Hani ''Daha Çok Özgürlük'' Olacaktı

Ve AKP ''Özgürlük''leri genişletiyor… AKP, baskısı ve zulmü her alanda artık tamamen “aleni”…

Yakın dönemde bir referandum kampanyası yaşandı…

 

AKP ve yandaşları, bütün referandum kampanyasını bir “Özgürlük”ler kampanyası olarak sundu…

 

AKP’nin önerilerine “Evet “ diyenler özgürlükçü…

 

“Hayır” diyenlerse “Yasakçı” ve “Statükocu” ilan edildiler…

 

***

 

AKP’nin ve yandaşlarının böyle bir “yanılsama” yaratmaları gayet normal…

 

Kendi amaçlarına ve hedeflerine ulaşmak için her yolu deniyorlar; deneyecekler…

 

Ama, “yetmez, ama evet” diyerek bu karara katılan sözüm ona “Sol”culara ve “Liberal”lere ne demeli?

 

***

 

AKP, yasakçı ve vesayetçi egemenliğe karşı “savaş” açtım diyordu…

 

Her alanda “özgürlük” vaat ediyordu…

 

İşçi sınıfı ve memurlara “büyük özgürlük” sözü veriyordu…

İşçilerin ve memurların örgütlenmesi önündeki yasakları kaldıracaktı…

 

Bırakın bir sendikaya üye olmayı, isteyen işçi ve kamu emekçisi iki sendikaya bile üye olabilecekti…

 

Tüm kamu emekçilerine “grevli-toplu sözleşmeli” sendika hakkı tanınacaktı…

 

Bu referandum kampanyası bu yalanlarla geçti…

 

***

 

Ve AKP “özgürlük”leri genişletiyor…

 

Bırakın, sendika seçme hakkını sendikasızlaştırma her geçen gün artıyor…

 

Yasal olan grev hakları bile tek tek yok ediliyor…

 

İşte son örnek hava taşımacılığı işkolu…

 

Bir oldu-bittiyle yıllardır var olan hava işçilerinin “grev hakkı” bir yasayla yok edildi…

 

Direnen hava yolu emekçileri işten atılıyor…

 

Tehdit ve baskıyla susturulmak isteniyor…

 

***

 

Kamu emekçilerine ise bırakın “grevli-toplu sözleşmeli” sendika hakkını…

 

Biber gazı ve coptan başkası “nasip” olmuyor…

 

Enflasyon almış başını giderken yüzde dört zamma mahkum ediliyor…

 

***

 

AKP’nin “yaldız”ları dökülüyor…

 

AKP, baskısı ve zulmü her alanda artık tamamen “aleni”…

 

Şimdi, önemli olan yeniyi örmekte…

 

Toplumsal muhalefeti ortak ve birleşik bir hatta tutabilmekte…

 

Bunun içinde, herkesin kendisiyle doğru ve sağlıklı bir yüzleşme yaşaması gerekiyor…

 

Hepimiz, “yüklerimiz”den kurtulmalıyız…

 

İmambakır Üküş