İmambakır Üküş; CHP için, Mustafa Sarıgül için Sırrı Süreyya Önder’in ve HDP’nin seçimlere girmesi bir ''şans''tır…
Türkiye, AKP ve PKK arasında yaşanan “
müzakere” süreciyle yeni bir döneme girdi…
İmral’da Abdullah Öcalanla başlayan “
müzakere” süreci birçok alanda kendisini iyice hissettiriyor…
21 Mart’ta Abdullah Öcalan Diyarbakır’da halka okunan mektubunda her şeye rağmen “
müzakere sürecine” sahip çıktı…
Öcalan “
süreç”e sahip çıkmakla kalmadı, bu “
süreç”te AKP ve Cemaat arasındaki “
çatışma”da AKP’ye sahip çıktı…
***
Haziran seçimlerinde yapılan Türk Soluyla ittifak girişimi bizzat Abdullah Öcalan’ın istemiyle “
ortak parti”ye dönüştürüldü…
HDP, Kürt hareketiyle bir kısım Sol-Sosyalist grup ve partilerin “
ortak parti”si olarak oluşturuldu…
Bu yerel seçimlerde BDP “
Doğu” da HDP “
Batı” da seçimlere giriyor…
Bu karar aynı zamanda bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi…
***
CHP ve HDP/BDP arasında yerel seçimlerde özellikle de İstanbul’da bir “
seçim işbirliği” veya “
ittifak”ın olup olmayacağı çok tartışıldı…
Resmi veya gayri resmi pek çok “
girişim” oldu…
Sonuçta, CHP ve HDP/BDP arasında bir “
işbirliği” veya “
ittifak” söz konusu olmadı…
Her ne kadar birçok CHP milletvekili ve parti meclisi doğuda BDP’ye “
oy verin” çağrısı yapmasına rağmen HDP/BDP çevresinde bu yönde bir
tavır söz konusu değil…
***
Özellikle HDP’den Sırrı Süreyya Önder’in İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı olması “
CHP’nin oylarını bölüyor” tartışmasını alevlendirdi…
Birçok kişi Sırrı Süreyya Önder’in adaylığı “
AKP’nin ekmeğine yağ sürmekle” suçladı…
Birçok kişi Sırrı Süreyya Önder’i “
CHP’nin oylarını bölmekle” suçladı…
Herkes HDP ve Sırrı Süreyya Önder’i İstanbul’da aday olmamaya davet etti…
AKP’den kurtulmak için İstanbul’da CHP’nin desteklenmesi gerektiği yaygın olarak kabul görüyor…
Peki, gerekçe bu mu?
Gerçekten HDP veya Sırrı Süreyya Önder CHP’nin oylarını mı bölüyor?
***
BDP “
Doğu’ da seçimlere girdiği her yerde seçimleri kazanmak için her şeyi yapıyor…
Büyük olasılıkla da bölgede birinci parti olacak...
Peki, “
Batı” da özellikle HDP/BDP’nin seçim kazanma şansı olmadığı ama oylarının olduğu bölgelerde ne yapacak…
İşte esas sorun burada düğümleniyor…
“
Batı” da seçim kazanma şansı olmayan hemen her yerde BDP’ye oy veren “
seçmen” büyük bir çoğunlukla AKP’ye oy veriyor…
Hem Kürt halkının “
dini duyarlılığı”nın yüksekliğinden…
Hem de “
Kürt sorunu” çözümde AKP’yi kendine “
yakın” görmesinden dolayı…
Hangi gerekçeyle olursa olsun “
Batı” da büyük kentlerde BDP’ye oy veren seçmen AKP’yi tercih ediyor…
***
İstanbul, Kürt seçmenlerin en yoğun olduğu kentlerden birisi…
HDP’nin yaptığı araştırmaya göre Küt seçmen sayısı iki buçuk milyon civarında…
Bu seçmenin 350 bini çivarında bir bölümü Haziran seçimlerinde BDP’li “
ittifak”a-bağımsız adaylara oy vermiş…
Çok az bir bölümü CHP’ye oy veriyor…
2 milyona yakın bir kısmıysa çeşitli nedenlerle AKP’ye oy veriyor…
HDP/BDP’ye İstanbul’da oy veren seçmen olağan koşullarda zaten kendi partisini tercih etmiş…
Sırrı Süreyya Önder veya HDP İstanbul’da aday çıkarmasa bu oyların çok büyük bir bölümü zaten CHP’ye hiçbir şekilde gelmeyecek…
Hatta tam tersine, HDP/BDP aday çıkarmasa çok büyük bir bölümü AKP’ye gidecek…
***
CHP için, Mustafa Sarıgül için Sırrı Süreyya Önder’in ve HDP’nin seçimlere girmesi bir “
şans”tır…
HDP ve Sırrı Süreyya Önder CHP’nin “
geleneksel” kitlesinden oy alamaz…
Cumhuriyetin ve
Atatürk’ün partisi “
algı”sıyla CHP’ye oy veren çok büyük bir kitle var…
Bunların hiçbir şekilde Sırrı Süreyya Önder ve HDP’ye oy vermesi düşünülemez…
Veya “
AKP gitsin de ne olursa olsun” diye CHP’ye oy verecek kitleden de Sırrı Süreyya Önder ve HDP’nin oy alması düşünülemez…
Sırrı Süreyya Önder ve HDP esas olarak zaten ezici bir çoğunluğu CHP’ye oy vermeyecek kitlelerden oy alacaktır…
Sırrı Süreyya Önder ve HDP İstanbul’da özellikle Kürt seçmenden aldığı her oy tam tersine CHP’nin kazanmasının yolunu açacaktır…
HDP ve Sırrı Süreyya Önder, yanlızca Kürtlerde veya bazı sol grup ve partilerden oy almayacaktır…
Gezi direnişiyle ortaya çıkan büyük çoğunluğu seçimlerinde oy kullanmayan kitlelerin de bir kısmı bu seçimlerde oy kullanacaktır…
Sırrı Süreyya Önder ve HDP kimden oy alırsa alsın bu esas olarak AKP’nin aleyhine ve CHP’nin leyhine olacaktır…
***
Adana ve Mersin’de
HDP/BDPnin oyları seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecektir…
Adana ve Mersin’de HDP/BDP’nin seçim sonuçlarını etkileyecek düzeyde bir “
oy”u vardır…
Bu iki ilde de seçimler çok kritiktir…
CHP, MHP ve AKP arasında çok büyük oy farkları yoktur…
Adana ve Mersi seçim yarışı CHP ve MHP arasında olacaktır…
AKP’nin Adana ve Mersin’de seçim kazanma şansı yoktur…
Seçim yarışı CHP ve MHP arasında olacaktır…
CHP ve MHP arasında da seçimi hangi parti kazanırsa kazansın çok büyük fark olmayacaktır…
HDP/BDP’li seçmenleri tarihi ve kritik sorumluluk beklemektedir…
HDP/BDP’li seçmen istemeden de olsa MHP’nin kazanmasının yolunu kendi oylarıyla açabilir…
***
HDP/BDP birçok partiden daha çok bu seçimlere hazırlıklı olarak girdi…
Kente ve demokratik katılıma dair söylemlerde ve taahhütlerde bulundu…
Özellikle gençlerin ve kadınların adaylaşmasında diğer partilere “
fark” attı…
Hem “
Doğu” da hem de “
Batı” da çok sayıda kadın aday ve genç aday gösterdi…
“Eş başkanlık” formülüyle her il ve ilçe de, kadın ve erkek adayları birlikte “
Eşbaşkan” olarak gösterdi…
Ama daha önemlisi
Eşbaşkan adaylarının birisi
Aleviyse diğeri
Sunni oldu…
Ya da bölgede
Süryani veya
Ermeni varsa, onlardan birisini mutlaka “
Eşbaşkan” olarak gösterdi…
***
HDP’nin “
Batı” da aldığı oy oranı çok önemli…
İki nedenle çok önemli…
Birincisi; HDP/BDP’nin oylarını yerelde de kendinde toplayabilecek mi?
İkincisi ve daha önemlisi; Özellikle büyük kentlerde alacağı oy oranı, HDP/BDP’nin genel seçimlerde de kaderini belirleyecek…
HDP’nin alacağı oy oranı, HDP’nin geleceğini belirleyecek…
Genel seçimlerde parti olarak seçimlere girip giremeyeceğini de belirleyecek…
***
HDP’nin başta İstanbul olmak üzere “
Batı” da aldığı oy oranını göreceğiz…
Bu oranları, HDP’nin
geleceğini de ve
siyasi geleceğini de belirleyecek…
İmambakır Üküş
İstanbul gerçeği Genel Yayın Yönetmeni