İmamabakır Üküş: Bu yürüyüş; Demokrasi mücadelesinde bir kilometre taşıdır. Ancak; ne bu yürüyüş yapıldı diye tüm Türkiye’ye ADALET gelecek. Ne bu yürüyüş sonunda Türkiye’de siyasi iktidar değişecek…
CHP “Hayır” kampanyasıyla açtığı “yeni yol” da yürüyor…
Adalet Yürüyüşü “HAYIR” kampanyasıyla açılan yolda yapılan bir yürüyüştür…
CHP “HAYIR” kampanyasıyla yeni bir “dil” ve yeni bir “üslup” geliştirmişti…
Adalet Yürüyüşünde bu yeni yolda; yeni “dil” ve “üslup”un yeni bir halkası…
***
CHP ve Sol kendini “Erdoğan karşıtlığıyla” sınırlama hastalığından kurtulmalıdır…
Derdini AKP ve Erdoğan eleştirileri üzerinden anlatmaktan vaz geçmelidir…
AKP ve “Erdoğan karşıtlığı” üzerinden yapılan tüm eleştiriler haklı bile olsa CHP’nin ve Sol’un ufkunu sınırlıyor; daraltıyor…
CHP ve Sol; derdini kendi talepleri ve çözüm önerileri üzerinden anlatma yolunu seçmelidir…
***
Kılıçdaroğlu “HAYIR” kampanyasında Erdoğan’ın bütün eleştiri ve hakaretlerine cevap vermedi…
Yapıcı bir “dil” ve “üslup”la kendi derdini anlattı…
Neden “HAYIR” demek gerektiği noktasına yoğunlaştı…
“EVET”in neden yanlış olduğu üzerine yoğunlaştı…
Bu “tarz” ve “dil” hem AKP’nin hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ezberini bozdu…
***
Adalet Yürüyüşü tüm Türkiye’nin ortak talebini açığa çıkaran bir yürüyüştür…
Toplumun her sosyal-sınıfsal kesiminden insan bu yürüyüşe katılıyor, destek veriyor…
Her inanç ve kimlikten; birbiriyle ilişkisiz siyasi görüşlerden ve hiç siyasi görüşü olmayanlara kadar geniş bir çevrenin katıldığı bir eylem; Adalet Yürüyüşü…
Gücüde zaten tam burada yatıyor Adalet Yürüyüşü’nün…
***
Şimdi de AKP ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden değil Adalet talebi üzerinden yürüyüşü tarif etmek; anlamlandırmak gerekiyor…
MHP’nin –Devlet Bahçeli”nin eleştirilerini de çok öne çıkarmamak; Devlet Bahçeli ve MHP ile polemikle çok da uğraşmamak gerekiyor…
Zaten toplumsal, siyasal, kültürel ve hukuksal alanda yükseltilen ADALET talebi bir nevi Turnusol görevi görecektir…
Kim mağdurlardan yana, kim mazlumdan yana; kim mağdurlara karşı, kim mazlumlara karşı kendiliğinden açığa çıkacaktır…
***
Adalet yürüyüşü çok önemli tarihsel bir yürüyüştür…
Ancak olduğundan başka anlamlar yüklersek en başta bu yürüyüşe haksızlık etmiş oluruz…
Dahası yaratılacak yüksek beklentiler sonrası oluşacak hayal kırıklıkları toplumdaki yılgınlık ve yenilgi ruh halini pekiştirecektir…
Ne bu yürüyüşü küçümsemeli ne de bu yürüyüşe “sihirli değnek” misyonu biçmeliyiz…
***
Bu yürüyüş; Demokrasi mücadelesinde bir kilometre taşıdır…
Ancak; ne bu yürüyüş yapıldı diye tüm Türkiye’ye ADALET gelecek…
Ne bu yürüyüş sonunda Türkiye’de siyasi iktidar değişecek…
Bu yürüyüş bir yanda Türkiye’deki tüm “ADALET isteyenleri birleştirirken; en önemli demokrasi güçlerinin kendine güvenini sağlayacak…
***
16 Nisan’da toplumun en az %50’den fazlası otoriter ve baskıcı rejime HAYIR dedi…
Halkın “HAYIR” oyu YSK kararıyla yok edilmek istendi…
Ancak herkes başta AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere HAYIR çıktığını biliyor…
Sürecin iyi yönetilmemesinden dolayı YSK kararı sonrası kazanan Hayır güçlerinde moralsizlik ortaya çıktı…
***
Adalet Yürüyüşü; aynı zamanda YSK’nın adaletsizliklerine karşı da bir yürüyüştür…
Bütün mağdurların ve ezilenlerin kendi talepleriyle “Adalet Yürüyüşü”nde yer almalıdır…
Önemli olan bu yürüyüşe katılan bütün toplumsal güçlerle yürüyüş sonrası da birlikte yürüme imkanı bulabilmektir…
Bu konu da en büyük sorumluluk Kılıçdaroğlu ve CHP’nindir…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni