İmambakır Üküş; Bakalım çok 'demokrat' arkadaşlarımız Çetin Soysal ve Melda Onur’da bu antidemokratik uygulama karşısında ne yapacaklar?
Hani Ön Seçim sonuçlarına uyacaktınız?
Seçime katılacak partiler aday listelerini YSK’ya verdi…
En çok “değişikliği” AKP yapmış görünüyor…
CHP, MHP, HDP listelerinde de “değişiklikler” yaşandı…
Kılıçdaroğlu, Ön seçim sonuçlarına “uyacağız” demesine rağmen CHP sonuçlara uymadı…
Neden?
***
CHP geçmiş dönemlere göre daha “iyi” gibi “görünen” bir seçim kampanyasına rağmen seçimlerde beklediği oyu alamadı…
Hem de CHP, uzun bir aradan sonra ilk defa adaylarının önemli bir bölümünü ön seçimle belirlemesine rağmen…
Bırakın seçimlerde başarılı sonuç almayı, CHP 7 Haziran’da bir çok ilde milletvekili bile çıkaramadı…
Adıyaman, Kahramanmaraş, ve Tunceli’de CHP milletvekili çıkaramadı; bir çok ilde ise CHP’nin oyları düştü…
***
CHP 7 Haziran seçimlerinde hem HDP’ye hem de MHP’ye oy kaptırdı…
Gerçekten “ilginç” bir “oy geçişkenliği” var CHP’de; iki “zıt” kutba da HDP’ye de, MHP’ye de oy geçişi yaşanabiliyor…
HDP’nin estirdiği “Sol” rüzgar ve ve “söylem”; CHP’den oy geçişine neden oldu…
Yine Alevi seçmenlerin bir bölümü de HDP’ye oy verdi…
AKP’yi “tek başına” iktidar yapmamak ve HDP’ye “baraj” aştırmak “gerekçeleri” 7 Haziran’da oy geçişinde etkili oldu…
***
Kimi CHP genel başkan yardımcılarının ve yöneticilerinin HDP’ye “sempati”yle bakması ve söylemlerine yansıması kimi bölgelerde MHP’ye oy kayışına neden oldu…
CHP’nin “açılım” sürecindeki “ikircikli” ve “kararsız” tavrı da bunu besleyen faktörler arasında yer aldı…
Ayrıca; bence önemli olan bir nedende “AKP kazanmasın, burada nasıl olsa CHP milletvekili çıkaramaz” mantığıyla da birçok seçim bölgesinde CHP’li seçmen MHP’ye oy verdi…
CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu’nun oturup seçim kampanyası ve aday profilleri üzerinde aldıkları oyaları “sorgulaması” gerekirdi…
Aynı mantık ve aynı adaylarla yeni ve farklı bir sonuç almayı beklemek “boş hayalcilikten” başka bir şey değil…
Görünen CHP’nin 7 Haziran seçim sonuçlarından hiçbir ders çıkarılmadığı; hiçbir ders almadığı…
CHP, 1 Kasım seçimlerine 7 Haziran kadroları ve anlayışıyla gidip farklı bir sonuç almayı bekliyor…
Mümkün mü?
***
Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi ön seçim sonuçlarına uyacaklarını açıkladılar…
Ön seçimde oy kullanan üyelerin iradesine saygılı olacaklarını açıkladılar…
Peki; sözlerini tuttular mı?
Hayır; hem de hiç tutmadılar…
***
7 Haziran’da “sorun” esas olarak ön seçim listelerinde değil, kontenjan ve merkez atamalarındaydı…
Bütün adaletsizliklere ve kimi hukuksuzluklara rağmen ön seçim CHP’de bir dinamizm yarattı…
CHP’den gidebilecek daha fazla oyu ön seçim sonuçları engelledi…
Ama kontenjan adaylarının seçim bölgelerine hiçbir katkısı olmadığı gibi CHP’den oy kaçışını tetikledi…
***
İstanbul 1. Bölgede “tartışmalı” ve “şaibeli” bir ön seçim süreci yaşandı…
Gürsel Tekin, Battal İlgezdi ve Altınok Öz’ün hazırladığı “anahtar liste” bütün üyelere “Kılıçdaroğlu’nun listesi” diye sunuldu…
İlk 5’te yer alan isimler her yerde neredeyse aynı oyu aldı…
Özellikle ilk 4’te yer alan isimlere bakın hemen hemen her yerde “aynı” oyu aldı…
Bu oy oranları bile bu işte bir “kopya”; bir “hile” olduğunu düşündürmüyor mu?
***
Sonuçta; CHP 7 Haziran seçimlerine İstanbul 1. Bölge’de 10 kontenjan kullanmış oldu…
CHP, bu tartışmalı isimleri yeniden İstanbul 1. Bölgeden aday göstererek CHP’yi oy veren geniş halk kesiminin vicdan ve adalet duygusunu zedeledi…
Seçmenle “inatlaşmanın”; ben yaptım oldu anlayışının acı sonuçlarını 1 Kasım’da CHP 1. Bölgede yaşayacaktır…
HDP’nin aday listelerinde 1. Bölgede nasıl bir değişime gittiğine iyi bakın…
CHP, 1. Bölgede 7 Haziran’da aldığı oya ve çıkardığı milletvekili sayısına bile ulaşmayacaktır…
***
İstanbul’da CHP’nin “ateş”e attığı bölgelerden birisi İstanbul 2. Bölgedir…
CHP’nin “atadığı” 4 kontenjan adayının da bölgeyle hiçbir ilişkisi yoktur…
Ayrıca, 4 kontenjan adayının da CHP ile hiçbir ilişkisi yoktur…
4 Kontenjan adayının da CHP ile “bağı” milletvekilli adaylığıyla başlıyor…
Bugün milletvekili adayı yapmayın hiç birinin CHP ile uzak-yakın bir ilişkisi olmaz; olamaz…
***
Sezgin Tanrıkulu’nun bırakın CHP’ye veya İstanbul 2. Bölgeye katkısını varlığı bile CHP’ye zarar veriyor; oy kaybettiriyor…
Selina Doğan, Enis Berberoğlu ve Sencer Ayata’nın İstanbul 2. Bölgeye ne katkısı ne oy getirisi olabilir?
CHP, bu kontenjan adayları yerine CHP’li örgüt emekçilerinin isimlerini bir torbaya koyup içinden 4 isim çekip aday yapsaydı, daha hayırlı bir iş yapmış olurdu…
CHP, ikinci bölgede oyunu arttırmak için hiçbir şey yapmayıp bu 4 kontenjan adayını bile yeniden yazmasaydı oyu kesinlikle daha fazla arttırırdı…
***
Anlaşılan CHP, İstanbul 2. Bölgedeki başarısızlığın nedeni olarak kontenjan adayları veya kampanyanın eksiklikleri olarak görmemiş…
İstanbul 2. Bölgede ön seçim sonuçlarını değiştirmiş…
Demek İstanbul 2. Bölgede başarısızlığın (!) nedeni 10. sırada yer alan Yüksel Kılınç ve 11. sırada yer alan Dr. Cengiz Alp’miş…
Bunların yerini değiştirince CHP başarılı olacak değil mi?
***
CHP, İstanbul 2. Bölgede örgüt iradesini yok sayarak kendileri de ön seçime girmiş ve ön seçimde 12. sırada yer alan Çetin Soysal ve 13. sırada yer alan Melda Onur’un sırlarını öne çekmişler…
Ne olacak yani; Çetin Soysal ve Melda Onur birer sıra öne gelince; Yüksel Kılınç ve Dr. Cengiz Alp birer sıra arkaya gidince bölgenin seçmenleri koşa koşa CHP’ye mi oy verecekler?
Bölgede bir değişiklik yapacaksanız çıkarırdınız 4 kontenjan adayını; ön seçimden çıkan listeyi aynen koysaydınız o zaman değişikliğin bir anlamı olurdu?
***
Bakalım çok “demokrat” arkadaşlarımız Çetin Soysal ve Melda Onur’da bu antidemokratik uygulama karşısında ne yapacaklar?
Ali Özgündüz’ün aldığı onurlu tavrımı takınacaklar yoksa belki yeniden vekil olabiliriz diye bu yanlış ve haksız uygulamayı sineye mi çekecekler?…
Onlardan beklenen bu sıraları kabul etmemek…
Bekleyip göreceğiz…
***
CHP’nin en sahipsiz bölgesi İstanbul 3. Bölge…
CHP’nin “misafirhane”si ve “yer bulmamış” aday adayları bölgesi…
Kontenjanların hiç birinin bölgeyle alakası yok…
Daha kötüsü bu kez kontenjan sayısı 5’ten 9’a çıktı…
***
Sinop milletvekili, Sinop’tan aday olmaz gelir İstanbul 3. Bölgeden aday olur…
İstanbul 2.bölge milletvekili 2. Bölgeden milletvekili adayı yapılmaz; gelir 3. Bölgeden milletvekili olur…
Ankara’da oturan Ankara’da yaşayan MYK üyesi Ankara’dan milletvekili adayı olmaz, gelir 3. Bölgeden milletvekili olur…
Sonuç; CHP ancak zar-zor 9 milletvekili…
HDP ise 5 milletvekili çıkardı…
***
1 Kasım seçimlerinde yine CHP 3. Bölge sahipsiz…
Yine yolgeçen hanı…
Yetmemiş gibi “yeni” kontenjan adayları var…
Seyhan Erdoğdu, Fevzi Gümüş, Gökhan Gümüşdağ ve Çetin Çapan’da “yeni” kontenjan adayları…
Eskileri de yerli yerinde…
***
Gerçekten CHP’nin 3. Bölgede desteğe ve yenilenmeye ihtiyacı vardı…
Bölgeden insanlara; Solcu ve Alevilere hitap edecek insanlara ihtiyacı vardı…
Bunun yolu kontenjan adaylarını değiştirmekten geçiyordu…
Bunun yolu ön seçim sonuçlarını hiçe saymaktan geçmiyordu…
***
Gülizar Emecan, Özgür Karabat ve Efkan Bolaç mı 3. Bölgedeki başarısızlığın nedeni?
Bunların yerini değiştirip, arkalara atıp Ankara’dan bölgenin yolunu bile bilmeyen insanları buraya yazarak mı oy arttırabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Umut Oran ve Ali Özgündüz’ü bölgede neden yok sayıyorsunuz?
Efkan Bolaç’ı, Özgür Karabat’ı Gülizar Emecan’ı neden yok sayıyorsunuz?
Kontenjan adaylarınızı bölgeden çıkarın; Umut Oran’ın Ali Özgüzdüz’ün, Gökhan Gümüşdağ’ın, Özgür Karabat’ın Gülizar Emecan’ın olduğu bir 12 kişilik liste yapın; bakın o zaman CHP 3. Bölgede birinci oluyor mu olmuyor mu?
***
Ankara 1.bölgede ön seçim sonuçlarına uyulmadı…
Ön seçimden çıkan ve 8.sıradan seçimlere Hikmet Tepe listeden çıkarıldı,yerine Ali Balkız yazıldı…
Sorun Ali Balkız’ın yazılması değil Hikmet Tepe’nin silinmesi…
Ankara 1.bölgede oy kayıplarının nedeni Hikmet Tepe’mi?
Çıkaracaksınız kontenjan adaylarından birisini çıkarın; örneğin bölgeye hiçbir katkısı olmayan Tekin Bingöl’ü çıkarın…
Parti emekçisi ve ön seçimden çıkmış Hikmet Tepe’yi silmek partililerin vicdanını yaralıyor…
***
İzmir’de ön seçimden çıkan ama parti içi kumpasla adaylaşması engellenen Atilla Sertel adaylaştırıldı…
Atilla Sertel’in adaylaştırılması ne kadar doğruysa Ali Engin’in sıralamada olması o kadar yanlış…
Ali Engin’i yazmak yapılanları unutmak demektir; halbuki CHP seçmeni unutmadı ve Ali Engin’i ve CHP’yi oy vermeyerek cezalandırdı…
Yine İzmir’de ön seçime katılmayan ve sıralamada olmayan isimlerin yazılması tepki topladı…
***
İstanbul’u ateşe atıyorsunuz…
İstanbul’da yenilgiye daha büyük yenilgiye zemin hazırlıyorsunuz…
Amacınız HDP’yi ve MHP’yi büyütmekse bir sözüm yok…
CHP’ye yazık ediyorsunuz…
Türkiye’ye yazık ediyorsunuz…
***
İstanbul’un kontenjanlarına sesleniyorum…
Zerre memleket sevgisi varsa…
Zerre CHP sevgisi varsa…
Zerrece olsun AKP yenilgiye uğrasın istiyorsanız yerlerinizi partinin emekçileri lehine boşaltın…
İmambakır Üküş
İstanbul gerçeği Genel Yayın Yönetmeni