konumunda Gürsel Tekin…

CHP’de “kurduğu ilişkiler”le ilgili tartışmalı, herkes biliyor…

2011’deki milletvekilleri belirleme sürecindeki “rol”ü ve kurduğu “ilişki”lerle ilgili söylenenler ortada…

Bir tek ‘’Çiçekçi’’ Ali Demirçalı, örneği bile ne demek istediğimi anlamanıza yeter…

Ali Demirçalı’nın Adana’da CHP milletvekili olma sürecini yoldan geçen bir CHP’liye sorun…

O sizlere anlatsın…

***

Ali Demirçalı şimdi Gürsel Tekin’in “yardımcısı”…

Yani “Derin CHP”nin bir parçası…

Diğer yardımcılarından birisi de Edirne milletvekili Recep Gürkan’dı…

Recep Gürkan’da “Memleket sevdasından” milletvekilliğini bırakıp Edirne belediye başkanı oldu…

Yine Gürsel Tekin’in “derin CHP”sinin bir parçası olan Kırklareli milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu'da “memleket sevdasından” milletvekilliğini bırakıp Kırklareli Belediye başkanı oldu…

“Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap”…

***

Gürsel Tekin, siyaseti, “bir el”in “dizayn” ettiğini söylüyor…

Deniz Baykal’ın gitmesini ve Kılıçdaroğlu’nun gelmesi de “bir el” tarafından yapılmış “dizayn” olduğunu söylüyor…

Peki kim bu “el”?

Buna cevap vermiyor Gürsel Tekin…

Peki, “hangi el” CHP’yi “dizayn” ediyor…

Buna da cevap vermiyor Gürsel Tekin…

Peki, orda sorulmuyor ama burada biz soralım “Gürsel Tekin”in bu “el”le ilişkisi ne?

Peki, burada biz soralım; Gürsel Tekin’in bu “dizayn” sürecindeki rolü ne?

Hani “Derin CHP” ya Gürsel Tekin…

Bilse bilse o bilir…

***

Gürsel Tekin, Sarıgül’ün adaylığı sürecini de “bir el”e ve “dizayn”a bağlıyor…

Sarıgül’ün adaylığı sürecine “mafya ve iş dünyası” dahil oldu diyor…

“Baskı ve korkuda vardı” diyor Gürsel Tekin…

Peki, hangi “mafya” CHP genel başkanına “etki” etti…

Peki, hangi “mafya” MYK’ya “etki” etti…

Peki, Kılıçdaroğlu hangi “baskı”yla Sarıgül’ün adaylığını kabul etti…

Peki, Kılıçdaroğlu hangi “korkuyla” Sarıgül’ün adaylığını kabul etti…

Peki, MYK hangi “baskı”yla Sarıgül’ün adaylığını kabul etti…

Peki, MYK hangi “korkuyla” Sarıgül’ün adaylığını kabul etti…

“Derin CHP” ya Gürsel Tekin…

Bilse bilse o bilir…

Ama daha önemlisi “baskı” ve “korku”dan, “mafya”dan bahseden o…

Bildiklerini açıklasın Gürsel Tekin…

***

“Derin CHP"den bahsediyor Gürsel Tekin…

Ve “Derin CHP” benim diyor…

“CHP genel sekreteriyim” diyor…

Halbuki, bizler CHP’yi “yasa” ve “tüzük”le yönetilen bir “parti” biliyorduk…

“Kirli” ve “derin” ilişkilerin odağında olduğunun “farkında”(!) değildik…

Demek ki CHP’de, CHP’den de “derin” bir “CHP” var…

O CHP, CHP’yi bu hale getiriyor…

CHP’de neden yasa ve tüzük hiçe sayılıyor şimdi daha iyi anladık…

Neden “sanki bir el CHP’nin içini karıştırıyor” şimdi daha iyi anladık…

***

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na soruyorum…

Seni bir “el” mi CHP’ye genel başkan yaptı…

Sen “CHP’de dizayn”ın bir parçası mısın?

Sen, “mafyadan” mı korktun da Sarıgül’ü aday yaptın?

Sen hangi “korku” ve “baskı”yla Sarıgül’ü aday yaptın?

Kılıçdaroğlu’na soruyorum buradan…

Sen “Derin CHP”den haberdar mısın?

Kılıçdaroğlu’na soruyorum; “Derin CHP”nin neresindesin?

CHP’de “kaç CHP” var…

Kılıçdaroğlu “hangi” CHP’de?

***

Gürsel Tekin farkında olmadan “cemaat”çi yapılarla ilişkisinin “yeni” olmadığını itiraf ediyor…

Askerlik sürecinde kurduğu “ilişki”leri ve “torpil”i açıklıyor…

Nedense Yaşar Büyükanıt”la olan “ilişki”sini “es” geçiyor…

Halbuki, sonraki yaşamında bu “ilişki”nin çok önemli bir “yer”i var…

Bilen bilir, hatırlayan vardır mutlaka…

***

Deniz Baykal’ı bir “övüyor” bir de “harcıyor” Gürsel Tekin…

28 Şubat süreci öncesi “Türkiye’ye kurulan tuzak” konusunda Deniz Baykal’ı “uyardığını” söylüyor Gürsel Tekin…

Gürsel Tekin, “Tuzak”ı bozmak için “Erbakan’a sahip çıkalım” dedim diyor…

Ama Deniz Baykal kabul etmedi…

Yani, Deniz Baykal’da “28 Şubat’ın bir parçası oldu” demek istiyor Gürsel Tekin…

Ne olur ne olmaz diye Deniz Baykal’ı “övmek”ten de geri kalmıyor…

“Deniz Baykal ABD’nin BOP başkanlığı önerisini kabul etmedi” diyor…

Eee, “Derin CHP” ya Gürsel Tekin…

ABD teklif yaptığında da Deniz Baykal’ın yanında…

Bu “tarihi” olaya şahit oluyor…

***

Şişli ve Sarıgül “krizi” konusunda ise bu “ tartışma bizim dışımızda” diyor…

Hayri İnönü ve Mustafa Sarıgül”ü “suç ortakları” olarak tanımlıyor…

Bir Kars “hırsızlık” olayıyla “durumu” açıklıyor…

“Çalıntı” mal burada belediye başkanlığı oluyor…

Şimdi bu olayları anlatan kişi de CHP genel sekreteri oluyor…

Gerçekten de “aldığımız fiyata” gitmişe benziyor her şey CHP’de…

Yazık ki ne yazık…

***

Sarıgül’ün “şehir eşkıyalığından” bahsetmiyor Gürsel Tekin…

Belli ki yine “mafya” devrede…

Belli ki yine “korku” ve ”baskı” var…

Öyle açıklıyor Sarıgül “adaylık” sürecini…

Demek hala devam ediyor o “korku” ve “baskı”lar…

***

“Temiz CHP” diyoruz sürekli…

“Temiz toplum Temiz Siyaset” için “Temiz CHP” diyoruz…

“Kirli” ilişkilerin olmadığı bir CHP…

“Mafya” ilişkilerinin olmadığı bir CHP…

“Korku” ve “baskı”yla “iş” yapılmayan bir CHP…

“Derin” ilişkilerle değil, yasa-tüzük ilişkisiyle yönetilen bir CHP…

“Derin CHP” değil; şeffaf, açık ve denetlenebilir bir CHP…

***

Önce bunlardan başla Kemal Kılıçdaroğlu…

Yoksa, sende “Derin CHP’nin bir parçası olursun…

Şu anda “Deri CHP” tarafından “kuşatılmış” durumdasın…

Bak MYK’ya…

Bak yapılanmaya ve yapılmak istenen “atamalara” göreceksin…

Bu MYK ile CHP’nin başarı şansı var mı?

Bu MYK’da senin genel başkanlığına inan kaç kişi var?

Bu MYK’nın “gündemi” ne?

Ya CHP ya ”Derin CHP”…

Tercih sizin…

***

Sahi, hangi ‘’el’’ Deniz Baykal ‘’kaset’’ini ‘’piyasa’’ya sürdü..

Bilse bilse ‘’Derin CHP’’ Gürsel Tekin bilir…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni