İmambakır Üküş, ''Hukuk adına, Adalet adına hepimizin ''güvenliği'' için Bekir Bozdağ derhal istifa etmeli, istifa ettirilmelidir''...
Bu yıl Hacı Bektaş-i Veli anma etkinliğine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a protestolar damgasını vurdu.
Bekir Bozdağ'ın alana girişiyle başlayan protestolar, konuşma sırasında da devam etti.
En son bir protestocunun sözlü tavrının yankıları ise hala devam ediyor...
***
Barışın ve hoşgörünün simgesi Hacı Bektaş-i Veli'nin anıldığının bir yerde bütün bunların olması hiç ''hoş'' değil...
Ama, 11 yıldır uygulanan baskıcı ve ayrımcı AKP politikalarına tepkisiz kalınması da olacak ''iş'' değil....
Ayrıca, protestoları hiç kimse örgütlemedi.
Doğal, kendiliğinden gelişen protestolardı.
AKP iktidarının temsilcileri artık her yerde protesto edilmeye ''alışma''ları lazım...
Artık, AKP için ''balayı'' dönemi bitti.
Artık, AKP için ''Her yer Taksim, her yer direniş''...
***
Hiç bir şekilde protestolarımız ''meşru zemin'' dışında olamaz...
Şiddet ve Fiziki müdahale içeren hiç bir eylemliliği kabul etmek mümkün değil...
Bizim gücümüz haklılığımız ve meşruluğumuzdan kaynaklanıyor...
Hiç bir şekilde bunu ''bozan'' eylemlilikler içinde olamayız...
Gezi Direnişi boyunca bütün olağanüstü polis şiddetine ve baskısına rağmen bizler hep meşru zeminde kalma mücadelesi yürüttük.
Polise atılan ''taş'' ve ''pet şişe''lere bile karşı çıktık.
İktidar ve polis bilinçli bir şekilde her geçen gün şiddetin dozunu artırarak tepkilerin tümden ''çığırından'' çıkması için elinden geleni yaptı.
Buna rağmen bizler, ''meşru zeminde'' mücadele ederek ''haklı'' konumumuzu korumaya hayret ettik.
Dolayısıyla, dünde bugünde yarında her türlü şiddete ve fiziki müdahalelere karşı durmaya devam edeceğiz...
***
Polisin ve korumaların görevi bir ''suç'' işlenmişse ''suçlu'' etkisiz hale getirmek ve gözaltına almaktır...
Polisin ve korumaların görevi, ''suçlu'' gördüklerini ''darp'' etmek değildir...
Hele, ulu orta öldüresiye dövmek hiç değildir.
Eğer CHP'li milletvekilleri müdahale etmeseydi, yeni bir Ali İsmail Korkmaz vak'ası meydana gelecekti...
Gerçekten ''koruma polis''leri tam bir linç ekibi gibiydi.
Döverek yere yıktıkları protestocuyu, yerde de dövmeye devam ediyorlardı...
***
Hacı Bektaş'ta büyük provakasyonu iki şey önledi..
Birncisi; oluşturulan ''etten duvar''dan dolayı alandaki on binlerce insan polisin ne yaptığını fark etmedi.
İkincisi; CHP milletvekillerinin müdahalesidir...
Eğer CHP'li milletvekilleri polisin saldırgan tutumunu önlemeseydi olaylar çığırından çıkabilirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın, Umut Oran ve CHP milletvekili Durdu Özpolat'ın girişimiyle polisin saldırganlığı önlendi...
Hiç kimse ''protestocu'' kişinin gözaltına alınmasına ''itiraz'' etmedi...
Herkes yönteme ve uygulanan şiddete ''itiraz'' etti.
CHP'liler olmasaydı olaylar daha da büyürdü.
CHP'li milletvekilleri olayları yatıştırmak ve olası bir provakasyonu önlemek için o ''protestocu''yu bizzat kendileri ''karakol''a götürdü.
AKP'liler bilinçli bir şekilde olayı çarpıtıyorlar...
***
Halka yönelik her türlü şiddetin emrini verenlerin ''mağdur'' edebiyatının arkasına sığınması gülünç...
Polisin uyguladığı şiddete ''polis destan yazdı'' diyeceksin...
''Polis destanı'nda, 5 genç insan ölmüş olacak...
'Polisin destan''ında onlarca insanın gözü çıkmış olacak...
''Polisin destanı''nda binlerce insan yaralanacak, sakat kalacak...
''Polisin destanı''nda hala komada olan gençler olacak...
Gençlere ve kadınlara saldıran palalıları serbest bırakacaksın...
Canlı yayında Ethem Sarısülük'ü öldüreni serbest bırakacaksın...
Abdullah çömerti öldürenleri serbest bırakacaksın...
Sonra çıkp ''mağdurum da mağdurum'' diyeceksin...
***
Bizzat Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ bile ''olay''dan sonra ''fiziki müdahale olması'' demiş ve ''saldırı girişimi önlendi'' demişti şimdi bu kadar kıyamet kopartmanın anlamı ne ?
Bir Başbakan Yardımcısı ''protestocu''ya tutuklamayan hakim ve savcıyı hedef gösteren açıklamalar yapabilir mi?
O hakim ve savcıları ''Birisi de size yumruk attığında ne yapacaksınız. Ben takip edeceğim'' diye bilir mi?
Derse o ülkede demokrasiden ve hukuktan bahsedebilir mi?
O hakim ve savcıları hedef gösteren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ alenen suç işliyor...
O Hakim ve savcılara yapılacak saldırıların ''azmettiricisi'' ve ''yönlendiricisi'' konumundaki Bekir Bozdağ derhal istifa etmelidir...
***
Türkiye hızla bir hukuk devleti olmaktan çıkıyor...
Bekir Bozdağ'ın bu açıklamaları ''dehşet'' vericidir...
Hukukçuların, Baroların, HSYK'nın ve Adalet Bakanlığının tepkisinin olmaması çok üzücüdür...
Hukuk adına, Adalet adına hepimizin ''güvenliği'' için Bekir Bozdağ derhal istifa etmeli, istifa ettirilmelidir...
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni