İmambakır Üküş; Kılıçdaroğlu; 'benim bir tek listem var; o da 104 kişilik listedir' diyor. Gerçekten 52 kişilik liste Kılıçdaroğlu’nun değil mi? Peki; o zaman il başkanlarına ve salona ''Kılıçdaroğlu’nun listesi” diye kimler bu listeyi dağıttı?
CHP 35. Olağan Kurultayı “sürpriz” sonuçlar ortaya koydu…
CHP’nin geleceğini belirleyecek önemli mesajlarla son buldu…
Her ne kadar CHP kurultayında ideolojik, politik ve örgütsel zeminde bir mücadele olmasa da, aslında “kişiler” üzerinden yapılan tercihlerde de ideolojik, politik ve örgütsel tercihler belirleyici oldu…
Bu kurultay Kılıçdaroğlu içinde, CHP içinde “buzun kırıldığı” bir kurultay oldu…
***
Kılıçdaroğlu’nun “en güçlü” ve “tek aday” olarak girdiği bu kurultay aslında Kılıçdaroğlu’nun “en zayıf” olduğu bir kurultaya dönüştü…
Kılıçdaroğlu, yaptığı “tercihlerle” üzerinde durduğu ve yürüdüğü “buz”un kırılmasına yol açtı…
Hem genel başkanlık seçiminde kullanılan “boş oy”lar hem de kendi “anahtar liste”sinin aldığı oylar üzerinde durduğu “buz”un kırıldığının göstergesidir…
Kılıçdaroğlu; kurultay sonuçlarından doğru ders çıkarmaz eski MYK’ya sahip çıkarsa bu “kırılma” devam eder ve sonuçta durduğu “zemin” tamamen çöker…
***
Kemal Kılıçdaroğlu topluma ve CHP örgütlerine büyük bir “değişim” ve “yenilenme” yapacağının sözünü verdi…
Kılıçdaroğlu, seçim bildirgesi tanıtım toplantısında CHP’deki eskimiş, köhnemiş yapı temizlemek için destek istedi; “CHP’den dinazorları birlikte değiştirme çağrısı” yaptı…
7 Haziran ve 1 Kasım seçim sonuçlarından sonra “istifa edecek misiniz” sorusuna “Hayır; CHP’de başlattığım değişim ve yenilenmeye devam edeceğim” cevabını verdi…
Kurultay öncesi yaptığı açıklamalarda hem MYK’yı çok sert bir şekilde eleştirdi ve “CHP’de menfaatçileri temizleyeceğim” açıklaması yaptı…
***
Ancak kurultayda Kılıçdaroğlu söylediklerinin tam tersini yaptı…
Bırakın “değişim” ve “yenilenmeyi”; eski MYK yapısını aynen koruma yoluna gitti…
Gürsel Tekin, Veli Ağbaba, Tekin Bingöl, Sezgin Tanrıkulu ve Bülent Tezcan Kılıçdaroğlu’nun hem 104 kişilik listesinde yer aldı hem de 52 kişilik listede yer aldı…
Kılıçdaroğlu öyle bir 104 kişilik bir liste yapmıştı ki; Aydın Ayaydın bile o listede yer almıştı…
***
Salonda Kılıçdaroğlu adına iki liste birlikte dağıtıldı…
Birinin üzerinde “Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi Anahtar Listesi” yazıyordu; diğerinin üzerinde ise “CHP Örgüt Anahtar Listesi” yazıyordu…
Biri 104 kişilik bir listeydi diğeri 52 kişilik bir listeydi…
Üzerinde Kılıçdaroğlu’nun adı yazan liste yalnızca 104 kişilik parti meclisi üyelik adayı vardı…
Üzerinde “CHP Örgüt” yazan liste ise; 52 kişilik parti meclisi üyelik adayları, Yüksek disiplin kurulu adayları ve Bilim Yönetim ve Kültür Platformu adaylarının anahtarlarında yer alacak isimlerde yer alıyordu…
***
Kılıçdaroğlu; “benim bir tek listem var; o da 104 kişilik listedir” diyor…
Diğer listenin kendine ait olmadığını iddia ediyor…
Gerçekten 52 kişilik liste Kılıçdaroğlu’nun değil mi?
Peki; o zaman il başkanlarına ve salona “Kılıçdaroğlu’nun listesi” diye kimler bu listeyi dağıttı?
***
104 kişilik ve 52 kişilik liste Kemal Kılıçdaroğlu’nun listesidir…
Eğer Kılıçdaroğlu’nun listesi olmasaydı YDK (Yüksek Disiplin Kurulu) isimlerini kim; nasıl belirledi?
Eğer Kılıçdaroğlu’nun listesi olmasaydı, bizzat genel başkanın önerisiyle aday olunan “Bilim Yönetim ve Kültür Platformu” adaylarının isimlerini ki bilebilirdi?
Eğer Kılıçdaroğlu’nun listesi olmasaydı; Ankara, İstanbul, İzmir il başkanları ve CHP grup başkan vekili Engin Altay, başdanışman Erdal Aksünger ile MYK üyeleri Gürsel Tekin, Veli Ağbaba, Bülent Tezcan, Sezgin Tanrıkulu, Telin Bingöl bu organizasyonu nasıl yapabilirdi?
***
Aslında sorun bu listenin Kılıçdaroğlu’nun listesi olup olmamasından daha öte önemli bir sorun var ortada…
Eğer Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri gerçeği yansıtıyorsa aslında ortada daha büyük bir sorun olduğu ortaya çıkıyor…
Kim; hangi cesaretle genel başkanın olmayan bir listeyi genel başkan adına kurultayda dağıtabiliyor?
Kim; hangi cesaretle bütün il başkanlarını çağırıp “bu liste genel başkanın listesidir, buna oy vereceksiniz” diyebiliyor?
***
104 kişilik ve 52 kişilik liste aynı kağıda basılması için aynı matbaaya aynı “görevliler” tarafından götürülmüş…
Eğer bu 52 kişilik liste genel başkanın değilse ortada bir “sahtekarlık” söz konusu değil mi?
CHP’nin kaderini belirleyen bir olayda bu “sahtekarlığı” yapanlara bir “ceza” verilmeyecek mi?
Bu “organizasyon” yapanlar CHP’den “ihraç” edilmeyecek mi?
***
Gürsel tekin CHP Genel Sekreteri…
Veli Ağbaba genel başkan yardımcısı…
Tekin Bingöl genel başkan yardımsı…
Sezgin Tanrıkulu Genel Başkan Yardımcısı…
Bülent Tezcan Genel Başkan Yardımcısı…
Engin Altay CHP Grup Başkanvekili…
Erdal Aksünger Genel Başkan başdanışmanı…
Adnan Keskin Ankara il başkanı…
Alaattin Yüksel İzmir il başkanı…
Cemal Canpolat İstanbul il başkanı…
***
Bu isimler 52 kişilik listenin en önde görünen organizatörleri…
Salonda dağıtımda bu “ekip” tarafından, bütün il başkanları çağrılarak ellerine tutuşturuldu ve dağıtıldı…
Genel Başkanın “anahtar liste” yapması başlı başına bir sorun ve tartışmayken; ortada genel başkan adına iki ayrı listenin olması ayrı bir tartışma…
Bizler genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “söz”üne güvenmek ve inanmak istiyoruz…
O zaman bu “organizasyonu” gerçekleştiren insanları ihraç talebiyle disiplin kurulunda görmek istiyoruz…
***
Biz; CHP’de temiz siyaset istiyoruz…
Biz; CHP’de parti içi demokrasi istiyoruz…
Biz; CHP’de parti içi hukukun işlemesini istiyoruz…
Biz; CHP’de açık ve şeffaf siyaset istiyoruz…
***
CHP’de bir dönem kapanıyor…
Yeni bir dönem kapısı aralanıyor…
Yeni dönemin kapısı daha tam açılmadı ama aralandı…
Yeni dönemin kapısını hep birlikte açacağız…
***
CHP’de hiçbir şey artık eskisi gibi olamaz…
Herkes Kılıçdaroğlunun listesi “aynen geçer” derken; bizler aksini söylüyorduk…
Herkes “belki genel başkanın listesinde yer alırım” diye pusuda beklerken bizler açık ve aleni olarak mücadele ettik…
Biz başaracağımıza inanıyorduk; eğer herkes bizlere inansaydı o 52 kişiden istediklerimiz dışında bir tek kişi bile listeye giremezdi…
***
Başardık; bu daha başlangıç…
Devamını hep birlikte getireceğiz…
Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız…
Temiz siyaset ve Temiz CHP’yi yaratarak CHP’yi tek başına iktidara getireceğiz…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni