loading
close
SON DAKİKALAR

Gençlik Kurultayı Notları

İmambakır Üküş
Tarih: 25.06.2012
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş izlediği CHP 13. Gençlik Kurultayını yazıyor, ''Gençlik kurultayına ‘sol’ damgasını vurdu''…

8 yıl aradan sonra yapılan gençlik kurultayı CHP’de gençlerin tavrı ve gelecek için umut vericiydi…

 

Barbaros Dinçer’in ve yol arkadaşlarının kararlı tavrıyla genel merkezdeki direnci kırarak kurultay yapılması çok önemli bir adımdır…

 

Bu süreçte kurultay kararına destek veren CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrı da önemlidir…

 

MZG’nin bütün engellemelerini Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle aşan Barbaros Dinçer, ne yazık ki CHP içinde yapılan ‘hukuksuzluğa karşı mücadelede’ aynı desteği bu konuda göremedi…

 

Kemal Kılıçdaroğlu, yaşanan olumsuzlukların çözüleceğini görüşme yaptığı gençlere de söylemesine rağmen hiçbir adım atılmadı…

 

CHP içindeki hukuksuzluk sorunu Barbaros Dinçer’in konuşmasına da şu sözlerle yansıdı:’’ CHP hukuk için mücadele ediyor. Özgür iradenin meclise yansıması için mücadele ediyor. Biz gençler bu mücadelenin içinde yer aldık. Ama ne yazık ki CHP içinde yaşadığımız hukuksuzluklara hiçbir merkez yönetici veya milletvekilimiz itiraz etmedi. Bu duruma seyirci kalan milletvekillerine hakkımızı gençler olarak helal etmiyoruz’ dedi…

 

***

 

Sabah 09.30’da Anıtkabir’de CHP gençlik kolları olarak çelenk koymayla başlanacağı söylenen gençlik kurultayında, ‘salona gitmek’ sorunu dolayısıyla önce iptal edildi…


 


Ancak, tören olacak diye gelen bir il ve ilçeden gençler Anıtkabir’de buluştu…

 

Gençlerle birlikte olan Antalya Büyükşehir Belediye başkanının gençlere sahip çıkmasıyla Eskişehir gençlik kolu il başkanı törene öncülük etti…

 

 

CHP gençlik kolları çelengi mozoleye konuldu…

 

***

 

CHP’nin son dönem korkulu rüyası ‘katılım sorunu’ bu kurultay için de geçerliydi…

 

Herkes katılımı merak ediyordu…

 

Acaba, salon boş mu olacaktı?

 

Sabah saatlerinde herkese hâkim olan bu ‘endişe’ illerin katılımıyla büyük ölçüde giderildi…

 

Korkulan olmadı, hınca hınç bir doluluk olmasa da yine de büyük bir katılım vardı…

 

Daha önemlisi gençlerin yoğun ilgisiydi…

 

Kılıçdaroğlu’nun kurultaya katılıp katılmayacağı belli olmaması, ‘protokol’ ve ‘fotoğraf verme’ meraklılarının katılımını engellemişti…


 

Kılıçdaroğlu’na ‘görünme’ için gelenler, Kılıçdaroğlu salondan ayrılır ayrılmaz salonu terk etti…

 

***

 

Salonda delegeler saha içinde ‘taraf’tarlarsa tribünlere dizilmişti…

 

Salonda ne basına ne de diğer gelen konuklar için yeterli bir hazırlık yoktu…

 

CHP genel merkezi bu ‘işleri’ pek dert edinmemişti…

 

Basına ayrılan bölüme elektrik bile çekilmemişti, uyarılarımız üzerine yapıldı…

 

Salonda,  izleyiciler-konuklar için iki tribün vardı…

 

Birinde Emre Doğan’ın başkanlığını destekleyenler, diğerinde ise Barbaros Dinçer’i destekleyenler vardı…

 

Salonda kitle desteği ve salona hâkimiyet Barbaros Dinçer’den yana görünse de delege desteği Emre Doğan’ı işaret ediyordu…

 

***

 

Gençlik kurultayına ‘sol’ damgasını vurdu…

 

Her iki adayı destekleyen konuşmacılarda her iki aday da partinin tavrının solda olması gerektiğini vurgulaması çok netti…

 

CHP’yi liberalleştirmek ve DSP vari yapmak isteyenlerden eser yoktu…

 

Gençler, partinin daha sola açılmasını istiyorlardı…

 

***

 

Barbaros Dinçer ve arkadaşları tarafından çok sık eleştirilen ‘gençlik sorumlu’ il, ilçe ve genel başkanlığı ‘makam’ı, aynı eleştiriyi Emre Doğan’dan da aldı…

 

Emre Doğan yaptığı konuşmada ‘eğer seçilirsem Pazartesi ilk işim genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na bu talebinizi iletmek olacaktır’ dedi…

 

Parti içi ‘vesayet’ veya gençlerin iradesine müdahale iki başkan adayının da konuşmasında ortak olan konulardan biriydi…

 

Gençlerin vesayete itirazı çok önemliydi…

 

***

 

Esas ‘vesayete itiraz’ protestosu Barbaros Dinçer’in konuşması sırasında gerçekleşti.

 

Yapılan protesto ve Barbaros Dinçer’in konuşmasına egemen olan düşünce ‘vesayete isyan’dı

 

Barbaros Dinçer’in konuşmasına salon ‘özgürlük, devrim, isyan’ sloganıyla karşılık verdi. Bütün konuşmaya ve kongrenin kapanışına kadar süren MZG protestosu salona damgasını vurdu.


 

MZG istifa’yla başlayan, ‘gençlik burada, MZG nerede’yle devam eden gençler daha da ileri giderek salona Barbaros Dinçer’i desteklemek için astıkları ‘faşizme siper Barbaros Dinçer’ olarak değiştirerek verdiler.

 

Gençler MZG protestosuna salonun büyük bir bölümü katıldı, buna Emre Doğan’ı destekleyen delegeler ve gençlerin de bir kısmı da dahildir…

 

***

 

Gençlerin tanımıyla MZG, Mehmet Zeki Gündüz CHP MYK üyesi ve gençlikten sorumlu genel başkan yardımcısı…

 

Sabah Hazirun listelerinin başında, imza işlerini kontrol eden bir ‘genel başkan yardımcı’sıydı…

 

Gençlik kongrelerine ve kurultay sürecine müdahalelerinin bedelini ağır ödedi…

 

CHP tarihinde olmayan bir ilkin yaşanmasına neden oldu…

 

Yüzlerce genç, saatlerce onu protesto etti…

 

Bu protesto havası salona o kadar egemendi ki bir Allahın kulu çıkıp da ona sahip çıkmadı…

 

Ya da ‘Arkadaşlar ayıptır. Protesto ettiğiniz CHP Genel Başkan Yardımcısıdır’ demedi…

 

Öyle ki gençlik kolları genel başkanı olmasını çok istediği Emre Doğan ve yol arkadaşları da ona sahip çıkamadılar…

 

Tam tersine, Emre Doğan ilk işinin bu gençlikten sorumlu genel başkan yardımcılığının kaldırılması olacağını söyledi…

 

***

 

Emre Doğan, bu yarışta ‘doğuştan’ şanslıydı…

 

Her şey ondan yanaydı…


 

Neredeyse merkezde aktif siyaset yapan herkes ondan yanaydı…

 

MZG ve Gürsel Tekin’in ondan yana olmasından öte, ‘kongrelerin efendisi’ yeni Sevigen Gürsel Erol da her yönüyle yanında ve destekçisiydi…

 

Barbaros Dinçer ve arkadaşları ise örgütün vicdanıyla birlikte olmayı seçtiler…

 

Bu CHP MYK’sında ve CHP içinde Barbaros Dinçer’e destek olanlar var mıydı?

 

Bilen açıklarsa hepimiz öğrenmiş oluruz…

 

MZG ve Gürsel Tekin ittifakını ise Emre Doğan’ın MYK listesine bakarsanız görürsünüz…

 

MZG ve Gürsel Tekin ittifakı için söylenecek tek şey: Denize düşen birbirine sarılır

 

***

 

Emre Doğan da konuşmasında Sol’a ve Kemalizm’e bağlılığa vurgu yaptı…

 

Parti içi vesayete karşı söylem gerçekleştirdi…

 

Ankara ve İstanbul delegelerinin desteğiyle bu yarışı önde bitirdi…

***

Divan başkanı Zeki Alçın genelde çok başarılı bir divan yönetimi gerçekleştirdi…

 

Bence tek ‘eksik’liği blok liste oylamasında yaptı…

 

Mutlaka bu önerinin lehine ve aleyhine konuşma yapmaya izin vermeliydi…

 

Ama Emre Doğan ve Barbaros Dinçer’in ortak eğiliminin ‘blok liste’ olduğunun söylemesiyle bu tartışmaları bitirmek istedi…

 

Barbaros Dinçer, Beyoğlu İlçe Kongresi’nde, İstanbul İl Kongresi’nde ‘blok’ listeye desteğini devam ettirmiş oldu…

 

Parti içi demokrasiden yana bir tavır sergileyen Barbaros Dinçer bu çelişkiyle yüzleşmelidir…

 

***

 

Zeki Alçı’nın hem Ankara il başkanı olmasının hem de eski gençlik kolları genel başkanı olmasının verdiği özgüvenle soruna ve kavgaya dönüşecek birçok şeyi müdahaleleriyle önledi…

 

Herkese eşit davrandı. Herkese söz hakkı vermeye çalıştı…

 

Yunus Emre hariç neredeyse son on yılın tüm gençlik kolları başkanı oradaydı…

 

Erhan Baydar dışında hepsi konuştu…

 

Salonda yaşanan kısa süreli bir gerginlik bu konuşmalardan sonra yaşandı…

 

Geçmiş dönemde gençlik kolları genel başkanlığı yapanlar ‘gençlik kurultayı kararı doğru bir karardır’ dediler…

 

Daha sonra söz alan bir gençlik temsilcisi de ‘yetki ve söz sizdeyken niye yapmadınız’ deyince salonda kısa bir gerilime neden oldu…

 

Güç ve iktidar ellerindeyken ‘demokrat’ olmayanlara güzel bir soruydu…

 

Divan başkanı Zeki Alçın ve gençlerin sağduyulu davranışlarıyla kısa sürede gerilim yatıştı…

 

***

 

MZG eliyle hazırlanan Hazirun listesi de sıkıntı yarattı…

 

Başkan adaylarının divana adaylık başvurusu verilmesi de tartışma yarattı…

 

Ayrıca Başkan adaylarının listelerinin divan tarafından okunacağı söylemi de de sıkıntı yarattı…

 

Emre Doğan ve onu destekleyenlerce Zeki Alçın’a kısa süreli bir tepki oluştu…

 

Ama bütün tepkilere rağmen Zeki Alçın divan olarak aldığı kararın arkasında durdu…

 

***


 


Gençlik kurultayının delege sayısı 538

 

Kurultaya katılan delege sayısı 441

 

Emre Doğan divana 455 delegenin imzasının olduğu bir başvuru dilekçesi verdi…

 

Barbaros Dinçer de 151 delegenin imzası olan bir dilekçe verdi…

 

Yılların deneyimli siyasetçi ve örgütçüsü Zeki Alçın bu duruma tepki koydu…

 

Emre Doğan’a ‘olur mu böyle şey, Hazirun’dan fazla imza var’ dedi…

 

Fotokopilerle hazırlanmış imza metni tartışma yarattı.

 

Kısa süreli divanla yaşanan gerilim, daha sonra giderildi…

Bütün salondaki delegelerin imzası bile Barbaros Dinçer ve ekibinin dahil, Emre Doğan’a verildiği söylenen imza sayısına ulaşamıyordu…

 

Ortada bir ‘sahtecilik’ olayı vardı…

 

Sahi, bizim yasalarımızda da suç olan bu sahteciliğe CHP’de kimsenin itirazı olmayacak mı?

 

***

 

Bütün yaşanan gerilimlere rağmen salondaki hava ve konuşmalar gösterdi ki aslında gençlerin arasında öyle derin uçurumlar yok…

 

CHP’de iktidar olmak veya ‘güç’ olmak isteyenler gençleri kendi kişisel kavgalarına kurban ediyorlar…

 

Gençler, vesayetçi siyasetin kırılması için önemli bir adım attı. Önemli olan bu yolda devam etmek…

 

Önce birbiriyle slogan atmak veya marş söylemek için yarışan ‘taraf’ gençler sonra hep birlikte tüm marşları ve sloganları attı…

 

İşte istenen ve beklenen bu kadar…

 

CHP gençliğinin hep birlikte el-ele kol-kola Türkiye’nin ve CHP’nin yarınlarını birlikte örebilmelidir…

 

Kongre-kurultay süreci bitmiştir…

 

Kazanan gençlik olmuştur…

 

Kazanan CHP olmuştu…

 

Bu kadar umutsuzluğun kol gezdiği günlerde CHP’li gençler umudun öldürülemeyeceğini ortaya koydular…

 

***

 

Gençlik gelecektir…

 

Gençliğe ‘müdahale’ geleceği engellemektir…

 

Umut gençlikte…

 

Umut, gençliğin özgür iradesinde…

 

Bu coşkulu kurultayın hazırlanmasında emeği olan herkese teşekkürler…

 

Çıkıp konuşma yapan, özgür iradesini yansıtan herkese teşekkürler…

 

İyi ki varsınız…

 

İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları