Erken Seçim Ne Zaman Olacak?

İmambakır Üküş; Şu anda ''devlet bürokrasisi''nde AKP–MHP koalisyonu 'fiilen' kurulmuş durumdadır. Şu anda 'erken seçim' mart sonu veya nisan başı gibi görünüyor…

7 Haziran akşamından itibaren Türkiye “erken seçim”i konuşuyor.

Seçim sonuçlarını “beğen”meyen Recep Tayyip Erdoğan, daha o akşam “tekrar seçim”den bahsetmeye başladı…

Yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ikiz kardeşi” Devlet Bahçeli de “seçimse seçim” diyerek “erken seçim”den bahsetmeye başladı…

***

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan o dillerinden hiç düşürmedikleri “milli irade”yi “yok” saydılar…

Çünkü bu kez “milli irade” AKP’nin “tek başına” iktidar olmasına imkan vermedi…

Halk, sandıkta AKP’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a “dur” dedi…

Sandıkta oy kullanan yurttaşların %60’ı AKP’ye “hayır” dedi.

***

7 Haziran’ın üzerinden koca iki ay geçti…

Hala ortada kurulmuş bir hükümet yok…

İstifa etmiş AKP hükümeti hala Türkiye’yi yönetiyor.

12 bakanın milletvekillikleri düşmüş…

“Düşmüş” AKP hükümeti YAŞ’ta TSK’nın komuta kademesini belirliyor.

***

İstifa etmiş hükümet “icraat”larına devam ediyor.

Devletin temel kurumlarına “atama” üstüne atama yapıyor…

Birçok yerde çok sayıda insanı görevden alıyor.

“Düşmüş” AKP hükümeti Türkiye’yi “tek başına” yönetmeye devam ediyor…

***

“Düşmüş” ve “istifa” etmiş hükümet döneminde Suruç’ta “katliam” yapılıyor…

“Düşmüş” ve “istifa” etmiş hükümet döneminde asker ve polisler öldürülmeye başlanıyor…

“Düşmüş” ve “istifa” etmiş hükümet döneminde yollar mayınlanıyor, karakollara traktörlerle tonlarca bombalarla saldırılıyor…

“Düşmüş” ve “istifa” etmiş hükümet döneminde Türkiye, Suriye ve Irak’ta bombalar patlatıyor.

***

AKP, “koalisyon elma şekeri” ile CHP’yi iki aydır oyalıyor…

Türkiye kan gölüne dönmüş, CHP “aman koalisyon görüşmelerine zarar gelmesin” diye susuyor…

Ortada bir tiyatro oyunu oynanıyor…

Sonunda AKP’li Ömer Çelik “biz koalisyon görüşmesi yapmıyoruz, karşılıklı bilgilendirme yapıyoruz” diyor.

***

AKP ile koalisyon yapıp yapmamaya ne CHP ne MHP “karar” verecek…

Kiminle, nasıl bir koalisyon olup olmayacağına AKP değil, Recep Tayyip Erdoğan karar verecek.

Dolayısıyla zaten “koalisyon” için hazırlananların “cumhurbaşkanı kendi sınırlarına çekilsin”lerinin boş bir laf olmaktan öteye bir anlamı yok…

Koalisyon yapan, Recep Tayyip Erdoğan’la yapacak…

***

7 Haziran’dan itibaren Türkiye “erken seçim” iklimine girmiştir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk günlerde “hemen seçim” derken, anketlerde istediği sonuçları göremeyince süreci “zamana yayma”yı seçmiştir.

Bu nedenle görevlendirme olabilecek “en geç” zamanda yapılmıştır.

Bu nedenle “oylama” taktiği hayata geçirilmiştir…

***

“Erken seçim” artık kaçınılmazdır…

İster bir “koalisyon” olsun…

İster bir “azınlık hükümeti” olsun…

Her ne olursa olsun “erken seçim” kaçınılmazdır…

***

AKP, “tek başına” hükümet olmadan seçime gidemez…

Devletin ve kamunun bütün “olanak”larını kullanmadan seçime gidemez…

Bu nedenle AKP kesinlikle “yeni” bir “hükümet” kurarak seçimlere gidecektir…

Bir “seçim hükümeti”yle bakanlıkları meclisteki tüm partilerle “paylaşmak” AKP’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın “asla” kabul edeceği bir şey değildir…

***

AKP için en “uygun” çözüm “yeni bütçe” sonrası seçim olacaktır…

“Yeni bütçe” demek “yeni imkanlar” ve “yeni kadro” demektir.

AKP, 2016 bütçesinin “tamamı”nı “seçim bütçesi” olarak kullanacaktır…

MHP’yi buna bazı “imkan”ları ve “kadro”ları vererek “ikna” etmesi çok kolaydır.

***

Zaten AKP; cemaatle çatışma sürecinde devlet bürokrasisinde MHP ile birlikte hareket etmeye başlamıştır…

HSYK’dan eminiyetteki atamalara hemen her yerde cemaatten boşatılan yerlere AKP, MHP’li kadroları atamaktadır…

Şu anda “devlet bürokrasisi”nde AKP – MHP koalisyonu “fiilen” kurulmuş durumdadır.

***

Şu anda “erken seçim” mart sonu veya nisan başı gibi görünüyor…

Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli “ittifakı” Türkiye’yi seçime götürüyor…

Zaten Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin “söylem”leri arasında bir fark kalmadı…

***

Yapılacak tek şey Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte “Kur’an”a el basması…

Gerisi “teferruat”tan başka bir şey değil…

Ne diyelim…

Tanrı Türk’ü, Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’dan korusun…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni