Dersim’den Sivas’a
Uzun yıllar yok sayılan Alevilik artık Türkiye gündeminde...
Uzun yıllar yok sayılan Alevilik artık Türkiye gündeminde...
Hemen her gün aleviler
veya Alevilikle ilgili bir tartışma gündeme geliyor...
Ancak, ne yazık ki;
bütün tartışmalara ve gündemdeki gelişmelere rağmen Alevilerin eşit yurttaşlık talepleri hala görmezlikten geliniyor...
***
Dersim tartışmaları da
Alevilikle bağlantılı olarak devam ediyor...
CHP, Dersim
tartışmalarında her zaman olduğu gibi olayları
ve olguları görmezden gelen
açıklamalarla durumu geçiştirmeye çalışıyor...
AKP ise Dersim
tartışmalarında yaşananlardan çok bunu cumhuriyet karşıtlığına özellikle Alevilerin
cumhuriyet bağlılığını koparmaya
yöneltmeye çalışıyor...
Hiç kimse, yaşananlarla
nesnel bir hesaplaşma ve yüzleşme gayreti göstermiyor...
***
Cumhuriyetin kuruluşu, birçok
siyasal ve toplumsal düzenlemede eşit
yurttaşlık fikrini en azından yasal ve hukuksal olarak getirmiştir.
Osmanlının kul ve tebaa anlayışından yurttaşlığa
geçiş önemli bir kazanımdır.
Ancak, ne yazık ki;
bütün cumhuriyetin olumlu kazanımlarına rağmen,
cumhuriyette aleviler üzerinde baskı
ve yok saymayı ortadan kaldıramamıştır.
Aleviler, cumhuriyetin
kuruluşundan günümüze kadar hep yok sayılmıştır.
Alevilerin varlığı ve talepleri görmezden gelinmiştir.
Cumhuriyettin
kuruluşundan günümüze kadar diyanet işleri Sünni Müslümanların Hanefi mezhebinin egemenliğinde olmuştur.
Bu dünde böyleydi,
bugün de böyledir...
Ve devlet, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türkiye’de Hanefi mezhebinin İslamiyet olarak
egemenliğinin bir parçası olmuştur.
Diyanet işleri başkanlığında
ve yapılanmasında bırakın Alevileri,
Sünni İslam’ın diğer mezheplerinin de varlığı ve etkisi hiç olmamıştır.
***
Yavuz Sultan Selim’den bu yana bu topraklara egemen
olmuş alevi düşmanlığı günümüze kadar biçim değiştirerek hep devam etmiştir.
Alevi düşmanlığı veya
en hafif biçimiyle onları yok sayma, yakın zamanlara kadar genel bir eğilim
olmuştur...
***
Dersim’den Sivas’a
kadar yaşanan bütün kıyımlarda
devletin tavrını belirleyen en önemli bir etken de Alevilik olmuştur.
Dersim isyanını
yaşayanlar, yalnızca “isyancı Kürtlere” karşı bir tavır değil, asıl
olarak “kızılbaş Kürtlere”e haddini bildirmektedir.
Dönemin en etkili
kişileri Celal Bayar’dan Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak ve diğer
isimlerin politik çizgisine
bakarsanız da bunları görebilirsiniz...
Her nedense (!) Dersim, Maraş, Sivas, Çorum ve son Madımak...
Hemen hepsinde
gerekçeler farklı da olsa yanan ve ölen hep aleviler olmuştur...
***
Dersim tartışmalarında
çıkıp özür dileyen Tayyip Erdoğan, daha dün referandum ve seçimlerde Alevileri yuhalattığını ne çabuk
unuttu...
Ve daha önemlisi, ateşi
hala tüten Sivas yangınının katillerinin avukatlığını
hem hukuken hem de siyaseten yaptığını ne çabuk unuttu...
***
AKP, referandum ve
seçim kampanyasının en önemli bölümünü alevi
fobi-alevi karşıtlığı
üzerinden yürüttü.
Yargıyı Alevilerin ele
geçirdiğini söyleyen ve artık “dedelerden
talimat alma dönemi bitmiştir” diyen Tayyip
Erdoğan değil miydi?
Ya da Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsederken “biliyorsunuz arkadaş alevi” deyip meydanlarda
yuhalatan da başbakan Tayyip Erdoğan
değil miydi?
***
AKP’nin derdi ne Dersim’de yaşanan acılar ne de aleviler...
AKP’nin derdi cumhuriyetle...
AKP’nin derdi cumhuriyete bağlı güçlerde...
AKP, orduyu halletti...
AKP, iş dünyasını halletti...
AKP, yargıyı halletti...
AKP, medyayı halletti...
AKP, toplumsal muhalefeti halletti...
AKP, başta CHP olmak
üzere herkesi etkisizleştirdi...
AKP’nin hedefinde şimdi Kürtler
ve Aleviler var...
***
Ne yazık ki; AKP’nin bu ideolojik ve politik, planlı ve hedefli saldırılarını püskürten bir güç yok...
AKP, ideolojik ve politik bir hegemonya kurmuş durumda...
Başta CHP olmak üzere bütün sol, AKP’nin istediği alana
hapsolmuş durumda...
AKP, herkesle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor, oynamaya devam
ediyor...
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları