Doğu Perinçek’ten Ekrem İmamoğlu yalanları
İmambakır Üküş; İstanbul seçimlerinde doğrudan AKP’ye destek çağrısı yapamayan Doğu Perinçek ve partisi çareyi CHP ve Ekrem İmamoğlu’na saldırıda bulmuş. Yandaş medyadan daha çok CHP ve Ekrem İmamoğlu aleyhine yayın yapıyorlar; yalan üstüne yalan söylüyorlar. Ama boşuna. Bindiğiniz gemi batıyor; İstanbul “mevzisi” bir avuç rantçının işgalinden kurtuluyor…
23 Haziran’da İstanbul sandık başına gidecek…
İstanbul’daki yağma ve talan düzeni yıkılacak…
İstanbul’daki “haramilerin saltanatı” 23 Haziran’da son bulacak…
İstanbul 23 Haziran’da yeni ve temiz bir başlangıç yapacak…
***
25 yıldır İstanbul bir avuç rantçıya hizmet ediyor…
25 yıldır bir avuç insan İstanbul’u yağmalayarak zenginleşiyor…
25 yıldır İstanbul rant uğruna betona mahkum edilmiş durumda…
25 yıldır “İstanbul’a ihanet” ediliyor…
***
AKP içindeki bir avuç rantçı dışında İstanbul’un büyük çoğunluğu değişimden yana…
AKP içindeki bir avuç rantçı dışında ki AKP’liler de değişimden yana…
Kimi AKP ve MHP seçmeni 31 Mart’ta ilçede partisinin adayına büyükşehirde Ekrem İmamoğlu’na oy verdi…
AKP içindeki bir avuç rantçı dışında AKP ve MHP’nin önemli bir bölümü de ya sandığa gitmedi ya da geçersiz oy kullandı…
***
AKP içindeki bir avuç rantçının ve besleme yandaşın Ekrem İmamoğlu’nun kazanması karşısındaki paniği ve korkusu “anlaşılabilir” bir şey…
Ama onlardan daha büyük paniğe ve korkuya kapılan Doğu Perinçek’in telaşı anlaşılır değil…
Tamam, Doğu Perinçek daha önce de AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile “aynı gemideyiz” açıklaması yapmıştı…
Tamam, Doğu Perinçek daha önce de AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile “aynı mevzideyiz” açıklaması yapmıştı…
***
Anlaşılan “aynı gemide” olduklarını söylediği AKP’nin ve Erdoğan’ın kaybetmesi Doğu Perinçek’te “panik” yaratmış…
Anlaşılan “aynı mevzide” olduklarını söylediği AKP’nin “mevzi” kaybetmesi Doğu Perinçek’te “panik” yaratmış…
Halbuki Doğu Perinçek için fark etmez; “batan gemiyi” terk eder, atlayacak yeni bir “gemi” bulur her zaman olduğu gibi…
Halbuki Doğu Perinçek için fark etmez; kaybeden tarafı hızlıca terk edip yeni bir “mevzi” yeni bir “maske” anında takabilir her zaman olduğu gibi…
***
Doğu Perinçek Ekrem İmamoğlu’nun “bir ABD projesi” olduğunu söylüyor…
Niye; Ekrem İmamoğlu “BOP eş genel başkanıyım” mı dedi?
Niye; Ekrem İmamoğlu 1 Mart tezkeresi için mi çalıştı, 1 Mart tezkeresine “evet” demeyen milletvekillerinin tamamını partiden mi kovdu?
Niye; Ekrem İmamoğlu Irak’ı işgal eden ABD askerleri için dua mı okudu?
***
Doğu Perinçek, Ekrem İmamoğlu “İstanbul, Ankara’dan yönetilmez” sözünden Ekrem İmamoğlu’nun hem “ABD projesi” olduğu hem de “Türkiye, Ankara’dan Washington’da yönetilir” demek istediğini iddia ediyor…
Biliyorsunuz Doğu Perinçek “zehir hafiye”, anında çözmüş…
İstanbul’un İstanbul’dan yönetimi iddiasından bu sonucu çıkarmak ancak Doğu Perinçek’in başarabileceği bir şey…
Peki, İstanbul nereden yönetilmeli…
***
Yerel seçimler veya kanundaki tam karşılığıyla “mahalli idareler” seçimi…
Zaten adı üstünde bu seçimlerde “mahalli idareleri” seçiyoruz…
Amaç merkezin vesayetinden kurtulmak…
Amaç yerinde yönetim…
***
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi hep konuşulan hep gündemde olan bir sorun, bir talep…
İstanbul’un Ankara’dan değil İstanbul’dan yönetilmesi talebi yalnızca İstanbul’da yerel yönetimi güçlendirme talebi değil…
Bu talep aynı zamanda Ankara’yla ifade edilen “tek kişi” yönetimine de bir itirazdır…
İstanbul’u İstanbul halkı yönetecektir Ankara’daki saraydaki beyler değil…
***
Doğu Perinçek’in bir diğer iddiası da Ekrem İmamoğlu’nun “Kent Anayasası” talebi üzerinden İmamoğlu’nun hem “ABD yanlısı” hem de “bölücü” olduğu iddiasıdır…
Ekrem İmamoğlu “Kent Anayasası” derken “ben Anayasayı tanımıyorum, İstanbul kendine bağımsız bir anayasa yapsın” demiyor…
Kent Anayasası demek İstanbul’da yerel yönetimler programı demek…
Kent Anayasası demek İstanbul’un hakları ve çıkarları için İstanbul halkıyla “toplumsal sözleşme” demek…
***
Artık yalnız insana ve devlete karşı işlenen suçlardan başka suçlar da var…
Diğer canlılara karşı işlenen suçlar…
Çevreye/doğaya karşı işlenen suçlar…
Kente karşı işlenen suçlar…
***
Kente karşı işlenen suçların hem kaynağı hem de muhatabı yerel yönetimlerdir…
Dolayısıyla kenti de artık yaşayan canlı bir organizma olarak kabul etmek gerekir…
İnsana, çevreye, diğer canlılara karşı suçlar gibi kente karşı da işlenen suçlar cezasız kalmamalı…
Bu nedenle de bütün kentlerde tarihi, kültürü, doğayı, insanı koruyan “kent anayasaları”, yerel yönetim programları olmalı…
***
İstanbul seçimlerinde doğrudan AKP’ye destek çağrısı yapamayan Doğu Perinçek ve partisi çareyi CHP ve Ekrem İmamoğlu’na saldırıda bulmuş…
Yandaş medyadan daha çok CHP ve Ekrem İmamoğlu aleyhine yayın yapıyorlar; yalan üstüne yalan söylüyorlar…
Ama boşuna…
Bindiğiniz gemi batıyor; İstanbul “mevzisi” bir avuç rantçının işgalinden kurtuluyor…
***
Doğu Perinçek bildiğimiz Doğu Perinçek…
Hatta sınırlarını zorluyor…
Şimdi de kendini “Mesih” ilan ediyor…
Hasan Mezarcı ile “Mesih”lik kavgasına tutuşuyor…
***
Üzücü olan Doğu Perinçek’in bu duruma düşmesi değil…
Üzücü olan hala bazı iyi niyetli insanların Doğu Perinçek’in etrafında olması…
İstanbul seçimleri umarım bu insanlar için bir “uyanış” kıvılcımı olur…
İstanbul’daki “haramilerin saltanatı”nı yıkmak için herkes Ekrem İmamoğlu etrafında buluşur…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
demek o kadar yanı. perıncekın etı ne budu ne rakıp alacak baska bır yer bulamadınızmı. %1 lık oyu ıle sızı korkutan nedır. onu kım dınlıyorkı .kendı kenıdne oyalnaırken adamı yazılarınızla onemsetıyorsunuz.
ama tabı gercek baska