Verdiğin ''emir''le 7 genç insan hayatını kaybedecek. Ama sen "mağdur" edebiyatıyla kendini ''demokrat'' ilan edeceksin...
AKP tam bir "yalan rüzgarı"...
Hem de çok güçlü bir "yalan rüzgarı"...
Önce bir "yalan" söylüyor...
Sonra ellerindeki medya gücüyle bunu güçlü bir "rüzgar"a dönüştürüyor...
***
AKP'nin en önemli "başarı"sı "Algı" yaratmak ve "Algı" yönetmek...
Önce bir "algı" oluşturuyorlar...
Sonra ellerindeki "propaganda" araçlarıyla o "algı"yı yönetiyorlar...
***
Bakın...
AKP, önce uyduruk bir "darbe karşıtlığı" algısı yarattı...
Sonra bu "algı"yı kullandılar...
Bu kez AKP'yi "darbe mağduru" ilan ettiler...
Bu durum öylesine bir "hal" aldı ki; Sanki AKP tüm Cumhuriyet döneminde "mağdur" edilmiş...
***
Gezi direnişi patlak verdiğinde de AKP medyası inanılmaz bir "kara propaganda" yaptı...
"Gezici"leri suçlamak için her yalana başvurdular...
Ne "gizli servis"ler bıraktılar...
Ne "faiz lobisi"...
Ne "Baronlar"...
***
Şimdi de Ahmet Kaya üzerinden bir "algı" yaratıp yönetmeye çalışıyor...
Sanki 11 yıldır iktidarda olan başka bir parti gibi konuşan Başbakan, Ahmet Kaya'nın mağduriyetinden kendine "pay" çıkarıyor...
"Ahmet Kaya'ya saldıranlarla Geziciler aynı" yalanını söylüyor...
Gerçekten de o gece Ahmet Kaya'ya saldıranlarla Geziciler aynı İnsanlar mı?
Kim Ahmet Kaya'ya saldıranlar...
Kim Geziciler...
Mesela Mehmet Ali Alabora nerede?
Mesela Levent Üzümcü nerede?
Mesela Mimarlar Odası nerede?
Mesela Tabipler Odası nerede?
Mesela "Taksim Dayanışması"nda yer alan yüzlerce kurum temsilcisi nerede?
***
Sen Gezi direnişçilerine "saldırın" emrini ben verdim diyeceksin...
Verdiğin "emir"le onlarca insan sakat kalacak...
Verdiğin "emir"le yüzlerce insan yaralanacak...
Verdiğin "emir"le 7 genç insan hayatını kaybedecek...
Ama sen "mağdur" edebiyatıyla kendini "demokrat" ilan edeceksin...
***
Hadi canım sende...
Bu kadar yalanı Hitlerin propaganda bakanı bile söylememişti...
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni