Gelenekten Geleceğe: 15-16 Haziran Direnişi
Direnen işçi sınıfı kazanacaktır. THY işçilerinin direnişi bir fırsattır…
Bugün 15-16 Haziran direnişinin 42. Yıl dönümü…
İşçi sınıfının devrimci sendikal örgütlenmesinin önünü kesmek isteyen Finans Kapital’e işçi sınıfının İstanbul ve
Kocaeli merkezli eylemli cevabının üstünden geçen bu 42 yılda, işçi sınıfı hareketi ne durumda…
***
1970 Haziran’ında AP iktidarının DİSK’in örgütlenmesinin ve mücadelesinin önünü yasayla kapatma girişimine
eylemle cevap verebilen işçi sınıfı ve temsilcileri bugün yaşanan bütün hak kayıplarına rağmen sessiz-sedasız…
1960 sonrası hızla gelişen işçi hareketi, TÜRK-İŞ barikatını aşmış, sendikal mücadele alanında DİSK’i yaratmıştı…
TÜRK-İŞ’in Amerikancı sarı sendikacılığına bir tepki olarak başlayan hareket, sonunda DİSK’in kurulmasına yol
açmıştır…
DİSK, kuruluşundan itibaren gelişen işçi sınıfı hareketinin buluşma noktası olmuştur…
DİSK’in önlenemeyen yükselişi karşısında paniğe kapılan egemen güçler ve onların siyasi temsilcileri, DİSK’i yok
etmek için 274-275 sayılı ‘sendikalar ve grev-toplu sözleşme’ yasalarında değişikliğe gitmişlerdi…
İstenen değişiklik fiilen DİSK’in yok olması anlamına geliyordu…
Egemen güçlere korkulu rüyalar gördüren 15-16 Haziran’da işçi sınıfı, sendikal hak ve özgürlüklerine sokakta sahip
çıktı…
Devrimci gençlik, işçi sınıfına destek çıkarak eylemlere katıldı…
İşçi sınıfıyla devrimci gençliğin buluşmasından rahatsız olan egemen güçler ve sendika bürokrasisi hızla uzlaşarak,
direnişe son verdiler…
***
İşçi sınıfıyla devrimci gençliğin buluşmasının yaratacağı devrimci etkilerin sonuçlarını egemen güçler, sol-sosyalist
güçlerden daha iyi gördü ve anladı…
15-16 Haziran şanlı direnişle DİSK’e sahip çıkan işçi sınıfı, ne yazık ki devrimci gençlikle buluşmasını
gerçekleştiremedi…
Ayrı ayrı kanallarda akmaya başlayan işçi hareketi ve devrimci gençlik hareketlerinin sonucunu 1970’lerde hep gördük-
yaşadık…
***
İşçi sınıfının siyasal ve sendikal mücadele ve örgütlenmesine yönelik saldırılar sistematik olarak devam etti…
12 Mart, arkasından 12 Eylül işçi sınıfının mücadelesine ve örgütlenmesine büyük darbeler vurdu…
Ama en büyük darbeler 1990’lardan itibaren vurulmaya başlandı…
Bir yanda ‘neo-liberal’ ekonomik politikalarla işçi sınıfına yönelik saldırılar sürerken, esas olarak işçi sınıfının
örgütsüzleştirilmesi hedeflendi…
İşçi sınıfının mücadelesi ve örgütlenmesi ‘önemsiz’leştirilirken, ideolojik olarak ‘sınıf’ ve ‘sınıf mücadelesi’ kavramları
reddedildi…
İşçi sınıfı yerine içi boş bir ‘çalışanlar’ kavramı ikame edilerek, bilinç bulanıklığı yaratıldı…
Ama, daha da önemlisi var olan tüm örgütlenmeler boşa çıkarıldı…
***
Son 10 yıldırsa sermayenin ve devletin sendikalar üzerindeki fiili egemenliği artık tartışılmaz durumda…
İşçi sınıfının mücadele ve dayanışma merkezleri olması gereken sendikalar, artık bu özellikleri kaybetmiş
durumda…
Sendikalara egemen olan sağlı-sollu tüm yapılar, işçisınıfı mücadelesinden ve örgütlenmesinden kopmuş durumda…
Tek hedef ve amaç var; sendikalarda iktidarı elde tutmak…
Bunun bilincinde olan AKP iktidarı, son 10 yıldır bütün sendikaları parmağında oynatıyor…
Özellikle işçi sınıfı içinde ‘kamu’ merkezli HAK-İŞ örgütlenmesiyle AKP tam bir ‘yandaş’ sendika yaratmış
durumda…
HAK-İŞ ortaya çıkması ve özelleştirmelerle kamuya ait büyük işyerlerinin ortadan kaldırılmasıyla TÜRK-İŞ’in dayandığı
zemin çökmüştür…
Her ne kadar AKP yandaşlarının elinde işlevsiz bir konuma da gelse TÜRK-İŞ her geçen gün kamu işyerlerini HAK-
İŞ’e kaptırarak giderek küçülüyor…
Öylesine işlevsiz ve iktidar avadanlığına dönüşmüş bir TÜRK-İŞ’le karşı karşıyayız ki, son yılların en önemli işçi
direnişi olan THY çalışanlarına bile sahip çıkmaya korkuyor…
***
Geçmişin işçi sınıfının devrimci geleneğinin temsilcisi olan DİSK de büyük oranda erimiş-eritilmiş durumdadır.
İşçi sınıfının hakları ve özgürlükleri için mücadele yerine kendilerini parlamentoya atmanın derdindeki genel
başkanlarının da etkisiyle, DİSK mücadele alanlarından koparılmıştır.
Bugün en az üyeye sahip sendika DİSK’tir. DİSK‘in en büyük sendikası ise CHP’li belediyelerde örgütlenen Genel-
İş’tir…
DİSK, geçmişinden ders alarak günümüzde birleşik bir sınıf hareketi yaratmak göreviyle karşı karşıyadır…
Başka da çıkar yol yoktur…
Bu noktada, yeni DİSK yönetimine büyük görevler düşüyor.
***
İşçi sınıfının mücadele geleneği, bugünü de aydınlatıyor, yol gösteriyor…
Dün nasıl haklara ve özgürlüklere sokakta sahip çıkmışsa, bugün de sokaklar işçi sınıfını bekliyor…
Dünde, bugünde ‘yolumuz, işçi sınıfının yoludur’ diyenler kazanmıştır…
Direnen işçi sınıfı kazanacaktır. THY işçilerinin direnişi bir fırsattır…
Bütün işçi-emekçi hareketleri, THY direnişinin başarısı için birleşmelidir…
THY işçileri yolu açmıştır.
Şimdi görev, 15-16 Haziran direnişi ruhuyla bu yola sahip çıkmak ve büyümektir…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları