Hacı Bektaş izlenimleri
İmambakır Üküş'ten Hacı Bektaş izlenimleri...
Bu yıl 49. Ulusal, 23. Uluslar arası Hacı Bektaş Veli’yi anma etkinlikleri için Hacı Bektaş’taydık…
Uzun bir süredir yaz-kış birçok kez gittiğim Hacı
Bektaş’ta bu yıl, aynı zamanda Hacı Bektaş Veli geleneğini yaşatan ‘çelebi’
ailesiyle –Ulusoylar- tanışma fırsatım oldu…
Aynı zamanda Amasya’dan, Tokat’tan Urfa ve Düzce’den
gelen canlarla birlikte, ‘çelebi’lerin konağında ‘halk’ ve ‘hak’ sofrasında birlikte kahvaltı etme imkânı bulduk.
O konak, aynı zamanda Kurtuluş savaşında Mustafa
Kemal’in geldiği, Cemalettin Çelebi Efendi ile görüştüğü konaktır…
O görüşmenin yapıldığı yer Kültür Bakanlığı
tarafından ‘Atatürk müzesi’ haline
getirilmiştir…
Biz o müzeyi gezemedik, çünkü anlamsız ve kimin tarafından
bilinmeyen bir şekilde ‘mühürlenmiş’
durumdaydı…
***
Alevi-Bektaşi inancı açısından kutsal olan Hacı Bektaşi Veli Dergâhı ne yazık ki hak ettiği
konumda değil…
Her yıl milyonlarca yurttaşın ziyaret ettiği ilçe ve Dergâh bu törenlere ve ziyeretlere
uygun değil…
Her yıl siyasilerin bol bol ‘nutuk’ atıp, sevgi ve dostluktan bahsettiği yer, ne yazık ki bu
güne kadar hiçbir gerçek ‘ilgi’ ve ‘destek’ görmemiş durumda.
Beş bin nüfuslu ilçe, Hacı Bektaşi Veli’yi anma için
yapılan törenlere katılan yüz binlerce insanı hiçbir anlamda ‘barındıracak’ koşullara sahip değil…
Suyu bile törenlerde doğru-dürüst akmayan ilçede,
konserlere verilen ücretler ve yapılan masraflar ilçenin yenilenmesine harcansa daha doğru bir iş yapılmış
olur…
***
Hacı Bektaş, ne sosyal
ne de fiziki koşulları itibariyle bu
kapsamda bir ziyaretçiyi çağdaş koşullarda ‘misafir’ edecek durumda değil…
Ne doğru dürüst kalacak yer var…
Ne de sağlıklı ‘beslenme’
imkânı…
Özellikle, bin bir yokluk ve zorlukla oraya
gelen inançlı yoksul Alevi ve Bektaşiler için durum daha da kötü…
Yollarda, sokaklarda, parklarda ve tarlalarda ya uyduruk çadırlar ya da arabalarda
uyumaya ve en ilkel koşullarda toz-toprağın içinde yemek yemeye çalışan o
inançlı Alevi-Bektaşileri gördükçe, zengin sofralarda beş yıldızlı otellerdeki ‘iftar sofraları’ aklıma geldi…
***
Bu yıl hükümeti Enerji Bakanı Taner Yıldız temsil
etti.
Yakın bir zamanda Hacı Belediyesi’nin elektiriğinin ‘borcu’ dolayısıyla kapatılması aklıma
gelince, bu ironiye acı acı
gülümsemek dışında insanın elinden başka bir şey gelmiyor…
Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın Hacı Bektaşi Veli’den
Hacı Bayramı Veli olarak bahsetmesi ise gülüşmelere yol açtı…
Demek ki ‘zorla’
olmuyor hiçbir şey…
Hükümet yetkililerinin ismi okundukça bir çok insan ‘yuh’
çekti…
‘İncinsen de
incitme’ diyen Hacı Bektaşı Veli’nin topraklarına yakışmayan bir görüntü
oluştu…
***
Hacı
Bektaşi Veli Dergâhı, resmi statü olarak bir müze…
Ve tüm yetkiler bakanlıkta…
Dergâhta çalışanlar da ‘bakanlık’ elemanları…
Dergâhla ve o inanç dünyasıyla ilgisi olmayan, olaya
yalnızca ‘iş’ olarak bakanlarca
yönetiliyor…
Alevi-Bektaşi inancında olanlar için oldukça acı bir
durum…
Aynı acı durum dergâha
daha sonra eklenen ‘cami’ için de
geçerli…
Dergâhın ‘orijinal’
halinde olmayan ‘cami’ ne yazık ki ‘zorla’ oraya ‘iliştirilmiş’ durumda…
***
Müthiş bir ‘inanç’
var…
Yaşlısı, genci, çocuğu, kadını taşı toprağı ‘öpüyor’
Her yerden ‘inanç’
fışkırıyor…
Ama ne yazık ki bu ‘inanç’a gereken ‘saygı’
gösterilmiyor…
Ne Dergâhta bu saygıyı görebildik…
Ne de yapılan törenlerde…
Bu Dergâhın ve anma törenlerinin bugüne taşıyanlara
karşı da bir ‘vefasızlık’ durumu var…
Yüzlerce yıllık yok
sayma ve asimilasyonlara karşı
Alevi-Bektaşi inancını bu günlere getiren herkese ayrımsız sahip çıkılmalı…
Emeklerine saygı gösterilmelidir…
***
CHP
tam kadro Hacı Bektaş’ta idi…
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve genel başkan
yardımcıları, milletvekilleri ve belediye başkanları…
Hepsi protokolda
sıralanmışlardı…
‘Protokol’
bölümü halktan ayrılmış, kimsenin
girmesine ‘izin’ verilmeyen bir yer…
Ne yazık ki, CHP’nin
bütün protokol erkanı tüm tören boyunca yerinden kıpırdamadı…
Onlar için genel başkanla ‘aynı hizada’ oturmak çok önemliydi…
Aynı sırada yer bulamayanlar belediye başkanına ‘gönül koymuş’tu…
Hiç birisi yerinden kıpırdamadı, halkın arasına
karışmadı…
Kılıçdaroğlu ile geldiler…
Kılıçdaroğlu konuşmasını bitirdikten sonra, onunla
birlikte gittiler…
***
CHP
milletvekili Durdu Özpolat, yaptığı girişimle Dergâhta açılacak ‘ticari’ yeri engellemişti.
Belediye başkanı tarafından yaptıkları teşekkürle
anıldı…
Gitmeyip, Hacı Bektaş’ta kalan milletvekillerinden
birisiydi Durdu Özpolat…
CHP’nin
çok tartışılan ismi Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün de ikinci gün Hacı
Bektaş’ta olan isimlerden birisiydi…
Halkın yoğun ilgisiyle karşılaşan Hüseyin Aygün, Alevilikle ilgili iddialı görüşlere
sahip…
Ama Alevi-Bektaşi inancında çok önemli bir yer tutan
Hacı Bektaşi Veli Dergâhını ‘ilk’
kez ziyaret ediyor…
Acı bir ‘ironi’
gibi olan bu durum için Hüseyin Aygün’ü ‘pir’
affetsin demekten başka bir şey gelmiyor içimden…
***
CHP’li
belediyeler bu yıl etkin katılımcı
durumdaydı.
Çankaya, Yenimahalle, Maltepe ve Kartal belediyesi
etkin yardımlaşma yapan ve aktif katılım saglayan CHP’li belediyelerdi.
Kartal Belediye başkanı Altınok Öz, günler öncesinde
Hacı Bektaş’a gelerek hazırlıklara bizzat katıldı…
Konaklama için çok büyük bir çadır açan ve bir çok
etkinliği üstlenen Kartal Belediyesi, aynı zamanda kitlesel katılım da
sağlamıştı…
40 otobüsle Hacı Bektaş’a gelen Kartal Belediye
başkanı Altınok Öz, CHP genel
başkanına ev sahipliği yaptı…
***
Alevi-Bektaşi kurumları
ve inanç önderleri kendi aralarındaki ayrılığı
bir kenara bırakarak, Hacı Bektaş’a sahip çıkmalıdır.
Daha çağdaş ve yeterli imkânların sağlandığı anma
törenleri iş ve güç birliği, gönül birliği sağlanmalıdır…
Hacı Bektaş Dergâhı ve Hacı Bektaş ilçesinin bu
desteğe ihtiyacı var…
El ve gönül birliğiyle, Hacı Bektaş’ın tüm sorunları
çok kolayca çözülebilir…
Yeter ki istensin…
Yeter ki adım atılsın…
Bir olalım, iri olalım, diri olalım felsefesine
inananların bir, iri ve diri olmak için adım atmamasını anlamak mümkün değil…
Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na sahip çıkmak hepimizin
görevidir…
İmambakır
Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları